Hacker Kız ve Hilekar

-TROJAN-

-MELİN-

Teneffüs zili çaldığında hiç bu kadar heyecanlanacağımı bilmezdim. Kendimi olağanca sakinleştirmeye çalışarak merdiven basamaklarından inmeye başladım. Üstümü başımı bir ordan bir burdan çekiştirerek görünüşümü etkileyici kılmaya çalışıyordum. Avuçlarım terliyor ve dizlerim istemsizce titriyordu. Belki sözlerimi hiç önemsemeyecek ve eve gidince lanet klavyeye kafamı geçirmeme sebep olacaktı...

Fakat yılmayacağım ve o hilekara kendimi tanıtacağım. Hemde tam bize yaraşır bir şekilde, hileyle!

Sonunda basket sahasına giden koridordan geçmiş ve açarken gıcırdayan o paslı iğrenç kapıyı ardımda bırakmıştım. İçeri girdiğim anda onu gördüm. Potanın hemen bitişiğinde duvara yaslanmış beni bekliyordu. Sınavdan çıkarken yüzünde gördüğüm o hiddetli ve mağrur ifadenin yerini şimdi sakin ve birazda afallamış bir ifade almıştı. Saçları sınavdaki haline göre daha bir derliydi. Ona yürüdüğüm her adımda kalbimin çarpışı ayak seslerime ritim tutuyorken bana

" Sen Melin'in kız kardeşi misin?" diye sordu.

Bomboş salonda yankılanan bu soru aynı zamanda ayılmamı da sağlamıştı.

Benimle kafamı buluyordu ? Yoksa harbiden o kadar iyi mi kamufle olmuştum?

Bir dakika...O değilde ismimi de hemen öğrenmiş pis çakal!

Artık emin olabilirdim. Benimle alay ediyordu...

Yanına vardığımda o çarpık gülüşünü sinsice saklamaya çalıştığını anlamıştım.

-Hiç inandırıcı değilsin. Senden rolünü daha iyi oynamanı beklerdim Berkin. Adımı biliyorsun demek ?

Tüm salonu inleticek bir kahkaha patlattı. Tahminimde yanılmamıştım.

- Berkin ha sınavda o yüzden mi habire bana bakıyordun ? Sen...Sen benim hakkımda başka ne biliyorsun ? Az önce tuhaf yaratıkken bir anda koridorda peri anneye rastlamış gibisin.

- Senin hakkında mı...hiçbir şey! Şuan sadece laga uğramış IRC gibisin!

- Düşündüm de hala tuhaf yaratıksın. Hangi dil o öyle ? Senin gibi başkaları da var mı ?

Gerçekten sinirimi bozmakta çok başarılı. Gülmeyi kesse bari. Şurada ciddi bir şey konuşmaya çalışıyorum. Her lafa da bir kılıf oturtuyor ya şuan evdeki klavyeme acıyorum.Sanırım bununla değil ikili yan yana bile durulmaz. Sinir şey.

"Yok burnu havada bey, ben türümün tek örneğiyim ve siz de" dedim gülerek. Var ya sırf sinirimden gülüyorum kesin suratım pancara dönmüştür şuan.

- Biliyor musun çok tuhaf bir kızsın. Başta çok sinirlendim sana ama harbiden zeki görünmeye başladın gözüme. Birazda çabuk sinirleniyorsun sanki...

- Ne bu şimdi zekiliğe mi terfi ettim ?

- Melin, çok zekisin. Bunu inek gibi gezip üstüne şüphe çekmemeye çalışan bir kopyacı olarak kanıtladın. Hackersın onuda anladık. Hiç hacker kız da görmemiştim. Sinirlenince de tatlı oluyorsun... Bunu niye söyledim ki şimdi neyse.

Ama cesaretin varsa bundan sonra benimle beraber kopya çekeceksin. Okulu alt üst etmeye var mısın?

- Seni hafife aldığımdan değil ama planın ne? Bu teklifi yapmayı ben de düşündüm gelirken ama peki ya yakalanırsak ?

