O GECE

1.Bölüm

Askerden yeni dönmüştüm , önce birkaç işimi halletikten sonra ilk işim birkaç renkli balonlarla yedi yıldır sevdiğim , hayatımın kadını eşim olacak kadının yanına uğramak oldu.Bir taksiye atladım ve heyecanla sevgilimin yanına gittim. Bahçe kapısını heyeycanla açmış ve bir çocuk gibi koşarak evin kapısının önüne gittim.Tam kapının yanında duran camda Sılaya bakıyordum. Biriyle telefonda kahkahalarla konuşuyordu. Onun gülümsemesini o kadar özlemiştim ki hemen içeri girip sarılmak istedim. Sıla bir anda kahkahaları kesip eliyle saçının ucuyla oynamaya başladı.Bu kız cilveli cilveli kimle konuşuyordu böyle ?  Sıla çekmeceyi açtı ve içinden bir yüzük kutusu çıkardı. Ağzını okumaya başladım .
"se-
ni-
se-
vi-
yor-
um."
"SENİ SEVİYORUM MU!?" dedi bağırarak Kuzey. Sıla Kuzeyin sesini duyar duymaz yüzük kutusnu çekmeceye geri fırlattı ve telefonunu kapadı. Hemen kapıyı açtı. İki elini açarak Kuzeye " Hoşgeldiiin, sevgilim". dedi Kuzey sinirlenmiş dişleriini sıkarak konuşmaya başlamıştı.
"O telefonu bana ver!"
"Ne ssaçmalıyorsun."
"Ver o telefonu !!" dedi Sılanın üstüne yürüyerek . önce Sılanın bileğini eliyle sıkıca kavrayıp sıkmaya başladı. Telefonu masanın üstünden aldı.
"Kuzey bana güvenmiyormusun,
canım yanıyor bırak kolumu " diye bağırıyordu Sıla
Kuzey telefonda rehberdeki son konuşmalara girdi. En üsttte Sevgilim'i gördü. İki altında ise Kuzey diye kayıtlı kendini. Kuzey kafasını sağa çevirerek Sılanın gözlerine bakarak " Kaç aşkın var ulan senin kaaaaç?" dedi.Sıla sesini bile çıkaramayıp ağlamaya başlamıştı.Kuzey Sevgilisini aradı.
...
...
"ALO HAYATIM" kalın bir sesile.
..
" Nazmı yapıyorsun aşkınaaa ?"
..
Kuzey sinirle telefonu kapadı ve yere fırlattı.Düşünceleriyle boğuşarak hızlı adımlarla bahçe kapısına doğru gitti. Ve arkasına döndü.O eve ,anılarına döndü. Önce bahçedeki salıncağa baktı , sonra yeşil gözlerini biraz yana kaydırarak çardağın oraya dikti, bahçedeki çiçekler , ilerde en son gözlerini olucak kızlarının ismini verdikleri bahçenin tam ortasındaki fidana dikti.Gözleri doluyor ve Kuzey kendini tutuyordu. Fidana doğru gitti.Sonra fidanı sinirli bir şekilde kopardı ve bahçeden çıktı.Sonra arkasını tekrardan dönüp fidana baktı.Artık gözleri kıpkırmızı olmuş kendini tutamamış gözlerinden yanaklarına doğru intihara terk etmişti gözlerindeki damlalar kendisini.

Kuzey fikirlerinin çukurunda boğularak çıkmıştı o evden , sokaktan mahalleden. İlk işi birkaç bira alıp eve gitmekti. Her attığı adımda aklına gelen Sılayı bir nebzede olsa bir kaç saatliğine untumak istemişti.
Yürümeye başladı , sokaklar ıssız,deniz durgun apartmanlarda ışık yanmıyordu. Herkes yatmış , sokak lambaları açık Kuzey kendi karanlığında yürüyordu.Önce biraları aldı ve ardından evinin yolunu tuttu.Kuzey kafasındaki sessiz çığlıklarını susun diyordu. Susun ! Bir anda dışarıdan yüksek bir sesle çığlık geldi.

"Yardım EDİNNNNN!"
Kuzey kafayı yediğini kafasındaki çığlıkların artık dışarıdan duyduğunu sandı.
Ses dahada yükselmeye başladı.
"lütfennnn!"

Kuzey sesin kafasından gelmediğini anlayıp koşarak sese doğru gitti . Bir kızı sıkıştırmıştı bir herifin teki. Bağırıyordu Paramı ver diye. Kız beni görünce koşarak yanıma geldi arkama geçti. Ne olduğunu anlamadım. Adam bana gözlerini dikti. Gözlerinde acıkmış bir ifadeyle beni yemek istercesine bakıyordu bana.Kalın bir sesle
" Sen bu işe karışma delikanlı " dedi .
Gülerek cevap verdim "bu gecenin kahramanı olarak seçtiler bayım "

Bir doksanbeşlik , sakalsız fakat uzun bıyıkları ve kalın kaşlarıyla bana doğru yürümeye başladı. Eliyle sakalnın ucuyla oynarken diliyle alt dudağını yaladı. Adam tam dibime geldi ve pat! bir anda yere düştü. Kafasının çaprazında koca bir taş ve adamın başı kanıyor.

Arkamdaki kız bağırmaya başladı.
"Koşşşş, çabuk koşşş"