Bölüm 11

3.7K 171 20
                                    

Kavurucu sıcak ... Kris çıplak ayaklarının altından hissedebiliyordu . Büyük biçimli ayakları sıcak kumun üzerindeydi . Ayaklarını biraz oynattı ve ayağının birazı kuma gömüldü . Birden bir rüzgar esti ve kumlar yanağına çarparken gözlerini kıstı . Yere bakmaya devam etti . Ardından neler döndüğünü anlamak için bakışlarını ayaklarından karşısına yönlendirdi .

Ne zaman bir çöle gelmişti ?

Hatta Tao ne zaman karşısına gelmişti ?

Esmer çocuk neden böyle giyiniyordu ?

Boş çölün ortasında dikilen uzun sarışına Tao eşlik ediyordu . Sarışın demişken ... Esmer çocuğun saçları koyu siyah saçlarının aksine şimdi kum rengindeydi . Küçük bir kum fırtınası çıktıkça kum rengi saçlar fazla kemerli olan burnun üstünden kalkıyor ve Tao'nun geniş alnı ortaya çıkıyordu .

Her şey fazla garipti .

Kris kendi kendine sorular sormayı bırakıp tekrar Tao'ya baktı . Gövdesi çıplaktı . Göğüsleri ve karnı parlıyor , keskin köprücük kemikleri kahverengi bir şerit gibiydi . Bakışlarını parlayan gövdeden biraz daha aşağı indirdi . Tao'nun belini ve kalçalarını sadece kum rengi bir kumaş parçası sarıyordu . Kumaş parçasının uçları söküktü . Hatta bazı yerleri püsküllüydü . Küçük kum fırtınaları devam ederken Tao'nun kalçalarındaki kumaş parçası uçuşuyor ve kumaş baldırlarını ortaya çıkaracak kadar sıyrılıyordu . Kris güneşin etkisiyle sanki daha da koyulaşmış gibi görünen esmer tene ve bacaklara kaşlarını çatarak baktı . Ardından Tao yavaşça ona ilerlemeye başladı . Yavaş çekim efekti verilmiş gibiydi . Tao bir adım attıkça yavaşça kumlar uçuşuyor ve kum rengi kumaş parçası oynuyordu . Hatta Tao'nun belinden aşağı kayıp pelvis kemiklerini sergiliyordu . Bir de - bonus olarak - baldırları görünüyordu .

Kris yutkundu .

O esmer çocuğu süzerken çoktan Tao ona yaklaşmıştı . Güneş gözüne hücum ettiği için başta Kris'e garip baksa da ardından gülümsedi . Kris'e daha da yaklaştı ve uzun parlayan kollarını onun boynuna doladı . Ve bedenini iyice Kris'inkine yasladı .

Kris sanki Tao'nun penisini kendininkinin üstünde hissedebiliyordu . Hatta göğüs uçlarını da .

Kendisi de çıplak mıydı ?

Ya da Tao ?

Alt taraflatına bakmak için Tao'nun omzundaki boynunu aşağı indirdi . Tao'nun belini saran yırtık kumaş parçası artık orada değildi . Çölün ortasında bir oraya bir buraya uçuşmaya başlamıştı . Kris Tao'nun çıkık kalçalarını dikizlemek yerine kendisi de çıplak mı diye kontrol etmek istedi . Ama bunu da yapamadı . Çünkü Tao'nun dudakları bir kulağının üstündeydi . Esmer çocuk Kris'i afallatarak fısıldadı

" Sadece bekle " dedi .

Ardından dudaklarını Kris'in kulağının altına yapıştırdı . Yumuşak öpücüğü Kris'i iyice sersemletirken Kris titreyerek uyandı .

Bu Taoyla ilgili olan ikinci rüyasıydı . İlkindeki gibi bir kurşun yemek yerine yumuşak bir öpücük almıştı . Titreyerek soluna baktı . Tao okulda mp4 gibi yasak olduğu halde kulağında kulaklıklarıydı ve aynı Kris gibi ellerinin üstüne kafasını koymuştu . İkisi de şimdi birbirine bakıyordu ...

- - - - - - -

Amerika'daki Maryland Üniversitesi'nden bilim adamlarının araştırmasına göre seks yapmak zekayı geliştiriyor . Uzmanlar sık cinsel ilişkiye girmek yeni hücreler oluşturuyor , beyin işlevini artıyor . Seks yapmayı bırakmak ise olumsuz etkiliyor dedi . ( Gerçek bir haberdir arkadaşlar )

Kyungsoo öğle tenefüsünü yavaşça soğuyan bahçede geçiriyordu . Hava soğuk olduğu için kimse bahçeye çıkmasa da o çıkmıştı . Biraz oksijenle kafasının açılacağını düşünürken gazete okumaya başlamıştı . Sayfaları karıştırırken 3.sayfada sol üst köşeye küçük puntoyla yazılmış haberi görmüştü . Şaşırmıştı .

* B-bırakmayayım mı ? *

* Z-zekam daha da mı gelişecek ? *

Seksin ona sağlayacağı faydalar hakkında düşünürken birisi omzunun üstüne kafasını koymuştu .

" Ne yapıyorsun bebeğim ? "

Kyungsoo kulağına dolan sesle irkildi . Omzunun üstünden onu inceleyen erkek arkadaşı Jonginden başkası değildi . Kyungsoo hemen gazeteyi buruşturarak göğsüne bastırdı .

" H-hiç ... "

" Hiç " derken yalan söylediği için kalbi iyice hızlanmıştı ve gözleri kocaman olmuştu . Jongin Soo'nun garip davranışlarının bir sebebi olduğunu tahmin etti . Kafasını Bay Soru Çözme Manyağının omzundan kaldırdı ve tepesinde dikilirken kaşlarını kaldırarak konuştu

" Kyungsoo ... Yoksa ... Yakışıklı modellerin resimlerine mi bakıyordun ? Ya da biscolata erkeklerinin ? "

Soo yakışıklı erkeklere bakmanın okuduğu haberden daha masum olduğunu düşündü

" E-evet . Carlos'a bakıyordum ve - "

Yalan attığını Jongin tabiki de anlamıştı . Soo ondan başkasına bakmazdı . Bu yüzden hızla kısa çocuğun göğsüne bastırdığı gazeteyi çekeledi . Hala açık duran iki sayfaya bakındı . Ne bir biscolata erkeği ne de Hyun Bin vardı . Soo'yu suçladığı için özür dileyecekken birden sol üst köşedeki küçük haberi gördü . Okurken dudakları yukarı doğru kıvrıldı . Ardından gazeteyi kapattı ve hala ona koca gözlerle bakan Soo'ya baktı .

" Benimle sevişmek istiyorsun "

Soo'nun gözleri xxxlarge oldu

" N-ne ? "

Jongin çimenlere hemen Soo'nun yanına oturdu .

Bir elini kısa bacağın üstüne koydu ve yavaşça baldırlara doğru çıkıp okşarken devam etti

" Bunun ne kadar hoşuna gittiğini biliyorum Soo . Ah bu arada ... Geçen sefer sesinin yankılanması beni çok tahrik etmişti "

Tabiki de soyunma odasında olanlardan bahsediyordu .

Soo yutkundu . Şimdi esmer el üyesinin üstündeydi ve Jongin Soo'yu yavaşça çlmenlere yatırıyordu .

" Bana yalan söylediğin için cezanı çekmelisin Soo "

Ardından kısa çocuğu tamamen yatırdı ve üstüne çıkıp boynuna öpücükler bırakmaya başladı . Bir yandan da Soo'nun üyesini okşuyordu

" Aah ... J-jongin ... Biri görüce- "

Sözü esmerin dolgun dudaklarıyla kesildi .

" BA . NA . NE . "

Her hecede bir öpücüğü Soo'nun dudaklarına bırakmıştı .

" J-jongin ... Anne ve baba- "

Yine öpülmüştü ama devam etti Soo .

" Öğrenirlerse "

Dudakları ısırılsa da pes etmedi

" Beni bu okuldan alırlar "

Jongin hemen Soo'nun dudaklarından ayrıldı ve ellerinden destek alırken ona baktı

" Ciddi misin ? "

Soo umutsuzlukla kucağındaki ellerine baktı

" E-evet "

Jongin hemen sağına soluna baktı . Ortalıkta kimse yoktu . Tamamen ayağa kalktı ve Soo'yu da kaldırmaya çalıştı

" O zaman daha iyi bir fikrim var "

Soo daha yeni kalktığı için dengesini sağlayamazken birden Jongin , bileğini kavradı ve onu geniş arazinin bir ucuna çekelemeye başladı . Tellere geldiklerinde Soo ne yapacaklarını anlamıştı
" O-okuldan mı kaçacağız ? "

Jongin , sevgilisini çekelemeye devam ederken arkasını döndü ve sırıtarak konuştu

" Eveet ! Harika değil mi ! "

Bay Soru Çözme Manyağı durdu ve bileğini esmer ellerden kurtardı

" Bunu yapmamalıyız ! Jongin ! Bu çok yanlış ! "

Jongin , Soo'nun bileği ellerinin arasından kaydıktan sonra arkasına döndü

" Soo , sonsuza kadar test kitaplarına gömülemezsin. Ne kadar bunaldığını fark etmediğimi mi sanıyorsun ? Bugün biraz değişiklik yapmalıyız "

Soo tekrar koca göz moduna girdi

" Ne ? Ne gibi ? "

Jongin dudaklarını büzdü

" Imm ... Sinemaya gitmek ... Gezmek gibi "

Soo düşünceli haliyle yere baktı

" Aslında 47 Ronin filmini izleyemediğim için üzgündüm "

Jongin gülümsedi

" Harika , o zaman gitmeliyiz "

Jongin tekrar Soo'nun bileğini kavradı ve tellere ulaştılar . Tam Soo bir günlüğüne Bay Soru Çözme Manyağı olmaktan vazgeçmiş ve Jongin kısa çocuğu kalçalarından ittirip telin öbür ucuna iteleyecekken bir ses onlara engel oldu

" Eller yukarı donlar aşağı "

Jongin de Soo da hemen arkasına döndü . Gelen Yixingti . Arkasındaki de Suho . Jongin sinirli , Soo da ürkekçe bakarken Yixing gülümsedi

" Donlar olduğu yerde kalsa da olur "

Jongin Yixing'in saçma cümlesi üzerine işine devam etti . Devam etmeye çalıştı aslında . Gamzeli çocuk esmere koşturduğu gibi dirseğiyle karnını dürtmüştü

'' Okuldan mı kaçıyorsunuz ? Hı ? Hıığğ ? ''

Jongin Soo'yu ittirmeyi bıraktı ve yere indirdi

'' Sence ne yapıyoruz Xing ?! ''

Yixing gülümserken ayakkabılarının burnuyla toprağı eşeledi ve yere bakarken konuştu

'' Aslında ... Sizi burda gördüğümü birilerine söyleyebilirim Jongin . Müdür gibi ''

Jongin bir nefes verdi . Yixing faydacı bir çocuk muydu ?

'' Ne istiyorsun ? ''

Yixing ördek dudak moduna girdi ve Suho'yu çekeleyerek konuştu

'' Biz de kaçalıııııımmmm ! Hep birlikteeeeğ ! ''

Jongin gamzeli çocuk ve Suho'ya baktıktan sonra Soo'ya da baktı . Soo kafasını evet anlamında sallayarak onayladı .

- - - - - - - -

Tellerin üstünden komikçe tırmandıktan sonra okuldan kaçabilmişlerdi . Önlerine çıkan ilk taksiye binip bir alışveriş merkezine gitmişlerdi . Sinema biletlerini alıp filme kadar olan zamanı birkaç mağazada öldürmeye karar vermişlerdi .

Soo ve Suho kabinlerde birkaç kıyafet ederken Jongin ve Yixing de kabinlerin önünde dikiliyorlardı . Jongin etrafa bakındı . Yixing kabinlerin karşısındaki boy aynasında kendisine bakıyordu . Yani onu göremezdi . Yapacağı şeyi . Sırıttıktan sonra Soo'nun olduğu kabinin perdesini yavaşça açtı ve içeri baktı . Soo kot pantolon reyonundan beğendiği kotu giymişti ve fermuarını çekiyordu .... Üstünde ise ... Bir şey yoktu ... Jongin sırıtarak beyaz sırta baktı ve hafifçe sıyırdığı perdeden içeri daldı . Soo aynada arkasında duran esmere koca gözlerle baktı . Jongin perdeyi çekiştirip kapattı ve sevgilisine yaklaştı . Hızla arkasına sarıldı ve boynuna bir öpücük kondurdu . Ardından aynada kısa boylu sevgilisini süzdü

'' Kotun çok güzel olmuş bebeğim ''

Kotun kalıbını anlamak için - ya da başka şeyler için - ellerini Soo'nun kasıklarını koydu ve aşağı yukarı oynattı . Elleri Soo'nun üyesine doğru değince Soo kafasını geriye atıp istemsizce Jongin'in omzuna yaslandı . Sessice nefes bıraktı

'' Hah ... ''

Jongin bu hareketinin Soo'yu nasıl etkilediğini biliyordu . Kendisini de . Ellerini Soo'nun beline sardı ve Soo'nun ensesine öpücükler bıraktı . Öpücüklerini bırakışında Soo'nun yüzünün aldığı ifadeleri görebiliyordu . Bu muhteşemdi . Soo'nun kirpikleri titriyordu ve aralık dudaklarından nefes veriyordu .
Ardından Soo'yu kendine doğru çevirdi ve dudaklarına birkaç tane öpücük kondurdu . Yavaşça ayrılırken Jongin gülümseyerek konuştu

'' Hadi t-shirtünü de giy ''

Soo giyinmeye çalışırken elbette devam yaptıkları işlere devam etmemişlerdi . Çünkü kendilerine hakim olamamaktan korkuyorlardı . Her ne kadar Soo'ya bir kabinde sahip olma düşüncesi fantezik anlamda mükemmel olsa da Jongin bunu yapmadı .

Soo biraz utanarak t-shirtünü kafasından geçirdi ve Jongin de Soo'ya baktı

'' Harika görünüyorsun ''

Esmer çocuk ve sevgilisi kabinde biraz daha oynaşırken Yixing de sıkılmıştı .

'' Suğhoğğğ hala giyinmedin miiiii ''

Suho kabinden söylendi

'' Çıkmadığıma göre giyinmedim gerizekalı ! ''

Yixing gözlerini kıstı ve ördek dudak moduna girerek perdeyi hızla açtı

'' Bana gerizekalı mı dedin !? ''

Suho perdenin açılmasıyla ürktü . Sadece boxerlaydı ve kabine soğuk havanın dolmasıyla vücuduna ellerini doladı . Bir de nedense Yixing'in , bedenini bu şekilde görmesini istemiyordu . Ama yine de karşı koydu

'' Evet , sana gerizekalı dedim ! ''

Suho aynaya doğru döndü ve askıdaki deneyeceği t-shirtü eline aldı . Bu sırada kabinlerin önünde birini bekleyen orta yaşlı bir adam Suho'ya doğru baktı .
Yixing perdeyi umarsızca açtığı için her şey görünüyordu tabiki de . Yixing çevresine aptalca bakarken adamın Suho'nun kalçarına baktığını fark etti . Yine gözlerini kıstı

'' Ahjussi !! Arkadaşımın domateslerine mi bakıyorsunuz ! ''

Adam elinde olmadan bakmıştı . İlgisini çektiği için değildi

'' Domates mi ? ''

Yixing perdeyi açık tutmaya devam ediyordu

'' Bakın bayım , o domatesler benim ! ''

Elbette Yixing Suho'nun kalçaları hakkında konuşuyordu . Extralarge domatesler ( skdjgklsdjgs ) Kabine girdi ve adama sinirlice bakmaya devam ederken perdeyi hızlıca çekti

'' Aaa sinirlendirdi beni amaa . Domatesler benim değil mi Suhooo ? ''

Yixing çok değişken bir insandı . Demin sinirden köpürürken şimdi de ışık saçıyordu .

