4.Bölüm

24 5 0
                                    

                                                                   16 Mayıs 2010, Pazar.

                                                     ¨Derinlere dalmadan önce, nefesini tut.¨

Bununla Okuyun; http://www.youtube.com/watch?v=NzsOespV0J4   / Avril Lavigne- Complicadet.

                                                                          ****************                                                                                                                                                                   

       Günlüğün sayfalarını, hızla çevirdim. Sonra, birkaç sayfa geriye gittim. Başlığını okurken, anılarım zihnimde bir film gibi oynuyordu. Belirlediğim sayfa, oldukça değişikti. Üzerine, kalpler kondurulmuştu. Ve, simli kalemerle ¨Harry¨ yazılmıştı. Bu isim, her ne kadar içimi ürpertsede bir bakıma geçmişi ve geleceği simgeliyordu. 

Aklım, geçmiş ve şimdiki zaman ile karışmışken bu olaylar başımı ağrıtıyordu. 

Yazardan küçük bir not; Hikâyede bulunan, geçmiş veya gelecek zaman diye ifade ettiğim yerler kafanızı karıştırmasın. Bu hikâye hem geçmişi hemde, geleceği anlatıyor. Bende, geçmişe göre ¨gelecek¨ yazdım. Çünkü; 2008'de olanlar geçmiş ve, 2008'e göre 2010 gelecek. Ama, kafanız karıştığı için sadece geçmiş zamanı belirteceğim bundan sonra…

                                                                       17 Mayıs 2008, Cuma.

                                                                                  Edinburgh

                                                                                   (Geçmiş)

     Okula doğru adımlar atarken, ayağımdaki siyah postalların beni terlettiğini düşünmeye başladım. Sahi, ben neden hâlâ onları giyiyordum?  Neyse, mesele bu değil. Tam olarak, iki hafta sonra -yani tam Haziran'da- okullar kapanıyor. Ve bu benim şansızlığım, mezun oluyorum (!) 

¨Görüşeceğiz derken, şaka yaptığımı zannediyordun öyle değil mi Em?¨ tanıdık bir ses, kulaklarımı doldururken başımı çevirdim. ¨Üzgünüm ama, aynı okuldayız.¨

¨İki hafta sonra, okullar kapandığında herşey bitecek Harry.¨ ukalaca sırıttım ve, omuz silktim. ¨Yani, bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yok.¨

¨Bence,¨ yanıma iyice yaklaştı ve kulağıma doğru, başını eğdi. ¨Yapılabilecek çok şey var.¨ başını, kulağımdan çekti ve benden uzaklaştı.

Arkasını dönüp, okula girerken bile hâlâ bana bakıyormuş gibi hissediyordum. O etkileyici tavırlarının, onu kötü çocuk yaptığını sanıyordu. Ama sadece, komik gözüküyordu. Benim bakış açım, diğer kızlarınkinden farklıydı. Her erkek gelip, ¨ben kötüyüm¨ diyerek beni etkileyemezdi. Düşünce yapısı benim gibi olmalıydı, ¨farklı¨

                                                                        *****************

    Sınıfa girdiğimde, Diana'nın yanına oturmak istemedim. Çünkü, artık onunla arkadaş kalmak istediğimden emin değildim. O, eskisi gibi komik espiriler yapan eğlenceli kız değildi. O da, Harry'nin kız versiyonu olup çıkıvermişti… Bende, tek başıma en önde oturmaya karar verdim. En mantıklı şey buydu, ben hiçbir manyağın yanında olmayı haketmiyordum. Ben aklı yerinde bir insandım. Altını çiziyorum, aklı yerinde. 

¨Merak etme,¨ kulağımın yakınından gelen sesi duyduğumda başımı kaldırdım. ¨Yakında, tekrar görüşeceğiz Em.¨ ve tahmin ettiğim gibi, Harry. Beni etkilediğini sandığı o, kötü çocuk havalarıyla.

