Silahı yere fırlatıp hemen koşarak Arese sarıldım o da beni belimden yakalyarak daha sıkı sarıldı.

"Çok korktum" diyerek gözlerine baktım.

Ares "Ben daha çok korktum ya sana bir şey yapsaydı"

"Ya sen salakmısın silah sana doğrultulmuştu farkındamısın"

Ares "Sen nasık bir kızsın başka birisi olsa bu söylediğime şuracıkta erir senin söylediğine bak" dedi hayretle

"Bir daha başka bir kız dersen Ares seni şu daha demin bıraktığım silahla vururum" dedim kızğınlıkla ve ondan ayrılıp yürümeye başladım.

Ares "Tamam benim kıskanç sevgilim. Hem denim sen be yaptın öyle" diyip beni kolunun altına alıp yürümeye başladı. Arkasına dönerek "Ateş Arda bizim adamlara haber verinde şu piçi alip depoya götürsünler" dedi

"Gördün mü bak senin için remen aksiyon filmi çektim"

Ares "Gördüm gördüm ama sen nereden öğrendin böyle şeyleri"

"Irmakla birkaçkere atış yapmak için kurs gibi bir şeye gitmiştik te oradan biliyorum diğeriyse filmlerden" diyip kıkırdadım.
Biraz önceki halimle şu halim arasında büyük bir fark vardı. Bu da Aresin bana verdiği güvenden dolayıydı. Onun yanında kedimi güvende, mutlu ve huzurlu hisediyordum.

Arabanın yanına geldiğimizde beni şaşırtmayarak direk sürücü koltuğuna oturmuş beni bekliyordu. Kendi kapımı kendim açıp bindiğimde ona dönüp "Öküz" diyip tekrar önünme döndüm. O da benim bu halime gülümseyip arabayı çalıştırdı.

........

Tüm yol boyunca ikimizde konuşmamıştık. Ben yolu izliyordum hiç bir şey sormadan o da sadece arabayı kulanıyordu. Aslında nereye gitiğimizi merak ediyordum ama sormamıştım. Şimdiyse bu geçtiğimiz yolar bir yerden tanıdık geliyordu ama tam anlayamamıştım. Bu kadar beklemişken biraz daha bekliye bileceğimi düşünüp tekrar yolu izlemeye başladım.

Araba sonunda durduğunda geldiğimiz yere baktım. Yine o güzel yere gelmiştik. Diğer deimle Aresin 'Sığınana'. Arkamızda orman önümüzde deniz ve yine o zamanki gibi gökyüzündeki yıldızlar. Sanırım Aresle ilk samimi konuşmamızı ve birbirimize bağlanmamız burada olmuştu. Yine gibip kumların üzerine uzanıp yıldızları izlemeye başlamıştık. Aresin sorusuyla ona döndüm.

Ares "Hatırladın mı? " diye sorunca gülümseyerek başımla onayladım.
Areste gülümseyip sözlerine devam etti "Sinemadayken o kadar çok mu kortun ağlayacak kadar" aslında bu sorunun cevabını bende tam olarak bilmiyordum.

"Aslında tam olarak bilmiyorum ama o tarz filmlerden gerçekten korkuyorum. Hata bir keresinde 2 ay boyunca ayna bakamamıştım" dediğimde sesiz ortamı Aresin kahkahası böldü bende kaşlarımı çatmış ona bakıyordum. Ne yani o kadar mı komikti. Ares zar zor kahakahasını durdup "Korkma ben seni korurum" dediğinde ağzımdan istemsizce "Bok korursun" diye kelimer çıktı aq ben mi söylemiştim onarı.
Ares kaşlarını catıp "Senin şu an ay diyerek bana sarılmam falan gerekmiyormuydu. Üstelik niye koruyamam"

"Ne yapıcan sihalla mi vucan ama ben sana söyliyim onlara silahala bir şey yapamazsın" dedim bilmiş bir edayla. O da "Sen bunları düşünme" diyerek beni kendine cekip sarıldı. O sinemadaki anları tekrar hatırlamıştım tabi o günkü sarı kafayıda doğal olarak. Aresten hemen ayrılıp oturur pozisyona geldim ve ona barak "O kız kimdi! " diye sordum. Ares sorum karşısında şaşkınlıkla bana bakarak "Hagi kız" diye soruma soruyla karşılık verdi. Koluna bir tane vurup "Şu sinemadaki sarı kafa" diye sorumu düzelttim.

Ares "Boş ver eskilerden işte" dediğinde böyle geçiştirmesi siniriki bozsada "O kızı dövücem" dediğimde şaskınlıkla yerinden doğruldu.

Ares "Kızı niye dövücen üstelik ben Meriçi dövünce karşı çıkıyordun. Hatırlatırım şu an sende benim konumundasın" dediğinde Meriç konusun açılmasını istemiyordum bu yüzden ona sarılarak bu konuyu kaptım.

"Ama yinede o kızı dövücem"

Ares "Desene kızın güzeliğine yazık olucak" değinde anında onu itirip onadan ayrıldım.

"Ne dedi sen!" diye sorup gözlerimi kısarak ona bakmaya başladım. Şu an sinirden elim titriyordu.

Ares " Ne demişim" diyerek beni daha da sinirlendirdi. Şu an bunları beni kıskandırmak içi söylediğini biliyordum bu eğlenen yüz ifadesinden çok belliydi ama o istediğine ulaşmıştı.

"Sen şu önündeki denizi görüyormusun seni önce o denizde boğarım sonrada buraya gömerim. Ne demek kızın güzeliğine yazık olucak" diye önce ürkütücü bir toda başlayıp sonrada çırlamaya dönüşen sesimle koluna bir tane daha patlatım. Ona vurduğum elimi daha çekmeye zaman kalmadan yakalayıp beni tekrar kendine çekip kolunu omzuma attı.

Ares "Sadece şaka yapmıştım biraz kıskanmanı istemiş ola bilirim" dedi bunu zaten yüz ifadesinden anlamıştım ama yine onun ağzından duymak beni rahatlatmıştı.

"Ama senin bu yaptığın yüzünden ben o kızı daha kötü dövücem" dedim kıkırdayarak.

Ares "İstediğini yapa bilirsin umurumda değil" dediğinde tebrik ettim ama içimden. Çünkü beni demin gerçekten de sinirlendirmişti. Ona daha da sarılarak denizi izlemeye başladım. Huzurla gülümseyip gözlerimi kapatığımda hep böyle huzurlu ve mutlu olmamızı diledim.

'Seni sevmek imkansızlıkların en güzeli'

Piskopat MafyamWhere stories live. Discover now