- Okul çıkışında söylerim. Sen sadece bana güven.

- Sana güvenmek mi? Daha yeni tanıştık hatırlatırım.

- Peki n'aparsan yap ama çıkışta beni bekle Melin. Sana yıl sonunda tüm derslerinin 5 olmasını garantiliyorum.

"Çıkışta görüşürüz" dedim ve ona istemsizce gülümseyerek el salladım. Hacker olduğumu tek bir lafımdan anladı ya helal olsun. Tabi benim onun hakkında hiçbir şey bilmiyor oluşum tam bir yalandı. Onunla tanışmaya inmeden önce benim bir hacker olduğumu bilmiyordu. Bende zamanımı sırf süslenerek boş geçiremezdim ya. 

Bilgisayar odasında onun hesabını hacklemiş olduğumu nasıl tahmin edebilirdi ki.

Hızlı okuyabiliyorum ve 10 dakikada herşeyini öğrendim. Eğer bana bir yanlışı olursa çok fazla koz var elimde.

Yanlış kişiyle takılıyorsunuz bayım. Ben sizden daha tehlikeliyim!

Çıkış saatine kadar ne planladığını düşünerek hiç bir dersi dinlemedim. Çalışarak başarmak yerine kolayı tercih ediyorduk. Aslında bir yandan da zordu.

Çıkışta dediği gibi onu bekledim. Yanıma geldiğinde çok düşünceli duruyordu. Bir dakika boyunca sustu. Sonunda konuşacak gibi olduğunda yine durdu ve sustu.

- Ne düşünüyorsun ?

- Melin. Bak şimdi gel şu banka oturalım sana dediklerimi yarın harfi harfine yerine getireceğiz. Sözümden çıkıp kendi bildiğine iş yapmak yok. Anlaştık mı ?

- Kes şunu. Liderlik taslama bana. Böyle bencil olacaksan hiç anlaşmayalım. Bende fikir üretebilirim.

- Ne sinirli kızsın ya. Tamam anlatıyorum sen de ben anlattıktan sonra fikrini söyle.

- İyi hadi anlat bakalım.

- Bugün günlerden salı ve perşembe gününe kadar bugünü de sayarsak sınava tam 2 gün var. Matematikten aldığım proje ödevimi sunum şeklinde yapıcam.

- Bu mu yani büyük planın. Ödev yapmak mı ? Tebrikler yılın oscar ödülünü sana veriyorum.

- Dalga geçmeden bir dinle daha sözümü bitirmedim. Buradan sonra devreye sen giriyorsun. Hocanın soruları bilgisayarında tuttuğunu biliyorum. Ödevin bulunduğu Usb ile Yağmur hocanın bilgisayarına sızacaksın. Matematik sorularını çalacağız.

- Trojan hazırlamayı kastediyorsun. Hoşuma gitti senden böyle bir plan beklemezdim Berkin beni şaşırtıyorsun.

- Daha çok şaşırıcaksın be Melin.

- Peki o zaman sen bugün ödevi hazırla ve yarın erkenden Usbyi bana getir. Sabah saat 6 da gel. Bende bu sürede trojanı hazırlayıp hocanın farketmemesi için birkaç önlem alacağım.

Okula beraber gideriz. Sen de ödevi hocaya verirsin. Akşama sorular elimizde olur.

"Ödevi internetten kopyala yapıştır yapıcam ordan burdan çok uğraşamam.Nasıl olsa sınav soruları elimizde olucak. Hadi ben gittim kendine iyi bak. Sabah görüşürüz."

dedi gülerek ve elini uzattı. Bende görüşürüz diyerek onunla tokalaştım. Soğuktan donmuş ellerimin aksine elleri sımsıcaktı. Hiç bırakmak istemesem de çekti ellerini ve gitti. Bende düşünceler içinde evimin yolunu tuttum. Hiç böyle bir işe kalkışmazdım. Ne oldu bana bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa o da bugün onunla tanıştığım için hiç olmadığım kadar mutlu oluşumdu...