Bilinmeyen Numara(Yazıyor...)

Damn it!

 
        Okuldan çıkıp eve doğru yürüyordum. Yine yolumun üzerindeki parkı conolar doldurmuştu. Hızlı hızlı yürümeye başladım. Birden telefonum titredi. Mesaj vardı...

     ?:Yolunu değiştiremez misin?

    Ben: Malesef. Başka bir yol eve gitmiyor.

    ?: Hızlı hızlı yürü o zaman.

   Ben: Yürüyorum zaten geri zekalı.

     ?:Tamam daha hızlı ol.

    Hayır yani daha ne kadar hızlı yürüyebilirim ki. Beni ne sandı? Yarış arabadı falan mı?

      Telefonumla ilgilenirken içlerinden biri "uf uf ne güzel yürüyor be" dedi. Arkamı döndüm. Ağzının payını verecektim ki gördüğüm manzara ilr şok oldum.

     Anıl laf atan çocuğa kafa atmış ve çocuk yerde yatıyordu. 'Birdaha sizi görmeyeyim lan yavşaklar.' ulan nede güzel dövuyor be. Herkülüm benim. Oğlum yapma böyle şeyler aşık oluyorum. Kalp var bende.

      Anıl yanıma geldi...

      Anıl: iyi misin?

      Ben: Evef zaten ağzının payını verecektim ben.

     Anıl: Ona ne şüphe.(güldü)

     Ben: Saol bu arada.

     Anıl: Ne demek onurdu benim için. Yürüyelim mi bırakayım evine...

      Ben: Olur

    Yürümeye devam ettiğimizde kafamda deli sorular vardı. 'Nerden çıkmıştı.' 'Ne arıyordu burada' 'Beni mi takio ediyordu'
Dayanamayıp sordum.

     Ben: Ne arıyorsun burada.

     Anıl: Aşşağı sokakta oturuyorum.

   Ben:Hmm anladım

     Oha lan oha. Aynı mahalledeydik. Kızım yine turnayı gözünden vurdun. Evin önüne geldiğimde durdum. 'Teşekkür ederim' dedim ve yanagımdan öptü.

      Oğlum sanırım ölüyorum. Nefeslerini,dudaklarını yanağımda hissettim lan. Yapma böyle şeyler diyorum sana. Bugün dünyanın en güzel günü beh. Ulan gizem 1 günde +2 yaptın ha.

     Iç sesim konuşmaya devam ederken ben donakalmıştım.

     Burnuma düşen yağmur damlası ile irkildim. Yağmur yağacak demeye kalmadı ve şiddetli bir şekilde yağmur bastırdı.

     Anıl: Ananı sikim yağacak zamanı buldun.

   Birden gülmeye başladım.

   Anıl: Kızım ne gülüyorsun girsene evine.

   Ben: Ben yağmuru seviyorum.(güldüm)

    Ben: Hem bak bazıları yağmuru seyreder bazıları ise yağmuru teninde hissetmeyi severmiş. Ama sanırım ben ikisini de seviyorum.

       Anıl: (güldü) Demek ıslanmayı seviyorsun ha.

    Dedi ve çantasından bir şişe su çıkarıp kafamdan aşşagı boşalttı.
     Ben: Salak mısın lan. Ne yapıyorsun?

    Anıl birden ciddileşti ve bende çantamdan şişemj aldım onun kafasına boşalttım. Birden duraksadık.
    
       Daha sonra deliler gibi gülmeye başladık.

       Anıl: Hadi hasta olmadan eve geç.
      
       Ben: Tamam sende hızlı ol herşey için saol.

       Anıl: Ne demek prenses.

       Eve geçerken Anıl'ın prenses demişti. E Mr.Gizli de prenses diyip duruyordu.

      Neyse saçmalıyorsun gizem kendine gel.

     Eve geçer geçmez telefonu elime aldım. Ve Anıl'a yazmak için hazırlandım.

      Annemin odaya girmesi ile şok oldum.

      Annem: Bu ne hal kız. Birde ıslak ıslak yatakta.oturuyorsun.

      Ben: Yağmur kız

      Annem: Biliyorum aptal kızım. Değiş çabuk üstünü.

       Dedi ve dısarıya çıktı. Çıkarkende "Adem bu kız eksik olmuş" diyerek odamdan ayrıldı.

      Anıl'a atamadığım mesajı atayım bari artık. İlerideki mustakbel sevgilimi bekletmeyecegim.

      Ben: Nasılsın?

      Anıl: Çok Çok iyiyim sen?
  
     Ben: Bende iyiyim. Hayırdır ne bu neşen.

    Anıl: Sevdiğim kız ile beraberdim.Ancak o.sevdigimi bilmiyir ve ben artık açılmak istiyorum ona.

     Ben: E açıl o zaman daha fazla bekleme.

    Ulan bunu yazarken bile içim sızladı be.

      Acaba kimdi. Sorsammı ki. Ay ben dayanamayacağim sorucam valla.
   
        Ben: Kim peki. Bu kız?

        Anıl: 11' lerden Gizem. Sarı saçlı çok güzel bir kız.

    Oha sikim benim lan o. Anıl beni seviyordu oha oha oha. Gel biz direk yüzüğü takalım lan.

    Ben: Oha ne zaman açılacaksın peki?

     Anıl: Şuan olsa yine açılırım.

    Ben: Anladım. