AB《3》

848 118 108
                                    

Ömer, gece yarısı vakitlerinde hala uykusu gelmediği için elindeki kahvesiyle odasının penceresinden gökyüzünü izliyordu. Gökyüzünü izleyip, kahvesini yudumluyorken bir anda gökyüzünde defnenin yüzü belirdi ömere. Ömer, biranda beliren görüntüyle yüzünde istemsizce bir gülümseme oluşmuştu. Gökyüzünde gördüğü defnenin yüzünü doya doya izledi.Bal rengi gözlerini, ateş saçan kızıl saçlarını, şen şakrak güzel gülüşünü, güldüğünde beliren gamzelerini düşündüğü zaman hafif bir rüzgar eser. Rüzgar estiğinde defneyle karşılaştıkları zaman burnuna çalınan kokuyu duyar gibi oldu. Kafasını sallayıp kendine gelmeye çalıştı. Gökyüzüne tekrar baktığında defnenin yüzü kaybolmuştu. Kahve bardağını mutfağa bırakıp, odasına geri dönmüştür. Yatağına uzandıktan sonra eli yatağın yanındaki konsoldaki telefonuna gitti. Galeriye girip defneyle ikisinin olan fotoğrafı izlemeye başladı. Bu fotoğraf çekimde verdikleri ilk pozun fotoğrafıydı. Yönetmenden fotoğrafın kopyasını almıştı. O zaman neden ikisinin olduğu fotoğrafı aldığını bilmesede almak istemişti. Fotoğrafa bakarken ikisinin beraber olduğu zaman ne kadar da uyumlu olduğunu görünce çarpık bir gülüş yapar. Daha sonra telefonu kenara bıraktıktan sonra kendini uykunun kollarına bırakır.

●●●●●●●●●●●

Defne, sabah uyandığında yanında uyuyan yaprağa bakar. Yaprak, o kadar tatlı uyuyordur ki defne bu tatlılığa karşı gülümseyerek baktı. Yaprağın başı defnenin göğsünde, bir eli defnenin karnında mışıl mışıl uyuyordu. Defne, yavaşça kafasını yaprağa eğerek o tombiş yanaklarına öpücükler kondurur. O sırada yaprak, defnenin öpücükleriyle uyanır. Gözlerini açtığında karşısında ona gülümseyerek bakan defne ablasını görünce küçük bir kahkaha atar.

"Günaydin defne abya!"

" Günaydın kuzucuk!"

" Defne abya sana biyşey söyliycem."

" Söyle canım."

" Beyn vayya seyi tokkk seviyoyum!"

" Oyy kuzum benim.. Bende seni çok seviyorum!"

Birbirlerine sarıldıktan sonra banyoya geçerler. Defne, yaprağı kucağına alıp yüzünü güzelce yıkar ve işlerini hallettikten sonra beraber aşağıya inerler.

Güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra defne, yaprağı kreşe götürür. Kreşin önüne geldiklerinde defne eğilip yaprağın yanaklarını öper.

" Hadi bakalım kuzucuk. Gir artık içeri de öğretmenlerin seni merak etmesinler. Uslu ol emi kuzum? Öğretmenlerinin sözünden çıkma, arkadaşlarınla bol bol oyna tamam mı?"

" Tamam defne abya. Göyüşüyüz.."

Yaprak içeri girdikten sonra defne sedanın butiğine gitmek için arabasına biner.

Bi 15 dk sonra defne sedanın butiğinin önüne gelir. Arabadan indikten sonra dükkanın içine girer. Seda, tasarımlarla uğraşırken defne arkasından gelip ellerini sedanın gözlerine koyar.

" Bil bakalım ben kimim?"

" Defnem kuzum!"

Defne ellerini çektikten sonra seda defneye doğru döner ve defneye sımsıkı sarılır. Sonrasında karşılıklı otururlar. O sırada bir kız ikisine 2 tane sade türk kahvesi getirir.

Defne ve seda konuşurlarken içeriye dopdolu enerjisiyle sinan girer.

" Günaydın güzel bayanlar.. Günaydın dünya.. Vee günaydın benim güzeller güzeli sevgilim.."

Diyerek sedanın yanına gelir ve sedanın yanağına ufacık bir öpücük kondurur.

" Hoşgeldin aşkım."

Aşk Bahçemsin (DefÖm) Where stories live. Discover now