¨Aslında bakarsan, ben istemediğim kişilerle görüşmüyorum.¨ diye fısıladım. ¨Ve sanırım sende, istemediğim kişiler listesinde birinci sıradasın.¨

¨İlk üçe girebilmek beni çok mutlu etti.¨ bakışlarını, gözlerimden uzaklaştırarak. Ardından, arkamdaki sıraya oturdu.

Dersi dinlerken, hani çok konsantre olursunuz ya. Böyle, herşeyi anlarsınız. İşte ben tam o muhteşem dakikaları yaşarken, sıramın üzerine atılan not ile gözlerimi kırpıştırdım ve konsantre olmuş halimden çıktım. Buruşturulmuş olan, beyaz çizgili kağıdı özenle açtım.¨Okul bittiğinde, benimle birlikte havuzun orada buluş. -Harry.¨

Kaşlarımı çatarak kağıdı okuduğumda, elime bir kalem alarak hızla yazmaya başladım. ¨Dediklerimi dinlemedin mi sen? Ben istemediğim kimseyle görüşmüyorum Harry. -Emma.¨ tekrar buruşturarak, Harry'nin sırasına attım. Onun, kağıdı okuduğunu ve aynı anda kalemle yazdığını görebiliyordum. Ve kağıdı, tekrar sırama attı. ¨Peki ya sen beni hiç dinlemedin mi? Sana yakında görüşeceğiz demiştim. Ve şimdi, birbirimizi görebilme vakti. Gelmezsen, seni oraya zorla götürürüm. -Harry.¨ kağıdı okuduğum gibi, yırtarak parçalara böldüm. Ardından, ayağa kalkıp çöpe attım.

Sırama oturmak için geldiğimde, bir kağıt daha buldum. İfadesiz bir şekilde, kağıdı açtım. ¨Ah hadi ama Em, benimle konuşmamak için kendini tuttuğunu ikimizde biliyoruz. Yalancı olma. -Harry.¨ kalemi elime aldım ve, tüm nefretini kağıda kusan bir şairin kızgınlığında yazmaya başladım. ¨Seninle konuşmak istemiyorum. Beni asla, kötü çocuk tavırlarınla etkileyemezsin aptal. -Emma.¨  onun sırasına sertçe bıraktım. Kalemi, sanki hazırda bekliyormuşçasına bir anda ortaya çıkıverdi ve yazmaya başladı. Sırama koymak yerine, eliyle kağıdı tekrar buruşturup hafifçe fırlattı. ¨Demek ben kötü çocuğum ha? Bu iş daha ne kadar seksi olabilir? -Harry.¨

                                                                          ***************

     Okulun çıkışında, havuzun oraya geldiğimde Harry'yi duvara yaslanmış ve kolları birbirine kenetlemiş şekliyle gördüm. Hızla yanına gittim ve, onu her ne kadar havuza düşürmek istesemde bunu yapamayacağımı hatırladım.

¨Ben artık gidebilir miyim? Beni gördün işte, görüşme bu kadardı.¨ hızla ağzımdan dökülen kelimelerden sonra derin bir sessizlik oldu. Bakışlarımı hızla ondan kaçırdım ve parmaklarımla oynamaya başladım.

¨Hadi ama, daha yeni geldin ve şimdi de gidiyor musun? Gitmene izin vermeyeceğimi bildiğin halde, bunu nasıl söylersin bebeğim? Bu acıttı.¨ elini, hızla kalbine götürüp alay edercesine bir bakış fırlattı.

¨Yüzme dersini sever misin?¨ diye konuştum. 

¨Tabii ki, kim sevmez ki?¨ 

¨O zaman, derinlere dalmadan önce nefesini tutman gerektiğini biliyorsundur.¨ onu hızla havuza ittikten sonra, kahkahalarla gülmeye başladım. 

Hayata DönüşWhere stories live. Discover now