5.bölüm~~Yağmursuzluğa Gitmek!

Začít od začátku
                                    

"Bunu yapamazsın! Kızımı benden almana izin vermeyeceğim!"

"Aaah! Sen olayı yanlış anladın sanırım! Kızımı senden almak için izin falan almama gerek yok ki almıyorumda zaten! Benim tek yaptığım seni olacaklar hakkında bilgilendirmek!"

"Böyle birşey olamayacak. Ben kızımı bırakmam! Bırakamam.. O benim bu hayattaki tek varlığım! Ben onsuz nasıl yaşanır bilmiyorum ki! O benim hayatım, canım, herşeyim.." Defnenin gözlerinden birer damla yaş düştü ardı ardına. Göz yaşları ortaya bomba gibi düşmüştü sanki ve en çok hasarı Defne almıştı. Aras susmayı seçmişti. Defnenin üzerine çok gittiğini farketmişti. Ama kızını bulmuşken ondan bir an bile ayrı kalmak istemiyordu!

Ölüm sessizliği etrafa hüküm sürerken Defne sessiz gözyaşlarını döküyordu. Bir kapının açılma sesi duyuldu önce ardından Yağmurun sesi doldurdu tüm evi. "Anne! Nerdesin?" Muhtemelen ağladığı için boğuk gelen sesini duyan Defne hızla mutfaktan çıktı, Arasta peşinden tabi. Yağmur mutfaktan çıkan annesini görünce hemen ağlayarak yanına koştu ve bacaklarına sarıldı. Defne hemen eğilerek kızını kucağına aldı ve Yağmur vakit kaybetmeden bu kez kollarını annesinin boynuna doladı ve yüzünü annesinin saçlarına gömerek ağlamaya devam etti.

"Bebeğim! Ne oldu? Neden ağlıyorsun? Kabus mu gördün yoksa yine?" Derne endişeyle bir eliyle Yağmurun saçlarını okşarken diğer eliyle o kucağına çekip sıkıca sarılıyordu. Yağmurun kafasını sallamasıyla kabus gördüğünü anlayanDefne her kabus gördüğü zamanda yaptığı gibi önce kızına sıkı sıkı sarıldı ve onun yavaşça sakinleşmesini bekledi. Yağmur sakinleşince onu yavaşça kendinden uzaklaştırdı ve muzipçe gülerek Yağmura bakmaya başladı. Yağmur "hazır mısın anne?" diye coşkulu bir sesle sorunca Defnede aynı coşkulu sesle cevap verdi "Hazırım!" Aynı anda Defne Yağmuru yere koydu ve ikisi birlikte hızla koşarak salona ulaştılar. İkiside ellerine birer yastık alarak birbirlerine vurmaya başladılar. Tabiki Defne çok hafifçe dokunduruyordu yastığı ama Yağmur tüm gücünü kullanarak vuruyordu annesine! Aras ise salonun girişinde yastık savaşı yapan ikiliyi izliyordu şaşkınlıkla.

"Defolun sizi kötü kabuslar, rahat bırakın kızımı!"

"Defolun sizi kötü kabuşlar, rahat bırakın beni!"

İkiside hem birbirine vuruyor hemde bağırarak aynı şeyleri söylüyordu. Defne artık yağmurun yorulduğunu farkedince kendini yere attı. "Ahh çok yoruldum, ben pes ediyorum!" dedi. Yağmurda annesi gibi yere uzanarak nefes nefes "Yine ben kazandım anne, en çok kabuşu ben kovaladım!" dedi sevinçle. Bir alkış sesi duyunca Yağmur biran için korktu ve annesine yaklaştı ama görüş alanına babası girince hızla yerinden kalktı ve Arasa doğru koştu. Aras kızını yarı yolda karşıladı ve kollarının altından tutarak havaya kaldırıp döndürmeye başladı. "Aferin benim kızıma!" demeyide ihmal etmemişti.

Yağmurun attığı kahkaha salonda yankılanırken Defnede yavaşça yerden kalktı. Biran için Arası unutmuştu ama o acı bir gerçek gibi çarptı yüzüne! Ondan nefret etmiyordu belki ama kızını elinden almak isteyen bir adama sempati duyamayacak kadar çok seviyordu kızını.

Yağmur... Yıllarca Defneye yaşamak, hayata devam etmek için bir sebep olmuştu Yağmur. Yetiştirme yurdundan ayrıldığı zaman bocalamıştı Defne. Bundan sonraki hayatında ne yapacağına bir türlü karar verememişti. Öncelikle bir iş bulup karnını doyurmuş ve kalacak bir yere sahip olmuştu. Ama yemeklerini tek başına yiyip evde tek başına olmak ona çok zor gelmişti. Yalnızlık... Neden yalnızdı Defne bu hayatta? Cevabını bilmediği bir soruydu bu. Daha sonra Serpil ablasıyla tanışmıştı Defne. Onunla ilgilenmek, vakit geçirmek iyi gelmişti. Bastırmıştı yalnızlığını. Ardından Yağmur gelmişti. Şüphesiz Defne için bu dünyadaki en değerli hediyeydi Yağmur. Defne yıllarca Yağmurla yaşamıştı, Yağmur için yaşamıştı. Onsuz nasıl yaşanır bilmiyordu Defne.

BIRAKAMAM!Kde žijí příběhy. Začni objevovat