6.bölüm~~ Yağmur Olmadan

5.1K 237 18
                                    

Öncelikle ufak bir duyurum var. Aslında bunu kitabın en başında söylemem gerekiyordu sanırım ama unutmuşum maalesef. Bunun için ilk bölümün başına ufak bir bilgilendirme bölümü yazdım. Şimdi sizide bilgilendirmek istedim. Kitabımdaki ana karakterler -Defne ve Aras- Yağmur doğmadan öncede bir kaç kez karşılaşıyorlar. Ama elbetteki bunu hatırlamıyorlar. Çünkü bu karşılaşmalar oldukça kısa süreli karşılaşmalar. Hatırladıkları anılarda olacak elbette ama hepsi değil maalesef. Kitabımın asıl konularından bir taneside tesadüfler üzerine kurulu bir aşk.. Bunun için bazı bölümlerin içerisinde bölümden bağımsız olarak yada bölüm sırasında hatırlanan geçmişi paylaşacağım. Zaten okuyunca ne demek istediğimi anlarsınız. Sadece bazı bölümlerde dediğim gibi bölümden bağımsız olarak yazılacak bazı şeyler ve bu anıları ana karakterlerimiz maalesef hatırlamayacak ama ben yazar olarak güçlü bir hafızaya sahip olduğum için tabiki hatırlayıp size aktaracağım bu anıları 😂 Umarım hoşunuza gider bu durum. Gitmeyecek olanlar için özür diliyorum, bu bilgilendirmeyi en başından yapmalıydım 😔

İyi okumalar..

Bir kaç yıl önce..

Defne okuldan çıkmış yürüyordu. Saat öğleden sonra dörde geliyordu. Hava ilk baharın etkisiyle oldukça güzeldi ve Defne yolunu uzatmak istemişti. Bunun için yurduna çokta uzakta olmayan parka doğru ilerlemeye başlamıştı. Kaldığı yetiştirme yurdu zengin bir muhite oldukça yakındı bunun için çok sık yurda yeni kıyafetler bağışlanırdı. Tabiki bu yurtta kalan kızlar için yeniydi. Aslında gelen kıyafetler zengin insanların eski kıyafetleriydi. Ama yurttaki kızlar bunu dert etmezlerdi. Çünkü kıyafetler hiçte eski durmazdı. Onlar için eski kıyafet yırtılana kadar giyilmiş kıyafetlerdi. Defne üzerine henüz yurda dün bağışlanmış olan güzel bir pembe ceket giymişti. Ceket kısaydı ve beline kadar anca geliyordu. İçine giydiği beyaz okul tişörtü ve altına giydiği gri pileli okul eteği ile oldukça uyumlu olmuştu. Yeni kıyafetin sevinciyle birlikte oldukça gülen bir yüzle gidiyordu parka doğru.

Yolun üzerinde gördüğü yavru köpeğin başını okşamıştı. Köpek oldukça sevimliydi. Köpeği ardında bırakarak yürümeye devam etti parka çok az kalmıştı zaten. Bir köpeğin acı feryadını duyunca hızla arkasına döndü ve az önce sevdiği yavru köpeği kırmızı spor bir arabanın önünde topallayarak kalkmaya çalışırken gördü. Arabadan bir kaç genç çıkmış ve köpeğe bakmıştı. Aralarından birisi hızla köpeği aldığında Defne köpeği veterinere götüreceklerini sandı ama onlar köpeği yolun kenarına koyup arabaya bindiler ve hızla uzaklaşmaya başladılar. Defne yanından geçen arabaya öyle öfkelendiki eline aldığı bir taşı fırlattı hızla arkalarından. Ama amacı arabanın arka camını patlatmak değildi kesinlikle.

Araba güçlü bir frenle durunca Defne ne yapacağını şaşırdı. Önce gözleri kocaman açıldı ardından arabadan çıkıp kendine doğru koşmaya başlayanları görünce hızla kaçmaya başladı. Zaten nerdeyse gelmiş olduğu parka öyle hızlı girdiki insanlar ona baktılar tuhaf tuhaf. Tabi arakasından onu kovalayan muhtemelen arabanın sahipleride hızla girmişti parka.

Defne gözleriyle etrafı arıyordu bir yandan saklanmak için. İlerde bir kafe vardı hemen o tarafa yöneldi ve kafeye girmek yerine hemen arkasından koşmaya devam etti. Amacı kafeye girdiğini düşünmeleriydi bu ona biraz zaman kazandırırdı. Arkasına baktığında kimse gözükmüyordu. Ama yinede bir yere saklanmak istedi. Hızla etrafına baktığında ileride beyaz çiçek ağaçlarının topluluğu olduğunu gördü ve hemen oraya yöneldi. Aslında bunlar ağaçtan çok, fazla uzun olmayan çalılardan oluşuyordu. Defne hızla aralarına girerek saklandı.

Çiçekler o kadar sıktı ki dışarıyı görmek mümkün değildi. Biraz daha bekledikten sonra çiçeklerin arasından kafasını çıkartarak etrafı kontrol etmek istedi. Kalbi deli gibi atıyordu. Başını çıkartıp etrafı kontrol ederken ilerde ona bakan çocukla göz göze geldi. Gözleri kocaman açılırken kalbi korkuyla atmıştı. Öyle korkmuştuki hareket dahi edememişti.

BIRAKAMAM!Where stories live. Discover now