Gidemez...

45 5 0
                                    

Uzun süredir bölüm gelmedi.Bende kendimi size borçlu hissettim ve bölüm yazdım.

Multi Yeşil Gözlümüz...💚💚💚

Iyi okumalar...
👽👽👽👽👽👽👽👽👽👽👽👽👽
Tanıdık yeşilleri görünce gözlerim hayretle açıldı.Bana zaten yakındı ama daha da yaklaştı ve;
"Şimdi ağzını açıcam ama çıt bile çıkarmıycaksın." Dediğinde kafamı hızlıca aşağı yukarı salladım.Elini yavaşça çektiği an;
"Napıyosun be hödük?!" Diye cırlayınca elini hızla geri kapattı.
Kaşlarımı çattım ve parmağını ıssırdım.O acıyla geri çekilirken ben koridorda koşmaya başladım ama beni kolumdan tutup durdurdu.

Şuan fazla yakındık ve benim birşeyler yapmam gerekiyordu!

Elimle göğsünden ittirsem de pek bir fayda etmedi.Öküz gibi olduğu için kendisi...

Beni yine duvarla arasına aldığında göz devirdim.Ne gerek vardı böyle yeşilçam hareketlerine?!

Gözlerimin içine baktı ve biraz geri çekildi.
Böyle daha iyiydi.Derin bir nefes aldı ve;
"Bak...Geçen gün nol-"
"Geçen gün geçende kaldı! Artık bugün ve yarın var! Söyleyeceğin başka bişey yoksa gidiyorum!" Dedim ve yürümeye başladım.
"Çisem!" Diye bağırdığında kaşlarım çatıldı.
Sanırım adımın en güzel telafuz edilişiydi...

Bu düşünceyi defettim ve adımı nerden bildiğini düşünmeye başlamıştım ki onun da Azra'nın yaptığı gibi yapmış olma ihtimali aklıma gelince kafamı olumlu anlamda salladım ve tekrar yürümeye başladım.
Yine kolumdan tutunca;
"Eeehh! Yetti be! Yalama oldu kolum!" Diye bağırdım ve arkamı döndüğümde karşımda duran 50'li yaşlarda adamı görünce çok utandım.Pislik yapmıştı yine yapacağını!

Ona baktığımdaysa piç smile atıyordu! Adam bir adım geri çıktı ve;
"Evladım.Şurdaki oğul seni çağırıyor." Dedi adam korkuyla.Zorlukla gülümsedim ve;
"Tamam amca kusura bakma." Dedim ve kaşlarım çatık bir şekilde ayaklarımı yere vura vura Meriç öküzünün yanına yürüdüm.
Bana sinir bozucu bir şekilde sırıttı.Omzuna sertçe yumruk attım ama o hiçte etkilenmişe benzemiyordu.
"Ya ne istiyorsun benden be?!" Diye bağırdım.Sesim boş koridorda yankılanmıştı.
Ama aldırış etmedim.Meriç duruşunu dikleştirdi ve gözlerini bana dikti.Ben bundan rahatsız olup bakışlarımı kaçırdım.
"Şey...Geçen gün otobüste olanlar için özür dilemek istedim.Her ne kadar suçum olmasa da..." dedi omuz silkip.Kaşlarımı çattım ve hırsla;
"Şizofren misin lan Sen?! Resmen o adamın bana söylediklerini duydun ama kılını bile kıpırdatmadın!" Dedim.

Onun da kaşları anlamamışçasına çatıldı.
"Ne?...Ne duyması yaa?!" Dediğinde ona tek kaşımı kaldırarak bakmaya başladım.
"Evet! Bize bakmıyordun ama kaşların çatıktı!" Dediğimde.O, o zamanı hatırlamak istercesine gözlerini yere dikti.Sonra gülerek bana baktı.Daha da sinirlerim bozulmuştu.
"Ne gülüyon be?!" Dedim.Ona bakarak.Bana bakmadan;
"Ya o gün annem aramıştı.Benim o gün o otobüste sadece ona kaşlarım çatıldı." Dedi.
"Iyi de annen aradığında neden kaşların çatıktı ki?" Dedim gayet mantıklı bir soru sormuşçasına tek kaşımı kaldırarak.
Yanağımdan makas aldı ve;
"Orası bana kalsın küçük hanım." Dedi ve göz kırparak uzaklaştı.Bende zaman kaybetmeden peşinden yürüdüm.

Bizimkilerin yanına geldiğimizde Akın'la şu Azra'nınki yani Çınar'ın burun buruna geldiğini gördüm.Bulunduğum yerden bağırdım;
"Napıyorsunuz Yaa?!" Herkesin bakışları bana döndü.Akınla Çınar da dahil.Biraz utansam da kendimden emin bir şekilde yürüdüm ve;
"Kozlarınızı maçta paylaşın!" Dediğimde Çınar gülümsedi.Bu çocuğa çok kanım ısınmıştı.Bende aynı şekilde karşılık verdim sonra da Meriçle Aras'ın delici bakışlarına maruz kaldım.

Seçim Where stories live. Discover now