Acun Sarıtaş

1.6K 84 297
                                    

Beklemiyordunuz dimi? Ne yalan söyliyim bende beklemiyordum. Aslında yazmayacaktım ama biricik arkadaşım Alselzede'ye teşekkür ediyorum. Beni baya gaza getirdi. Bölümü ona ithav ediyorum. Umarım seversiniz. Bu bizim ilk ve son olan özle bölümüz. Hadi bakalım Acun'un hayatına bir göz atalım.

İhanetten Geri Kalan.

Özel bölüm.

Doğumdan 20 yıl sonra.

"Baba, ben geldim..."

Yanına oturup elimi omzuna yerleştiriyorum. Kafasını kaldırıp gözlerini benle buluşturuyor. Sonra yine duvara bakmaya devam ediyor.

"Hadi ama baba konuş benimle"

Sadece duvara bakıyor. Parmağını bile oynatmıyor. Bu gün yine hayal kırıklığıyla gitmek istemiyorum bu hastahaneden. Benimle konuşması gerek. Sonsuza dek böyle kalamaz ki... Annemin ölümü herkesi hırpaladı. Belki de en çok beni. Onlar en azından şanslıydılar annemi görmüş, ona sarılmıştılar. Peki ben? Ben bir kez bile onun o güzel kokusunu içime çekememiştim. Derin gibi anne diyememiştim. En çok onu ben özlüyorum...

"Baba, ne zamana kadar susmayı düşünüyorsun?!"

Ayağa kalkıp karşısına dikiliyorum. Sessizce duvarı izliyor. Hiç bir tepki vermiyor.

"Baba konuşsana! Bir şey söyle! Böyle susma, lütfen. Yıllar oldu, baba. Yıllar! Annem öldü ama ben buradayım..."

Önceler bağırırken sona doğru sesim kısıldı. Karşısına geçip önünde eğiliyorum.

"Baba lütfen kendine bir şans tanı..."

Bir şey söylemeden yüzüme bakıyor.

"Gece geldi mi?"

Birden sessizce bir şeyler mırıldanıyor. İlk anlamasam da sonra anlıyorum.

"Baba şu an saat 12 yani daha sabah. Geceye var daha"

Kafasını salıyor. Artık gitme vakti geldiğini anlıyorum. Son kez sarılıyorum ona. O bana sarılmasa bile sıkıca sarılıyorum ona.

"Görüşürüz, baba"

Ve çıkıyorum odadan. Odadan çıkınca koridor da yere çöküyorum. Onun beni hatırlamaması canımı yakıyor. Düşünün bir babanız var ama sizi hatılamıyor. Babamın anneme olan sevgisi bana olan sevgisinden üstünmüş. Annemin ölümünden sonra bir kez olsun beni hatırlamamış. Dede'min anlatıklarna göre; Annemin ölümünden sonra yavaş yavaş aklı şaşıyormuş. Basit şeyleri bile unutuyormuş. Zaman ilerledikçe hastalığı da ilerlemiş ve sonda dedem bana bakamaz diye almış beni. Yalnızca bi' ay annemsiz kala bilmiş.

Kafamı ellermin arasına alıp ağlıyorum. Birden bir el omzuma dokunuyor. Kafamı kaldırdığım da kocaman koyu kahve rengli gözlerle karşılaşıyorum.

"İyi misiniz?"

Şefkatli sesi kulaklarma doluyor. Ayağa kalkıp elini omzumdan itiyorum. Hiç kimse bana acıyamaz!

"Sana ne?!"

Sesim benden aslı olmadan yüksek çıkıyor. İrkilsede heme toparlıyor.

"Ben sadece yardım et..."

"Etme! Kimse bana yardım etmesin! İyiyim ben!"

Bir şey söylemesine izin vermeden arkamı dönüp gidiyorum. Hastahaneden çıkınca arabama atlıyorum. Hic düşünmeden gaza yükleniyorum ve en rahat ettiğim yere sürüyorum arabayı. Annemin mezarı...

İhanetten Geri Kalan#HANTOL#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin