"Luhan hyung."
"Mmph."
"Luhan hyung. Uyan. "
"Mpphhh."
"Kalk hadi ancak yetişirsin."
Luhan tek gözünü açtı ve kendisinin kalkmasını bekleyen Sehun'a baktı.
Dudağının kenarı hafifçe yukarı kıvrıldı.
"Günaydın."
"Kalk hadi okula gidiceğiz."
"Diğerleri?"
"Kalkmadılar. Sanırım uyandırmamızı istemiyorlar."
Luhan battaniyesini daha da yukarı çekti ve gözünü kapadı.
"Beş dakika daha."
Sehun çoktan üzerini giymiş, Luhan'a tost yapmış, onun kalkmasını bekliyordu. Battaniyeyi hafifçe kenara çekti ve daha önce hissetmediği -ya da bu kadar güçlü hissetmediği his.
DUM DAN TANK TUM GÜM
'Kalbim bile düzgün atmıyor. Bunu itiraf etmekten nefret ediyorum ama ben olmamışım.'(Ha Sehun sen de olmadıysan ben Fsmden atlıyorum.)
Luhan elini başının yanında yumruk yapmış, gözlerini yavaş yavaş açıyordu.
Sehun yutkundu.
'Bence onun da fiziğiyle bilim adamları oynamış. Ama olmuş bu. '
"Saat kaç?"
"Yedi."
"Uuuf."
"Tostun aşağıda hazır, giyin ve gel."
"T-tost?"
"Kyungsoo hyung tost sevdiğini söyledi. Ben de yapayım dedim."
"A-ama Sehun bu saatte-"
"Ben uyumuyorum unuttun mu? "
"Doğru."
Sehun odadan çıktı ve aşağı indi.
Luhan kafası karışmış bir şekilde Sehun'un arkasından baktı.
'Daha uzun cümleler kuruyor. Ve bana tost yapmış. THE HEAVEN ASDFFLH!'
Hemen üzerini değiştirdi ve dişlerini fırçaladı. Saçını taradı ve parfüm sıktı.
Koşa koşa aşağı indi.
Kendisinin en sevdiği parfümdü ve birazcık... aa şey, çok sıkmış olabilirdi.
Tostu eline aldı.
Sehun belli etmemeye çalışarak yüzünü buruşturdu. -pek de başarılı olmamıştı, zira Lay bile rahatlıkla anlayabilirdi.
Luhan üzüldüğünü belli etmemeye çalışarak
"K-kötü mü kok-"
"Hayır öyle değil. Parfüme alerjim olduğu için pek alışkın değilim. Biraz... rahatsız ediyor."
Luhan rahatladı.
'Ve senin çilek aromalı kokun çok daha iyi.'
****
"Mmphh saat... 7.45!!!! DERS BAŞLAYACAK!"
"Ne var Chanyeol sabah sabah?"
"OKUL!"
"Nede- YAH SAATE BAK!"
"Aishhh Kyungsoo hyung neden kalkmadı ve bizi uyandırmadı?"
Kai de onların odasında uyumuştu. (Odaya nasıl geldiği ise hala gizemini koruyor.)
