Parti

224 8 1
                                    

Multimedia: Emira ve Melisa

Victor Blake

“Artık anlaşmayı yerine getirmenin zamanı geldi Mithat.”

“Biliyorum ama şu anda hiçbir şeyden haberi yok. Beni bile öldü diye biliyor. Bir anda karşısına çıkarsak eminim büyük bir şok yaşayacaktır. O benim biricik torunum. Onun fazla yıpranmasını istemiyorum. Bir de biliyorsunuz ki oğlum Selim buna karşı çıkıyor. O yüzden biraz daha beklemeliyiz.”

   Başımı dışarıda yağan kar tanelerini izlemeyi bırakıp ihtiyarlara döndüm. Birbirlerine kaşlarını çatmışlar hararetli hararetli bilmem kaç sene önce siktiğimin anlaşmasının yerine getirilmesi hakkında tartışıyorlardı. Doğduğum andan beri bu lanet olasıca anlaşmanın önemli bir parçası olduğumu biliyordum. Ona göre yetiştirildim. 24 yaşındayım ve ne bir kız arkadaşım oldu ne de bir flörtüm. Çünkü benim kadınım çoktan belliydi. Emira.

   Birkaç adımda ihtiyarların yanına gittim ve tartışmalarına bir ara verip bana bakmalarını sağladım.

“Mithat Bey artık torununuzun karşına çıkma vaktiniz geldi. Endişelerinizi anlıyorum. O yüzden bir planım var. “

Emira

   Kendime geldiğimde Melisa bana sarılıyordu ve ben onun omzunda ağlıyordum. Kendimi gerçekten berbat hissediyordum. Duyduklarım benim gerçekten şoka girmeme sebep olmuştu. Erkin benden ayrılmıştı. Hem de gerçekten geçerli bir sebep göstermeden. Şimdiye kadar aramızda ufak tefek saçma tartışmalar dışında hiç kötü bir şey olmamıştı. Hatta son zamanlarda daha iyiydik. Birkaç ay önce ailemle resmi olarak tanışmışlardı. Şimdi böyle birden ayrılmak istemesine bir anlam veremiyordum.

   Başımı Melisa’nın omzundan kaldırarak çevreme baktım Bahçede tek tük öğrenci vardı ve herkes kendi işiyle ilgileniyordu. Gözlerimi Melisa’nın yüzüne çevirdim. Bana tedirginlikle bakıyordu.

“Emira. Bebeğim biliyorum bu seni çok kırdı ama sen güçlü bir kızsın. Bunu atlatacaksın.” Melisa haklıydı. Ben güçlü bir kızım. Hemen toparlanacaktım. En fazla bir hafta etrafta saf saf dolaşacaktım. Sonra her şeyi unutmuş olacaktım. Bu benim en nefret ettiğim bir o kadar da sevdiğim huylarımdan biri. Bir duyguyu çok yoğun yaşarım. Mesela birini kısa zamanda çok fazla sevebilirdim. Aşırı derecede değer verirdim. Ama bir şey olup da o kişiye değer vermemem gerektiğini düşünürsem her şey biterdi. Yani benim için varsa var yoksa yoktur.

   Ayağa kalkıp eteğimi düzelttikten sonra Melisa’nın koluna girerek lavaboya ilerledim. Yanından geçtiğim birkaç kişi bana kısaca bakıp önlerine dönüyorlardı. Eminim dedikodumu yapmaya başlamışlardır. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra sınıfa gittim ve eşyalarımı toplayıp, müdürden izin alarak eve gittim. Eve girdiğimde evde kimsenin olmadığını görünce bir oh çektim. Bir de şimdi anneme açıklama yapamazdım. Odama çıkıp formalardan kurtuldum ve yorganımın altına girdim. Ağlamak bende baş ağrısı ve uyku yapıyordu. Gözlerimi kapattım ve kısa sürede uykuya daldım.

   Uyandığımda telefonuma bakarak saatin neredeyse 8e geldiğini gördüm.  Annemler çoktan gelmiş olmalılardı. Ayağımı uyuşukça yataktan sarkıtarak etrafıma baktım. İçerisi sadece sokaktaki lambayla aydınlanıyordu. Etrafa karnımın guruldama sesi yayılınca kendi kendime sırıtıp kalkıp aşağıya indim.

   Aşağıya indiğimde babam koltuğa yayılmış tabletiyle ilgileniyordu ama annem ortalıkta yoktu.

