Bir yerden başlamamız gerek?

1.4K 88 90
                                    

İhanetten Geri Kalan.

12 bölüm.

Yok ağlatmaz asla beni bir günlük ayrılık
Pişmanlığım nefret olmaz, öfke olmaz
Senden daha acı bir hasret bulunmaz

2 hafta sonra.
İki hafta... İki haftadır hayatım o kadar inişli çıkışlıydı ki şaşırmadan edemiyordum. Her günüm hastanede geçiyordu, doktor kontrollerim daha da sıklaştı ama bebeğimin durumu hala aynıydı. Ayça hanım, her ne kadar beslenmem için beni uyarsada yemek yiyemiyordum. Yediklerimse midemde çok fazla kalmıyordu zaten. Onu kaybetmekten o kadar korkuyordum ki. Yalnızca ben değil, Özge bile belki de korkuyordu, kızı için tabi ki. Bu bebek yalnızca benim değil, Derininde umuduydu artık.

İlk haftamızda, Tolgayla hastahaneye yakın bir ev tutuk. Hastahaneye yakın olması bir avantajdı. Genellikle tüm günümü hastahane de geçiriyordum. Hem doğum zamanı kolay olurdu.  Orda ben Berile kalıcaktım. Ev çok güzeldi. Tolga bebek için oda düzenlemişti bile. Hatırlayınca gülümsemeden edemiyorum. Bebeğimiz için bir şeyler yapması beni o kadar mutlu ediyordu ki. Daha cinsiyetini bilmiyorduk ama Tolga tüm odayı mavi renge boyatmıştı. O kadar güzeldi ki herşey. Derinden zaman bulup tüm bunları yapması beni çok mutlu ediyordu. Tolga beni bu kısa süre içinde Derinle tanıştırdı. Ben tedirgin olsamda, Derinle çok iyi anlaştık.Özge bakışlarıyla bu arkadaşlığı onaylamıyordu ama bir şeyde söylemiyordu.

Özgeyle karşılaşmamaya özen gösteriyordum. Zaten bir şey yapacak hali yoktu da yine de karşılaşmamak en iyisiydi. Çok sakin davranıyordu. Belki de gideceğimden korkuyordu, bilmiyorum. Tolgayla araları iyi değildi sanırım. Derinin yanında onunla sakin davranıyordu ama koridorda falan ona öldürücü bakışlar atmayı da ihmal etmiyordu.

Sabah yine uyanır uyanmaz hastahaneye gittim. Hastahane de herkes bizi tanıyordu. Bana ve Derine ayrı bir odalar bile vermiştiler. Tolga genellikle zamanını benim ve ya Derinin odasında geçiriyordu. Özge, galiba onu eve almıyordu. Bu durum beni ilgilendirmez diyip fazla üzerinde durmadım.

Hastahaneye varınca ilk olarak Derin'in odasına yöneliyorum. Kapıya iki kez vurduktan sonra içeri giriyorum. Tolga, Derinin yanına kıvrılmış uyuyordu. Özge odada yoktu, aşağı kafeteryaya inmişti sanırım. Yatağın yanında duran sandalyeyi çekip onları izliyorum. O kadar tatlılar ki... Elimi uzatıp yanağını okşamak isteyince kapı açılıyor ve içeri Özge giriyor. O içeri girince ayağa kalkıyorum. Onunla aynı odada olmak beni huzursuz ediyor. Benim sandalyeden kalkmağım ses yapınca, Tolga uyanıyor.

"Uyandırdı mı? Özür dilerim."

Tolga sadece gülümsüyor bana. Özge'ye baktığımda ters bakışlar atıyor bize. Yine de pek fazla umuramıyor, Tolga kalkınca kendisi oturuyor kızının yanına. Kendimi bir süre sonra üçüncü şahıs kimi hissediyorum. Odadan çıkmak isteyince, Tolga duruyor beni.

"Hande, nereye?"

"Ayça hanımın yanına."

"Bekle birlikte gidelim. Özge sen, Derinin yanında kal."

Özge, kafasını salıyor. Birlikte odadan çıkıp, Ayça hanımın yanına ilerliyoruz. Birden elimde bir sıcaklık hissediyorum. Elime baktığım da, Tolga'nın elimi tutuğunu görüyorum. Bakışlarımı yüzüne çevirince gülümsediğini görüyorum.

"Bir yerden başlamamız gerek dimi?"

Ben hiç bir şey anlamayıp yüzüne bakıyorum sadece. Tolga hiç bir şey olmamış gibi elimi tutup sürüklüyordu beni peşinden. Ayça hanımın odasının önüne geldiğimizde, Tolga iki kez vurup içeri giriyor. Ayça hanım bizi görünce kocaman gülümsedi. Bu hastahane de en yakın bana insan oldu bu kısa sürede. Hastahane de bunaldığım zaman hep bana arkadaş olmuştur.

İhanetten Geri Kalan#HANTOL#Where stories live. Discover now