Golden Black ➳ the Marauders

8 ◆ Hırsız

Fakat Sirius'un dikkati dağılmış ve Goldie'nin yanında oturan kıza odaklanmıştı.

"Bu ne yaptığını sanıyor?" dedi kaşlarını çatarak.

Aslında Sirius'un sorusu gayet mantıklıydı. Exa, Slytherin'i tutuyordu. Bu nedenle gümüş ve yeşille kaplı atkı giymişti.

"Ben mi?" dedi Exa kafasını uzatarak.

"Sadece Slytherin'i tutuyormuş." dedi Goldie Sirius'un kolunu tutarak.

"Yani, sonuçta Slytherin'liyim. Sadece Slytherin'li bazı insanları sevmiyorum." dedi Exa alaylı bir tavırla.

"Çok -garipsin." dedi Sirius kaşlarını şaşkınlıkla kaldırırken.

"Hangimiz normal ki?" dedi Exa ve omuz silkti.

*

Soyunma odasından çıktıktan sonra Goldie'nin kalbi gümbür gümbür atıyordu. June, hemen önündeydi ve ayakları Goldie'nin aksine yere sert basıyordu.

O gün hava yağışlı değildi fakat gökyüzü ağır bir gri bulutun pençesine düşmüştü. Saha tamamen karla kaplıydı fakat Profesör Jackson daire şeklinde ki bir kısmı süpürmüştü.

Gryffindor ve Slytherin takımı karşı karşıya geldiler. Kaptan June ve Slytherin kaptanı Talkalot el sıkıştılar.

"Üç dediğimde," dedi kalın sesiyle Jackson. "Bir, iki, üç..."

Süpürgeler üzerinde ön dört kişi havalandı ve Quaffle'ı ilk kapan Potter Rosier'ın kafasının üzerinden manevra yaparak göklere açıldı.

Goldie, kendini maçın hızına kaptırırken ne Sirius'u duyuyor ne de diğer oyuncuları takip edebiliyordu. Tek yaptığı Quaffle peşinde uçmaktı.

James'ın pasını tutup Ronan Flint'in süpürgeden düşürme tehlikesini geçtiğinde karşısında ki tek engel Forest Nott'un yakalamayacağı biçimde Quaffle'ı çemberlerden geçirmekti.

James'in tavsiyesine uyarak Nott'un soluna doğru attı ve Quaffle en solda ki çemberin içinde geçti. Sevinçle yumruğunu kaldırıp tribünleri selamladı ve Noble Nelson'ın yanına doğru uçtu.

Tribünlerde dev mikrofonuyla konuşan Sirius'u, Sirius'un yanında desteği sönük görünen Remus'u ve onun yanında Slytherin için bağıran Exa'yı görebiliyordu. Birkaç kişi Exa'dan rahatsız olmuş görünüyordu fakat Exa'nın onları umursadığı yoktu.

Maç, Gryffindor'ların lehine ilerliyordu. Goldie, James'in tekrar sayı yapmasıyla neşelenirken onun dikkatini çeken Frances Lowell ve Regulus Black'in dip dibe yapıkları yarıştı. Frances daha öndeydi fakat Regulus ona yetişmek üzereydi. Parmaklarının ucunda uçuşan Snitch'i Goldie bile görebiliyordu.

Ve sonra Frances hızlıca Regulus'a çarptı ve kendini ileri doğru atarak Snitch'i tuttu. Ellerini bırakmak zorunda kalmıştı. Yere yakın uçuyorlardı ve Snitch'i tutmasıyla süpürgesinden düşmesi bir oldu. Onu düşüren ise en dengesiz anda süpürgesine çarpan Regulus'tu.

"Gryffindor Snitch'i yakalıyor. 250 PUANLA SLYHTERIN YENİLİYOR!"

Goldie, olduğu yerde durmayı bırakıp hızlıca Frances'a doğru uçtu. James ve June da oraya gidiyorlardı.

Frances, kolunu tutarak yerde kıvranıyordu. Regulus ise hiç üzgün görünmüyordu. Profesör Jackson da onların olduğu yere gelmişti.

Daire şeklinde ki kalabalık Regulus ve Frances etrafına toplandı. Goldie de dairenin içindeydi.

"Kırılmış." dedi Jackson Frances'ın kolunu nazik bir şekilde tutarken. "Mr Black, sizinle sonra görüşeceğiz. Kalabalık dağılsın."

Frances ve Jackson uzaklaşırken kalabalığın hiç dağılmaya niyeti yok gibiydi.