'' Domatesleeeer domateees ''

Neşelice bağınırken Suho'nun kalçalarını kavradı ve hafifçe sıkıştırdı

'' Ağağağ Suho'nun domatesleeriiiii ''

Suho kızarmaya başladı .

'' Suhoo domateslerin benim köyümdekiler gibi . Yumuşacıııkk ''

Gazemli çocuk şimdi de elinin altındaki kalçalarını daha da sıktı ve Suho kendini tuhaf hissetti . Bu hoşuna gitmişti aslında .

Yixing sıkıştırmaya devam ederken gülüyordu

'' Hahahaha ısırayım mı Suğhooooğğ ! ''

Suho Yixing'i durdurması gerektiğini hissetti . Kalçalarındaki elleri ittirdi ve bağrındı

'' Kes şunu Yixing ! ''

Yixing dudak büzdü

'' A-ama ... Bana söz vermiştin Suğhooğ . Domateslerin tapusu bendeydi ''

Tarla hakkında konuştukları falan yoktu . Bir de Suho bu sözü sadece yanakları için verdiğini hissediyordu

Suho sinirlice bakmaya devam etti . Bu arada Yixing de sinirle bakmaya
başladı ve Suho'nun üstüne doğru yürümeye başladı

'' Bana söz vermiştin ! ''

Suho geri geri gidiyordu .

'' Sadece benim küçük domatesim olacaktın ! ''

Tabiki de Suho'nun küçük kabinde kaçabileceği bir yer yoktu . Sırtı kabinin duvarına değdi ve kapana sıkıştı

Yixing de tipik ördek dudak moduna girdi ve gözlerini kıstı . Artık yüzleri birbirlerine çok yakındı

'' Demek sözünü tutmayacaksın ha ... ''

Suho Yixing'in nefesi yüzünü okşarken çırpınarak konuştu

'' Sa-saçmalamayı kes Yixing ''

'' Şimdi burnunu ısırsam mutlu olur musun ? ''

'' Ne diyors-''

Sözünü tamamlayamadı çünkü Yixing Suho'nun burnunu ısırdı .

'' Aaaaa acıyor ! Yixing dur ! ''

Yixing hemen dişlerini çekti

'' Beni bu hale sen getirdin . ''

Hala gözleri kısık bir şekilde bakıyordu .

'' Ne kadar ısırsam az . Bu yüzden şimdi xxxlarge domatesler hakkında anlaşma yapmak zorundayız . Onlar da benim tamam mı ? BENİM ! ''

Bu gidişle paşa torunun tüm bedeni Yixing'e ait olacaktı

Suho acıyan burnunu tutarken teslim oldu

'' Ta-tamam ... ''

Gittikçe kızarırken yere baktı . Bu sırada da Yixing sevinçten hönkürdü ve duvar köşesine sıkıştırdığı çocuğa sarıldı

'' Ağağağağ Suğhoğğğ ! Beni yarı yolda bırakmayacağını biliyordum ! ''

Sarılırken ellerini yavaşça tapulu malı olan kalçalara indirdi ve biraz sıktı

'' Köy domateslerii beniiiiiiiiiiiiim ! BEĞNİİİİİİİİİM ! '' ( dkjgkldfjgdf )

Suho küçük kabinde gerçek anlamda bir domatese döndü . Diğer bir yandan soruları vardı

Yixing bunları neden yapıyordu ?

- - - - -

Sinemada çok güzel zaman geçirmişlerdi . Jongin arada gizlice Soo'nun ellerini öperken birbirilerine mısır yedirmişlerdi . Neyseki karanlıkta kimse onları görmemişti . Yixing ve Suho bile .

Yixing arada önlerindeki yiyişen çifti gizlice izlemişti ve Suho'yu dürtmüştü . Ürkütücü sahneler geldiğinde Suho'ya delice sarılmıştı ve hönkürmüştü .

Okuldan kaçan çocuklar günlerini güzelce geçirirken bambi için çok ateşli geçiyordu

'' Aah ! Ah evet orası Sehun ! '' 

D.O.R.MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin