Yavaşça gözlerimi araladım "SABAH OLMUŞ ÇOK İŞİMİZ VAR." hemen kalktım ve üzerimdekileri değiştirdim. takım elbisemi giydim kravatımı taktım. aynanın karşısına geçip dağınık olan saçlarımı daha da dağıttım. telefonumu çıkarttım.
-alo harry.
-efendim draco?
-bugün rose'un doğum günü unuttun mu?
-ah tamamen aklımdan çıkmış hemen geliyorum gelirken diğerlerini de çağırırım sende kovuğa git.
"eee şimdi ne yapıyoruz?" dedi lena heyecanla. "pasta ya geldi sıra ama yapabilirmiyiz bilmiyorum?" dedi Ron endişelice. "yaparız yaparız GİNNY." diyerek ginny yi çağırdı harry. jon birden gülmeye başladı. "ne oldu jon" diye sordum. gülerken konuştu. "farkındamısınız ama şuan hayatımızda hiç yapmadığımız birşeyi yapmaya çalışıyoruz." birden bende gülmeye başladım. sonra bütün tayfa kahkahalara boğuldu luna hariç o ve neville yumurtayla boğuşuyordu. bizde yanlarına gittik. "luna dur dur dur bak şimdi" diyerek asasını çıkardı lena. "wingardium leviosa."dedi. iki yumurta da havaya kalktı. sonra onları kabın içine attı. neville tarifi okumaya devam etti. "aldığı kadar un." dedi. hermione paketi aldı ve kabı tamamen unla doldurdu. "1 ç/b su" dedi neville. harry araya girdi. "çaydanlıktır herhalde." dedi ve 1 çaydanlık suyu bir kap unun üstüne boca etti. "iki su bardağı şeker." dedi neville. bu sefer jon şeker yerine tuz u aldı ve hepini karışıma koydu.
"karıştırın ve kek kalıbına dökün." dedi neville bu sefer. ben de elime kaşığı aldım ve karıştırmaya başladım. emma kabı aldı ve kek kalıbına döktü. "şimdi fırına atın ve 180 derecede pişirin." dedi neville. astoria karışımı fırına attı. 180 dereceye ayarlayıp çalıştırdı.
1 saat sonra;
"üstü kızardı!!!!" diye bağırdı lena. ginn fırından keki çıkardı üstüne krem şanti sıktı ve çileklerle süsledi. önüne de doğum günün kutlu olsun yazdı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
akşam;
rose;
"scorp çekil ya giricem. lan çekil £#$#$½{½{#$£>$#½#${[]" scopius u ittirdim lily geldi. bana sarıldı. "neler oluyor size bugün ya?" arkamdan hugo geldi. latin dansı yapmaya başladık. "hey hugo neler oluyor." sonra albus ve james geldi hepsi beni havaya atıp tutmaya başladılar. sonra kovuğun kapısı açıldı. sonra herkes bağırdı. "DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN ROSE" tabi hemen sırıttım. koşarak kovuğa girdim. en önde annem ve babam sonra arkada harry enişte jon amca draco amca ginny halam astoria teyze luna teyze lena halam ve neville eniştem vardı. öndeki masada ise çileklerle süslü bir doğum günü pastası vardı.
"DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN ROSE NİCE YILLARA" sonra alkış sesleri duyuldu. ıslık sesleri de araya karıştı.
bir sürü kırmızı hediye kutusu yan yana duruyordu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
hediyeleri açtıkça en sevdiğim şeyler çıkıyordu kitaplar, kazaklar, süslü ve renkli kalemler, resimler, kolyeler, küpeler. herşey çok güzeldi. sonra birden ışıklar söndü. pastanın üstünde sıcak kırmızı bir ateş alevlendi. "hadi bir dilek tut rose." derin bir nefes aldım. -burada bulunan herkesin hep yanımda olmasını diliyorum.- ve tek ışığı söndürdüm alkışlar eşliğinde ışıklar açıldı.
babam pastayı kesti ve bir dilimini uzattı. "ah eminim ki çok güzel." çatalı pastaya batırdım ve parçayı ağzıma attım. birden öksürmeye başladım. "b-bunu h-hangi pastaneden aldınız?" babam kaşlarını çattı. "biz yaptık"
