Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.
727.999 beğeni parkjimin95:uykum var #t🔙 - tt:o zaman uyu?kk
gq:vAy kaRdeŞim beYinleR yiNe fiŞşEk gİbİ @tt
td:oppa gel beraber uyuyalım
zx:oppa yeni saçlarınla fotoğraf atacak mısın?
şh:yENİ SAÇ MI!?!??????1.?1?
parkjimin95:gözünüzden bir şey kaçmıyor🤔
zx:sasaeng olmak bunu gerektirir😎
tr:bir de kendini bir şey sanıyor @zx aq keli
shipper:taemin selca beklerken öleceğim...
taetae95:merak etme selcadan daha iyi şeyler gelecek:)@/shipper
shipper2:sex tape mi?
jeonkookie97:WAWAĞQŞSDLA
taetae95:hayır @/shipper2 azgınlar sizi - ertesi gün DIDIDIDI
Taehyung uzun uğraşlar sonucu ne giyeceğine karar vermişti.Tabi her zamanki tarzını konuşturmayı unutmamıştı.
Kahverengi uzun bir mantonun içine koyu kırmızı,bordo sayılabilecek bir gömlek, altında ise çokta dar olmayan bir pantolon ile çok şık gözüküyordu.En sevdiği gözlüklerini takmayı unutmamıştı.
Saçlarını dümdüz yaptığında hazır hissediyordu.Saate baktığında 16.00'ydı.Kendi içinden 'Ne kadar dakik bir insanım' diye geçirdi.
Çünkü iki yurtun arası neredeyse 1 saat sürüyordu.Son kez aynada kendini düzelttikten sonra salona geçti.
Salondakiler onu görür görmez ağızlarını refleks olarak "o" şekline getirmişti.Onlar da hazırlanmışlardı çünkü JV'den Hoseok ve Jungkook gelecekti. Yoongi bu durumdan ne kadar biraz rahatsızlansada Jungkook'u tekrar görebileceği için mutlu olmuştu.
"Taehyung her şeyi hazırladık. Namjoon sen onları ara istersen." Sesin sahibi Jin'di.Yine marifetlerini konuşturarak misafirlere çeşitli yemekler hazırlamıştı.Ne kadar çoğul ekini kullansada hepsini kendisi yapmıştı.
(Ne kadarda düşünceli bir hyung)
Taehyung daha fazla zaman kaybetmek istemiyordu. Salondakilerle vedalaşarak yurttan ayrıldı ve sevdiği adamın yanına doğru yol aldı.
bir saatcik sonra
taehyungun ağzından
Kapının önüne geldiğimde derin bir nefes alıp saatime baktım.Tam 5ti.Çok istekli görünmemek için biraz kapının önünde oyalanmaya başladım.
Birkaç dakika geçtikten sonra kapıyı tıklatmak için elimi kaldırdım.Eklem yerim kapıyla buluştuğu anda kapı açılmıştı. (hani şu tıktıkladığımız yer)
"Ne çabuk açtın!"
"Taetae iki saattir kapı deliğinden kapıyı çalmanı bekliyordum.Neden o kadar çok bekledin?"
Bunu dedikten sonra kolunu belime sarmış ve beni kendine çekmişti.Sanırım bir cevap beklemiyordu.Zaten benimde hali hazırda bir cevabım yoktu.Ona sarılıp arkayı izlemeye başladım. Hazır bir sofra gözükmüyordu. Belki de mutfakta yeriz diye düşündüm.
"Jimin,ben acıktım hadi yiyelim."
"Ne yiyelim?"
"Hazırladıklarını.."
"Ben bir şey hazırlamadım Taetae, beraber yaparız diye düşünmüştüm."
"Öküzsün Park Jimin."
"Ben de seni seviyorum hayatım."
"Haya-?"
Sözümü kesen onun dolgun pembeleri olmuştu.
Özlediğim pembeler.
Sanırım o da benimkileri özlemişti çünkü görmemiş gibi sömürüyordu.Büyük bir şapırtıyla ayrıldığımızda şişmiş dudaklarıyla çok çekici görünüyordu.
Sanırım onu süzmeyi unutmuştum.Pembe saçları onu çok ponçik yapmıştı.Üstündeki çizgili uzun kollu tişörtün üstüne kısa kollu gömlek giymişti. İkimiz yanyana gelince ben aşırı ciddi kalıyordum ama çokta umrumda değildi.
Fakat onun umrunda gibi gözüküyordu.Gözleri gözlerimden başlayarak yavaşça aşağı indi.Beni süzmeyi bitirmesi epey uzun sürmüştü.
"O kadar mı kötü görünüyorum Jimin?"
"Ha-hayır mükemmelsin Tae."
Sanırım bu romantik anı bozan şey ikimizinde karın gurultusuydu.Ve eş zamanlı olarak patlayan kahkahalarımız. -
ben şöyle romantik bir şeyler yazmaya çalışıyorum ama olmiyir,kusura kalmayın ♡ bu arada 1k olduk,o zaman dans