“Babacığım annem nerede?” Tablette ne yapıyorsa çok fazla dalmış olacak ki sesimi duyunca birden yerinden sıçradı. Bende yanına gidip koltuğun kenarına oturup kollarımı boynuna sardım ve yanağına bir öpücük kondurdum.

“Deli kız insan önce bi öhöm möhöm derdi. Geldiğini belli ederdi. Değil mi?”

“Babacığım merdivenleri resmen paldır küldür indim ama o kadar çok dalmışsın ki beni fark etmedin.” Diyerek sırıttım ve yanağına bir öpücük daha kondurdum.

“Annen mutfakta kahve yapıyordu.”

“Tamam, babacım.”diyerek mutfağa doğru ilerledim. İçeriye girdiğimde annem sırtı bana dönük bir şekilde pencereden dışarıyı izliyordu. Birden bir muziplik yapasım geldi ve sessizce arkasından yaklaşıp tam korkutacaktım ki birden bana döndü ve ben korkup ufak bir çığlık bastım.

“Anne yaa seni ben korkutacaktım sen beni değil.”

“Camdan gayet net gözüküyordun kızım.” Diyerek gülümsedi. Ah canım annem benim. Onu o kadar çok seviyorum ki.

“Beni neden yemeğe kaldırmadınız ?”

“Bu gün okulda olanları biliyoruz kızım. O yüzden babanla seni rahat bırakalım istedik.” Annemlerde zaten benim hakkımda bir şey bilmese dişlerimi kıracağım. Elimi kapıya vursam anında haberleri oluyor. Bir bulsam şu köstebeği çok pis şeyler yapacağım da işte yok yani bulamıyorum.

“Geçti gitti anne.” Diyerek elimi boşver dercesine salladım ve yanağına bir öpücük kondurdum. Karnımı tutarak:

“Ben çok açım. Ne var yemekte?”

“Mercimek çorbası, pilav ve enginar yemeği var.”Enginar mı? En sevdiğim(!)

   Yemeğimi yedikten sonra odama çıkıp Melisa’ya bir mesaj attım.

Kime:Melisa’m

Mesaj:Biliyorum biraz geç oldu ama bize gelsene. Hatta okul kıyafetlerini falan da getir. Gece bizde kalırsın.

Birkaç dakika sonra cevap gelmişti.

Kimden:Melisa’m

Mesaj:Tamam 10 dakikaya oradayım.

   Melisa ile aynı sitede kalıyorduk. O yüzden birbirimize gelip gitmekte pek problem yaşamıyorduk.Murat Amcalarla annemlerde çok yakın olduklarından aileler tarafından bir sorunla da karşılaşmıyorduk.

   15 dakika sonra Melisa gelmiş ve odamda oturmuş birbirimizin suratına bön bön bakıyorduk.Melisa sessizlikten sıkılmış olacak ki konuşmaya başladı.

“Eee güzelim doğum gününü nerede kutluyoruz?” Doğum günüm? Ahh tabi ya! Haftaya benim doğum günümdü. Erkin kafa mı bırakmıştı. Biraz düşündükten sonra

“No:14 ?”

“Geçen sene orada kutladık ve artık eskisi gibi güzel bir yer değil. Hep bebeler takılıyor orada.”

“Imm…Flamingo?” diyince Melisa’nın ünlü  kızım mal mısın bakışlarıyla karşılaştım.

“O zaman sen söyle Melisa’cım.” Diye çıkıştım.

“Emira 18 yaşına giriyorsun. Güzel bir yerde kutlamalıyız. Mesela bir barda?”

“Melisa güldürme beni. Babam hayatta izin vermez. Hem bir çok kişi 18 yaşında olmadığından bara alınmayacaklardır.”

“Babanı bence ikna edebilirsin ve bara giriş işini sen bana bırak. Emre’ye bir telefonum yeter.”diyerek kıkırdayarak göz kırptı. Ah bu kız. Melisa sarı saçlarıyla düzgün fiziğiyle çok güzel bir kızdı. Etrafında bir sürü de erkek vardı. Emre de o erkeklerden biri. Gerçekten çok tatlı bir çocuktur Emre. Okulun popüler erkekler listesinin başında yer alır. Ama yavrum Melisa’ya o kadar çok takmış bir durumda ki. Melisa’nın da çocuğu kullanmakta üstüne yok.

“Tamam denerim ama benim pek ümidim yok.” Diyerek suratım astım ve babamdan nasıl izin alacağımı düşünmeye başladım.

KORUMAWhere stories live. Discover now