Kaçırılma

6.6K 225 70
                                    

"Noluyor burada!"Mert Hoca bağırınca birden gözlerimi kapattım.Oktay yerden kalkmıştı ve Mert Hoca'ya bakıyordu büyük ihtimalle.

"Hocam,size anlattığım kız."dedi hiçbir şey olmamış gibi.Bildiğin Mert Hoca'nın karşısında bana aşık olduğunu söylemişti.

"Sus!Ne terbiyesizlik bu!Unutacaksın dememiş miydim!"deyince gözlerimi açtım.Şakağındaki damar burdayım diye bağırıyordu resmen.

"Asla böyle bir şey yaşanmayacak!Unutun aşkınızı!"

"Zaten aşık değiliz!Yalan bu."Mert Hoca Oktay'ın üzerindeki gözlerini bana çevirdi.

"Saçmalama!Çocuk sana aşık işte!"Derin bir nefes aldım ve Mert Hoca'ya daha yaklaştım.

"Bana bağırmayı kesin artık,neler yaşadığımı biliyorsunuz."Yutkununca gözyaşlarım akmaya başladı.

"Başkaları benim hayatım için kararlar alıyor,saçma sapan şeyler yaşıyorum.Ailem beni değil kendi hayatlarını düşünüyorlar.Dün saçma bir bileklik için bana bağırdınız.Hayatım alt üst oldu.İstediğim bölüme giremeyeceğim belki de.Siz hala saçma bir aşkın gerçek olduğunu mu düşünüyorsunuz?"Kolumu tutunca kafamı sinirle kaldırdım.

"Çıkın sınıftan!"Gözlerimin içine bakarak sınıfa giren birkaç kişiye ve Oktay'a bağırdı.Herkes fısıldaşarak dışarı çıkınca kendimi yapayalnız,aslanın birazdan yiyeceği olan ceylan gibi hissediyordum.

"Ne yaşadığını tabii ki biliyorum,peki sen benim ne,hatta neler yaşadığımı biliyor musun sosyete kızı?"deyip kolumu bıraktı.Üzerime yürüyünce duvara girecektim neredeyse.

"Babam ben daha 3 günlükken beni yetimhanenin önüne bırakıp gitti.Peki neden biliyor musun?Gözlerim doğum yaparken ölen annemin gözlerine benzediği için!18 yaşında zaten yetimhaneden çıkmak zorunda kaldım.Üniversitenin kapısında yatıyordum lan ben!Kaç yerde çalıştım okurken ben biliyor musun?!Bir gün aşık oldum,ama aşık olduğum kız senin gibi süslü,zengin züppenin tekiydi!Hayatı yaşadığını zanneden,ama hayatın bir gramını yaşamamış bir insandı.Benim fakir olduğumu öğrenmeden önce onun da bana aşık olduğnu zannediyordum.Hatta çıkıyorduk,bu saçma dediğin bilekliği de o almıştı,ama sonra noldu?Fakir olduğumu öğrenince tekmeyi bastı!"deyince dolu olan gözümün akacağını hissedince elimle sildim.Burnumu çekip,az kalsın düşecek olan bedenimi dikleştirdim.

"Bundan banane!"Küçük bir kahkaha attı.

"Tabii ya,sanane.Sana neden anlatıyorsam.Sen de o kız gibi aptalın tekisin!"deyip parmağıyla göğüs kafesimin ortasına dokundu.

"O zaman neden o kızın verdiği bilekliği takıyorsunuz?!"deyip bilekliğine baktım.

"Belki bir gün döner diye."dedi sessizce ve dışarı çıktı.Sınıfa fısıldaşmalarla beraber bir öğrenci ordusu girdi.Gözümün akmasıyla haykırarak lavaboya koştum.Yüzümü yıkayıp aynaya baktım ve derin nefesler aldım.Yengeç burcu olmak böyle bir şeydi işte.En nefret ettiğiniz insana bile acıyıp merhamet ediyordunuz.

Son kez yüzümü silip sınıfa ilerledim.Tam kapıyı açacakken,onların bakışlarını gözümün önüne getirdim.Sonra derse girmemeye karar verdim.Zaten Mert Hoca'da girmeyecekti büyük ihtimalle.

Aşağı inip okulun tam karşısındaki banka oturdum.Öğretmenler odasının camına baktığımda Mert Hoca'yı pencereni yanında otururken gördüm.Farkında değilmişim gibi baçımı çevirdim ve etrafı izledim.Tam aldığım nefesi verirken ekşi bir koku alıp gözlerim kapandı.

~~~~~~~~

"Ne demek takip etti lan!"Gelen bağrışma sesleriyle gözümü açtım.Eski eşyaların olduğu küçük bir evdeydim ve karşımda takım elbiseli adamlar vardı.Ağrıyan başım her şeyi zorlaştırıyordu.Konuşmaya çalışırken azğımın kapalı olduğunu anladım.Ayrıca ellerim ve ayaklarım da bağlıydı.Garip sesler çıkarınca bana doğru döndüler.

Sevgili Öğretmenim-Okul Aşkları SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin