Küçük bir kız...

3.4K 180 34
                                    

Okula geldiğimde Kaan ortalıkta yoktu.İlk derse de girmeyince iyice merak etmeye başladım.Telefonu çıkartıp ukalayı açıp arama tuşuna bastım.Telefonun açılmasını beklerken onunla lunaparkta eğlendiğimiz gün aklıma geldi ve gülümsedim.Sekizinci çalıştan sonra nihayet açtı telefonu.

"Kaan?"dedim.

"Sevgilim."dedi ve ardından öksürük sesleri geldi.Sesi de kötü geliyordu.

"Neyin var sevgilim?"dedim. ve devam ettim  "Okula da gelmedin."

"Önemli bir şey değil birtanem biraz üşütmüşüm sanırım.Haber de veremedim özür dilerim."dedi.Sesi fazlasıyla kötüydü.Dün yağmurda kaldık o kadar sırf benim üşemem için kendi ceketini bana vermişti.Sırf ben hastalanmayayım diye vermişti şimdi ise benim yüzümden hastalanmıştı.

"Tamam aşkım.Sen git yat,dinlen."dedim.

"Seni seviyorum birtanem."dedi

"Seni seviyorum."dedim ve telefonu kapattım.Diğer sevgililer "BENDE" der normalde ama ben 'seni seviyorum' cümlesinden sonra ^bende^ denmesini sevmiyordum.Aptalca geliyordu.Neyse şimdi bunu düşünecek değildim.Hemen çantamı toplayıp sınıftan çıktım.Ne yapayım yani sevgilim hastayken ben burada duramam.Onun yanında olmalıyım.Bahçeye çıkınca bizimkilerin yanına gittim.Ufak bir işimin olduğunu söyleyip çıkışa yöneldim ama birine çarpmıştım ki kafamı kaldırdığımda adını hatırlayamadığım öğrenci değişim programı kapsamında Rusya 'dan gelen-gülleri alan çocuk ya bu- çocuğa çarpmıştım.Imm bu çocuğun adı neydi ya

"I m sorry."dedim ve ondan uzaklaştım.Ne yani özür dileyecek kadar ingilizcem var.Okul güvenliğini atlatıp-zaten günün % 80'i uyuyordu.Kolay olmuştu-taksi durağına doğru yöneldim.Otobüsü bekleyemezdim.Durağa geldiğimde bir taksiye binip Kaan'ın evini adresini verip yolu izledim.Taksi durduğunda geldiğimizi anladım.Ücreti ödeyip taksiden indim.Eve baktığımda pardon saray yavrusu mu demeliydim ağzım açık kalmıştı.Üç katlı kocaman bir bahçesi olan bir villaydı.Bahçeye adım attığımda bir köpek olmaması için dua etmeye başlamıştım.Köpek benim en büyük fobim olmuştur hep.Kapıya yönelirken ağaçların içinden elinde kocaman bir makasla orta yaşlarda bir amca çıkıverdi.

"Hiiiii."dedim o anki korkuyla.                   

"Affedersin hanım kızım korkutmak istememiştim."dedi.Bense nefesim alışlarımı düzene sokmaya çalışıyordum.Nihayet kendime geldiğimde

"Ben özür dilerim.Ben Kaan'ın sev... arkadaşıyım da.Hastalanmış ona bakmaya geldim."dedim sevgilim diyecekken son anda düzeltmiştim.Gerçi karşımda bahçıvan olduğunu anladım amca bu duruma gülümseyerek beni utandırsa da kapıya kadar bana eşlik etti.Şeklini çözemediğim havuzun yanından geçerken kapının önüne gelmiştik.Kapıyı çaldığımızda minicik eteğiyle evin yardımcısı kapıyı açtı.Bahçıvan amca benden önce davranıp

"Bu hanım kızımız Kaan beyin arkadaşıymış.Ziyarete gelmiş ona yardımcı ol Katerina."dedi.Katerina mı?Rus mı bu kız ya?Allah'ım sen beni Ruslarla mı sınıyorsun ya?Kız başıyla onaylayıp onu takip etmemi söyledi.İçeri geçerken -tabi ki ayakkabılarla- kocaman siyah beyaz ve bordonun hakim olduğu yemek odasından geçtik ve merdivenlere yöneldik.Önümde Katerina merdivenleri çıkarken umarım Kaan bu kızın arkasından merdiven çıkmıyordur dedim içinden.Kızın mükemmel bir fiziği vardı.Dergi kapaklarından çıkmış gibiydi.Hayır gidip mankenlik yapsın ama sevgilimin evinde çalışmasın.Merdivenleri çıktığımızda sağdan ikinci odanın önünde durduk.Kız tam kapıyı çalıyordu ki elini tutarak vurmasını istemedim.Yavaşça içeri girip kapıyı ardımdan kapattım çantamı yere sessizce bırakıp yatakta yatan sevgilimin yanına gittim.Bir insan bu kadar masum olabilir mi ya?Eliyle yanağını okşadığımda gözlerini açmadan

YİNE Mİ SEN ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin