23. BÖLÜM

21K 1.1K 51
                                    

Suat’ ın gidişini izlerken Tamer’in yanımda oluşundan hüzünlenememiştim bile. Beklentiyle gözlerime bakıyordu.

 “ Tamam, içelim” dememle bizi duyan Nilüfer

“ Siz kameriyeye geçin ben kahvelerinizi getiririm” dedi. Bir an yalnız kalmayalım diye

“ Sen de bize katıl. Beraber içelim” dedim.

“ Benim biraz anneme yardım etmem lazım siz için belki daha sonra” diyerek içeri gitti. Kucağındaki Arda ile oynayan Tamer halinden çok memnun görünüyordu. Beraber geçip kameriyeye oturunca bir süre sessizlik oldu.

“ Nasıl geçti Rize’ de günler? Neler yaptınız?”

“ Nasıl geçtiğini anlamadım dersem yeridir. Her gün dışarıda olduğumuzdan aslında oldukça da yorulduk. Arda’nın velayet işleri sandığımız kadar kolay olmadı. Pürüzleri halletmek için Suat çok kişinin araya girmesini sağladı da onun için kısa sürdü. Ayrıca orada bir arazi keşfi de yaptı. Bense oradaki arkadaşlarımla, tanıdıklarımla konuşup artık burada yaşayacağımı anlattım. Birkaç işimi de hallettim. Şimdi de gördüğün gibi buradayım” dedim.

Konuşmamın çoğunu Arda ile ilgilenirken söylemiştim. Özellikle göz teması kurmadığımı anlamış olacak ki ona bakana kadar sessiz kaldı. Bakışlarımı ona çevirdiğimde oldukça derin bakıyordu. Suat gibi değil ama onun da çok yakıcı bakışları vardı. Ben ona bakarken

“ Suat ile iyi anlaştınız mı?” diye sordu

Ne cevap vereceğimi bilmiyordum. Klasik bir cevap verdim

“ Evet”

Bir süre arda ile konuştuktan sonra Nilüfer’in getirdiği kahveyi içerek bana döndü

“ Suat ile anlaşabileceğinizi hiç düşünmemiştim”

“ Neden böyle bir şey düşündün?”

“ Sen bayıldığında ben sana dikiş atarken Suat çok sinirliydi. Hastanedeyken de çok sohbet eder gibi bir haliniz yoktu”

“ Aslında haklı olabilirsin. Burada tanışmamız çok hoş bir şekilde gelişmedi ama Suat’la Rize’de yakinen tanışma fırsatımız oldu. Haliyle aynı evde kalınca…”

“ Siz aynı evde mi kaldınız?” Sesi hayretini o kadar çok belli etmişti ki onun bu kadar şaşırması da beni şaşırtmıştı

“ Evet, neden bu kadar şaşırdın ki?”

“ Suat birine kolay kolay alışamaz, kaldı ki aynı evde kalmak Suat’ın yapacağı iş değil”

Bozulmuştum, neden bilmiyorum ama canım sıkılmıştı

“ Neden ki ben o kadar katlanılacak biri değil miyim?”

Bana öyle bir gülümsemeyle baktı ki bu gülüş tedirgin olmama neden olmuştu

“ Ben seninle aynı evde değil aynı odada bir ay kalmaya razı olurdum. Seninle alakalı değil yani ben katlanılması zor olanın Suat olduğunu kastetmiştim”

Bunları duyunca yüzümün pancar gibi kızardığını hissettim. Tamer’in kucağından uzanıp Arda’yı alacakken elimi tutup

“ Bu akşam seni yemeğe çıkarabilir miyim? Biliyorsun bana sözün vardı”

Elimi nazikçe çekerek “ Daha yeni geldim. Hemen ilk günden Arda’ya yine siz bakın diyemem”

“ Anladım. O zaman akşam ben geleyim burada beraber yeriz” deyip ayağa kalktı. Böyle emrivaki yapması hoş değildi ama gelme diyemezdim.

DİĞER YARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin