8.bölüm~~ Hissetmek

Începe de la început
                                    

Ardından gözlerini dudaklarına çıkardı. Oldukça dolgun dudakları vardı ama muhtemelen yüksek ateşten dolayı yüzeyi kurumuş ve çatlamıştı. Aras istemsizce kedi dudaklarını yaladı. Defnenin kuru dudaklarına birşeyler yapmak istedi o anda. Yatağın diğer tarafınki komidinin üzerinde gördüğü peçeteyle hızla ayağa kalkıp oraya yöneldi ve içinden bir kaç peçete alarak odada bulunan banyoya ilerledi.

Lavaboda biraz ıslattığı peçeteyle tekrar odaya dönen Aras yatağa yaklaşıp elindeki peçeteyle Defnenin dudaklarına uzandı. Ardından dudaklarını ıslak peçeteyle ıslatarak kurumuş derilerin daha iyi bir görünüme sahip olmasını sağladı. Defnenin dudaklarında kalan peçete parçalarını eliyle almaya çalışırken eli dudaklarına dokunda ve Aras bir anda dondu. Defnenin dolgun dudaklarında yavaşça parmağını dolaştırırken buldu kendini biranda. Ne kadarda öpülesiydi! Girdiği düşüncelerden anında sıyrılırken kendine ufak bir küfür savurmuştu. Defneyi öpmekten nerden çıkmıştı. Hızla koltuğa oturarak kafasını koltuğa yasladı ve tavana bakıp düşünmemeye çalıştı.

Aradan biraz zaman geçmişti ama Aras hala aynı pozisyondaydı. Yataktan gelen kıpırtıyla hızla doğrulup bakışlarını yatağa çevirdi ama gördükleriyle yutkundu hafifçe. Defne uykusunda pozisyon değiştirerek yüzü Arastan tarafa gelecek şekilde yan yatmaya başlamıştı. Bunda sorun yoktu elbette! Sorun dönerken açılan hastahane elbisesinin yakasıydı. Sıyrılarak Defnenin sol göğsünün biraz üstünden yukarısını açıkta bırakmıştı ve bembeyaz pürüzsüz teni seyirlik bir manzara gibi serilmişti Arasın önüne.

Belirgin köprücük kemikleri vardı Defnenin ve bu yüzden boynu ile köprücük kemiklerinin arasında küçük bir çukur oluşuyordu. Yüzünü görmese bile sırf bu manzarayı saatlerce izleyebilirmiş gibi gelmişti Arasa.

Daha fazla kendini tutamayan Aras Defnenin sol yanağına düşmüş olan bir saç tutamını elini uzatarak çekmişti. Elinin yanağına değmesiyle ufak kıvılcımlar çıkmıştı sanki. Bu hissi sevmişti Aras ve merak etmişti. Daha önce hiç böyle birşey hissetmediğine yemin edebilirdi. Zaten daha önce hiç bir kadını uyurken izlememiş ve de dokunmamıştı.

Elinin parmak uçlarıyla Defnenin yanağına dokundu usulca ardından elini hareket ettirerek yavaşça aşağılara doğru inmeye başladı. Gözleride ellerini takip ediyordu. Çenesine ulaşan elleriyle birlikte aklında ufak bir çelişki yaşamıştı. Bu yaptığına anlam veremeyen tarafıyla, bu hissi daha fazla hissetmek isteyen, tenine daha fazla dokunmasını isteyen tarafı kavga halindeydi.

En sonundan uyuduğunu ve birşey hissetmeyeceğini düşündüğü Defnenin boynuna doğru kaydırdı elini. Şimdi pürüzsüz teni tamda elinin altındaydı. Elini boynunun aşağısına kaydırmaya devam ederken bir yerde durdu. Tam nabzının üstünde! Elinin altında hissettiği kalp atışları onu heyecanlandırmıştı! Elini bir süre orada tutup düzenli bir şekilde atan kalp atışlarını hissetti.

Ardından tekrar elini hareketlendirerek köprücük kemiğiyle boyun girintisindeki o çukura getirdi parmaklarını. Çukurdan tırmandırdığı parmakları köprücük kemiklerini takip ederek omzuna ulaştı. Omzundan aşağılara, göğüs kafesine iniş yaptı. Elini hareket ettirirken hafifçe yükselmeye başlayan eliyle heyecanlanmıştı çünkü Defnenin yan yatmasıyla birlikte daha dolgun bir hale gelen sol göğsünün başlangıcında dolaştıyordu parmaklarını. Parmakları sağ göğsünden tarafa hareketini oldukça yavaş bir şekilde sürdürdü ve ardından hızla bir düşüş yaşadı.

Şuan parmak uçları Defnenin iki göğsünün ortasındaki oluktaydı. Ama artık Defnenin  vücuduna sadece parmak uçaları dokunmuyordu. Parmak uçlarının göğüs oluğuna düşmesiyle birlikte parmaklarının üstü ikinci eklem yerine kadar Defnenin sol göğsüne dokunuyordu.

BIRAKAMAM!Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum