BT-3

23 3 2
                                    

Media: Çağrı

-3-

Bu mesajı yazandaki psikolojiyi istiyorum. Mesaj yerinden çıkıp direk rehberde Çağrı'yı buldum. Direk arama tuşuna basıp telefonu kulağıma götürdüm. Sakin ol.. sakin ol. Bizi ayırmaya çalışan bir sürtük yüzünden kafamda birşeyler uydurup sevgilime olan güvenimi kırmayacaktım. Arama tuşuna bastım.

Kullanıcı şuan meşgul.

Sinirden soludum. Demekki birazcık dikkatli olmam lazımmış.

Çağrı: Şuan müsait değilim. Yarın görüşürüz.

Lima: Nerdesin öğrenmek istiyorum.

Birkaç dakika bekledim. Cevap yok. Mesajlara girdiğimde görüldü yediğimi görünce birşeylerin ters gittiğini anladım. Oturduğum yerden hışımla kalktım. Altıma dar kot pantolonumu üstüme de pudra rengi kazağımı geçirdim. Hızlıca saçımı tarayıp dudaklarıma nemlendiri sürüp ve kirpiklerimi boyadım. Sırt çantamı aldım ve taksi çağırdım. Koşarak aşağıya indim. Tam evden çıkıcakken arkamda annemi gördüm.

"Lima nereye?" Dedi iğnelercesine. Anneme döndüm. Surat ifademi görünce "kendine dikkat et. Gelince hepsini konuşucaz. Geç gelme." Anneme gülümsedim. Annemi cidden seviyordum. Çok güvenirdi bana. Bahçeye çıkınca kapının dibinde taksiyi gördüm. Koşarak taksiye gittim ve kapısını açıp oturdum. Adresi verdim ve yola koyulduk. Çağrı'nın evine gidiyordum. Derdi neymiş bakalım. Çağrı'nın annesiyle hiç tanışmamıştım. İlişkimiz 1.5 yıl sürse de beni annesiyle tanıştırmamıştı. Tanışmak istediğimi söylediğimde ise zamanının olmadığını başka bir zaman tanıştıracağını söylemişti.

"Geldik hanımefendi. Borcunuz 35 tl."

Parasını ödeyip taksiden indim. İçimi bir heyecan kapladı. Annesini birkaç kere fotoğraflarda göstermişti fakat hiç yüz yüze gelmemiştik. Yavaşça merdivenleri çıkıp kapının önüne geldim. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. Karşılaşacağım şeyden cidden çok korkuyordum. Birkaç saniye sonra sarı saçlı, mavi gözlü, benim cildimden bile daha pürüzsüz bir cilde sahip bir kadın açtı kapıyı. Çağrı'yı sadece uzaktan gören biri bile bu güzel kadının annesi olduğunu anlayabilirdi.

"Evet birşey mi istemiştin?" Dedi soru sorar bir ses tonunda. Beni tanımamıştı. Birazcık moralim bozulsa da çaktırmamaya çalıştım.

"Şey ben Lima.." diyip duraksadım. Kadının yüzünde en azından bir gülümseme bekledim fakat bana düz bir yüzle bakmaya devam etti.

"Lima diye birini tanımıyorum." Diyince yaşadığım hayal kırıklığı ve üzüntü beni boğmaya başladı.

"Emin misiniz Meral Hanım. Ben oğlunuzun 1.5 yıldır sevgilisiyim. Beni size anlatmış olması lazım." Dedim boğazımdaki düğümü yutmaya çalışarak. Kalbim çok kırılmıştı.

"Çağrı'dan mı bahsediyorsun? Onun sadece 1 aydır sevgilisi var ve o kızın ismi Ece.." Yaşadığım şok o kadar büyüktü ki ayakta durabilmek için kapıya tutundum. Aldatılmıştım. Hala aldatılıyordum. 1 ay boyunca da aldatılmışım. Hiç değer vermemiş. Ece'yi benden daha çok sevmiş hatta annesine anlatmış. Aldatılıyordum.. Karşısında ağlamak istemesem de gözümden bir yaş süzüldü.

"Si- size böyle mi söyledi?" Kadın şok olmuş bir şekilde bana bakarken düşündü. Sonra başını onaylarcasına salladı. Çağrı'nın sevgilisi Ece.

"Peki şuan nerde?" Dedim sesim titrerken.

"Ece'nin verdiği partiye gittiğini söyledi." Teşekkür edip giderken arkamdan bağırdı kadın.

|BAŞLANGIÇLAR TANRIÇASI|Where stories live. Discover now