Golden Black ➳ the Marauders

20 ► Unutkan

"Konunun Tezek Bombası olmadığı bir yere gidiyorum." dedi Remus arkasını dönerken. Öğrenci kalabalığına karıştı bir süre sonra.

"Ee, Filch'in başında değilse nerede patlatacağız?" dedi James.

"Slytherin ortak salonu!" dedi Goldie heyecanla.

"Hayır, hayır!" dedi Sirius bilmiş bir sırıtmayla. "Orada daha iki hafta önce saldırdık. Bu sefer başka bir hedefimiz var."

"Neresi?" dedi Peter heyecanla kısılmış sesiyle. Bir farenin ciyaklaması gibiydi sesi.

"Ravenclaw ortak salonu!" dedi Sirius şeytani bakışlarla. "Quidditch maçından sonra kralın kim olduğunu unutturmamak gerek."

"Harika olurdu fakat Ravenclaw ortak salonu nerede ki? Hiç gitmedik."

Sirius düşünerek ellerini saçlarında gezdirdi. "Buluruz, sıkıntı değil o." dedi tereddütle.

"Bulmanıza gerek yok." dedi Goldie kısık sesle. "Ben nerede olduğunu biliyorum."

"Nasıl bu kadar şeyi bilebiliyorsun?" dedi Peter merakla. Goldie, ona kibirli bir bakış attı.

"Siz kız değilsiniz. Anlamazsınız." dedi ve göz devirdi.

Dört arkadaş zilin çalmasıyla Büyük Salon'dan çıkarken Goldie'nin içinde tehlikeli bir izlenme duygusu vardı.

*

Goldie ve üç Çapulcu James'in Görünmezlik Pelerini altında sallana sallana yürüyorlardı. Ayakları, Görünmezlik Pelerinin altından çıkmıştı fakat karanlıkta onları görebilecek kimse yoktu zaten.

Bombaları almışlardı ve doğruca Ravenclaw ortak salonuna gidiyorlardı. Goldie, ortak salonu bir arkadaşı dolayısıyla yerinin bildiğini söylemişti. Diğerleri bu durumu pek garipsememişler ve plana odaklanmışlardı.

Goldie'yi endişelendiren tek şey kapının soracağı soruydu. Ravenclaw ortak salonu yüksek kulelerden birinde bulunurdu ve içeri girmek için kapının sorusunu cevaplamanız gerekmekteydi.

Planın geri kalanındaysa içeri girecekler ve bombaları patlatacaklardı. Ortalığın karıştığı anda ise ortak salondan sıvışacaklardı.

Goldie'nin saydığına göre 546. basamağı çıktıklarında bronz kartal resminin yer aldığı bir kapı geldi karşılarına. Kapı tokmağı kartal başı şeklindeydi.

"İşte geldik." dedi Goldie Görünmezlik Pelerini'nin altından elini uzatarak. Kapıyı çaldı.

"Karanlık var mıdır yok mudur?" dedi kapı tiz bir sesle.

"Bir dakika? Şifre falan var sanıyordum." dedi Sirius şaşkınlıkla. Goldie sırıtıp kafa salladı.

"Sadece soruyu cevaplamamız gerekiyor. Böylelikle kapı açılacak."

"Hıh! Ravenclaw'lar!" dedi Sirius burun kıvırarak.

"Böyle bir soru sorduğuna göre tek cevap hakkı olmalı." dedi Goldie çenesini kaşıyarak.

"Remus keşke burada olsaydı." dedi hüzünle Peter.

"Hayır, basit bir soru bu." dedi Goldie kendine güvenen bir sesle.

"Karanlık yokluğa verilen isimdir. Yani boşluk gibi. Teknik olarak boşluk yoktur çünkü boşluk olsaydı boşluk olmazdı. Boşluk, yokluktan oluşur demek istediğim. Bir varlık varsa boşluk yoktur." dedi Goldie kendini tutamayarak. Lisede dinlediği Felsefe dersine şükrediyordu.

"Benim beynim yandı." dedi James kapının koluna diktiği gözlerini ayırmadan.

"Karanlık yoktur." dedi Goldie. "Olsaydı, karanlık olmazdı. Bu cidden kafa karıştırıcı." dedi kendi duyabileceği yükseklikte.