Kış Gülleri Köyü' ne girer girmez halk evlerinden çıktı ve prens ile prensesi eğilerek selamladı. Zaten çoğu insan fırtınanın verdiği hasarları onarmak adına evlerinin etrafındaydılar. Köyün meydanına vardıklarında neredeyse tüm köy insanları da buradaydı. Çünkü kuzey halkı Prens Shawn' ın nasıl da cömert bir prens olduğunu bilir ve onu severlerdi. Kendini beğenmiş lordlar ona Yumuşak Prens dese de kuzeydeki insanlar onu arkasından Güneşin Prensi diye anardı.

Atından iner inmez kendisine doğru koşan küçük çocuğu gördü. "Shawn, Shawn, Shawn!" diye bağırdı neşeyle küçük çocuk. Bu minik adamı tanıdı. Ne zaman bu köye gelse küçük Rory her zaman onu karşılardı. Rory için dizlerinin üzerine çöktü ve küçük çocuğun ona sarılmasına izin verdi. Ardından yetişmeye çalışan annesi ise Shawn' ın önünde eğilmiş ve mahcup bir sesle "Bağışlayın prensim, engelleyemedim." diye açıklama yapmıştı.

"Engellenecek bir şey yok." dedi Shawn gülümseyerek ve kucağındaki Rory ile birlikte ayağa kalktı.

"Nasılsın Rory? Fırtına seni korkutmadı değil mi?"

"Hiç korkmadım."

"İleride çok cesur bir adam olacağına eminim. Korkmamaya ve annene yardım etmeye devam et, tamam mı?" Rory' i, dolmuş gözlerle kendilerini izleyen annesinin kollarına geri verdi.

Sonra yaverine dönüp "Mirza, köydeki herkesin yiyecek aldığından emin ol." dediğinde insanlardan yükselen mutlu sesi duymuştu. Kalbi sevinçle hızlandı. Kendisi gibi atından inen Aaliyah ise kendi yaverine çocuklar için getirdiği oyuncakların verilmesini istedi. Bu tamamen Aaliyah' ın fikriydi ve Shawn kız kardeşi ile bu yüzden gurur duyuyordu.

Oyuncak kelimesini duyan küçük çocuklar hızla büyük insanların arasından öne çıktı ve heyecanla beklemeye koyuldular. Aaliyah onların yanına gitti.

"Prensim?" diye seslendi bir adam. Yaşlı adama doğru döndü ve yaşlı adamın karşısında dikilen muhafızına küçük bir el işareti yaparak yana çekilmesini sağladı.

"Tüm köy adına size teşekkür ederiz. Bunun karşılığını nasıl verebiliriz bilmiyorum."

"Karşılık vermenize gerek yok." dedi Shawn asil bir sesle. "Buradaki herkes Kuzey Krallığı' na, bana ve aileme, kutsal bir yeminle bağlı olan insanlarımız."

Yaşlı adam samimi bir şekilde gülümsedi. "Çok iyi bir kral olacaksınız prensim. Beyaz Tanrı adına yemin ederim ki."

Shawn sadece gülümsedi. O sırada dikkatini kız kardeşinin neşeli kahkahası çekmişti. Aaliyah yeni tanıştığı çocuklar ile şimdiden yakın arkadaş olmuştu. Kendisine bakıp "Shawn! Shawn, hadi onlara melodilerini göster." diye bağırdığında Shawn bunun mükemmel bir fikir olduğunu düşündü ve her zaman yanında taşıdığı küçük arpını yaverinden istedi. Kendisi için getirilen tahta sandalyeye oturup küçük arpını dizlerinin üzerine yerleştirdi ve karşına heyecanla dizilen küçük çocuklara bakıp gülümsedi.

Komik bir melodi yükseldi tellerden ve Shawn melodi gibi komik olan bir şarkıyı küçük çocuklara söylemeye başladı.

ZAYN

Duygusuz bir hayvan gibi Cain' in karnına hançeri sapladığında Cain' in acı çığlığını duymak ona mutluluk vermişti. İkisini izleyen Randy ise korkusundan idrarını tutmayı başaramamıştı.

"Sıra sende sidikli Randy." dedi gülerek Zayn. İdrarın ağır ve iğrenç kokusu midesini biraz bulandırmıştı.

fire and blood • malikWhere stories live. Discover now