İtiraf

164 9 0
                                    

      Yine yolunmuş gibi duran saçlarla bir güne uyanmıştım.

      Gece boyunca Anıl'ın dedikleri kafamın içinde dolaşıp durdu. Hatta bir ara itiraf etmeyi düşünmüştüm. Anıl'a mesaj atmaya karar verdim.

     Ben: Günaydın
 
      Anıl: Sanada

      Ben: Ne yapıyorsun?
  
      Anıl: Evden çıkıcam sen?
  
      Ben: Bende. Birlikte gidelim mi? Söylemem gerek bazı şeyler var.
     Anıl: Bana bilinmeyen bir numaradan mesaj atıp. İsmini söylemeyen kız birlikte gitmek.istediğini mi söyluyor? Vay be. Iyi tamam parkta bekliyorum.

      Ben: Tamam gelicem.

   Anıl'a söylemeye karar vermiştim. Ve içimde aşırı bir heyecan vardı.

    Parka geldiğimde ağacın arkasından Anıl'ı izledim biraz.
Onca yıldan sonra açılabilecektim. Bana bu cesareti verende kendisiydi zaten. Kendisinin beni seviyor olmasıydı.

    Anıl'ın yanına gittim.

    Ben: Selam(tebessüm ederek)
     
    Anıl şaşırdı galiba hatta kesin baya baya şaşırdı.

    Anıl: Gizem!

   Ben: Evet bilinmeyen numara.

   Anıl: Yani o sendin.

Salak mı bu çocuk, Gizem benim zaten.
 
   Ben:Evet ben. Ve bende uzun zamandır senden hoşlanıyorum.

Dedim ve Gizem öldü Gizem felç.

Anıl birden sarıldı. Sana yazan da bendim diye kulağıma fısıldadı.

Şuan galiba dünyanın en huzur verici yerinde olabilirdim.

Tıpkı bir koalanın ağaca sarılma edasıyla ona sarılıyordum.

      Okula doğru el ele yürüyorduk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  
   Okula doğru el ele yürüyorduk. Ara sıra birbirimize bakıp gülüyorduk. Okula yaklaştığımızda elimizi ayırdık. Kapıdan beraber girdiğimizde orospo eyşanların hepsinin gözü bize dikilmişti. Etrafa o benim bakışı atıp yürümeye devam ettim.

     Birden duraksayıp "ananı sikim ıngilizce sınavım var" diye bağırdı. 'Kardeş ne yapıyon korktum amk'

    Anıl'a çalıştırabileceğimi söyledim. O da kabul etmişti. Öğle arası bahçede buluşacaktık.

   
     Ögle arası ağacın altında buluştuk.

     Ben: Hangi konulardan çıkacakmış?

    Anıl: Bilmiyorum ki aq.

    Ben: Tamam o zaman superlative lerden başlayalım.

Anlatmayı bitirdik ve son kez tekrar ediyorduk. Ben anlatırken gözlerimin içine bakıp şaşırmama sebep oluyordu.

   Elini elime uzattı.

  Kardeş napıyon kalp var bende.

  
   Yan tarafımızda birkaç inek yazılının ortak olacağını konuşuyorlardı. Anıl birden bana baktı.

    Anıl: Kızım kurtarıcımsın lan. Kurtarıcı meleğim benim.

  Diye bağırdı gülerek. Lan ne güzel gülüyorsun sen. Kapat o ağzını eyşanlar bakıyor. Cinayetmi işletcekcin bana. (Diyemedi)

     Ben: Hihi evet. (Gülerek)

     Anıl: Yanımı boş tutucam.

Dedi ve göz kırptı. Ay biri beni tutsun bayılcam galiba.

    Sınav saati gelince sınıfa girip Anıl'ı aradım. En arkada oturuyordu. Sınav kağıtları önümüze gelince ona ilk önce kendiminkini bitirip sonra onunkini çozceğimi söyledim güldü.

    Benimki bitmişti ve kağıtları hoca görmeden değiştirdik. Sınava Elif hoca girmişti. Elif hoca sürekli instagramda söz beğenmekle meşguldü. O yüzden rahatlıkla kopya çekiyorduk.

      Anıl ile kağıtlarımız aynı olduğu için hızlıca çözdüm.

     Bitirip kağıtlarımızı verdik.

     Anıl birden elimden tuttu. Geçirdiğim şokla ona bakamadım bile. Gizem diye seslenince bakabilmiştim ancak.

    Ben: E-efendim.

    Anıl: Saol (gülerek)

   Önemli değil diyecektim ama Elif hoca bağırarak sohbetimizi bölmüştü.

     Elif: Allah sohbetinizi arttırsın çocuklar.

     Ben: Saolun hocam bir kahvemiz olsa daha iyi olurdu.

     Elif: Birde cevap veriyor. Kesin sesinizi 0 yemek istemiyorsanız.

    Koy lan hadi. Bas 0 ı. Pis sarı çiyan seni.(diyemedi)

     Sınav bitti ve evlere dağıldık. Anıl'ın basketbol antrenmanı olduğu için o salona geçmişti bende eve geçer geçmez zıbarmaya karar vermiştim.











Bu bölümünde sonuna geldik.







İyi okumalar...




   💓👑

Bilinmeyen Numara(Yazıyor...)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin