~bakmak ve görmek

35 3 0
                                    

Kaçıp gittiğim bir yer var hayal ediyorum.
Gece yarısı yıkık kayık içinde ve karşımda o şehirden sadece yavaş, karanlık dalgaların götürdüğü ve ensemdeki o serin rüzgarın hissiyle her şeyi terkettiğim bi'an düşlüyorum. Işıldayan iskelenin ve cennettin gözleriyle bakılan şehrin nasıl bir cehennem olduğunu bilerek kaçıyorum.
Bazen insanların neden büyüyüp, kirlendiklerini düşünerek uykuya dalıyorum.
İstediğimiz ne?
Bir şey biliyorum aslında. Hiç bir zaman ölümü, ölüm olarak istemediğmi. Hiçliğe gitnekten öte; boşluk ve fazlalıktan beri benim. Hiçlik ve boşluğu tattığımı hatırlıyorum. Hiçe yaklaştığım an nasıl lime lime parçalandığımı anımsıyorum.
İstediğimiz ve olduğumuz.
O kadar çok gam biriktirmişim ve yaşamak için pek insanmışım; baktığım yerde sadece acı görüyorum. Ve en beteri de bunun güzellik olduğunu biliyorum.
Sorun; insan olmak, pek fazla insan olmak.
Ve bir gece kaçtığımız yerlerde kendimizi bulursak 'korkmayacağım' diyebilir miyiz?
Biliyorum. Bir yerlerde dokunduğu yerde keder çiçeği açtıran 'benler' var. Umuyorum.
Sahiden, ben-biz kimiz?




Pandora'nın Kutusu Where stories live. Discover now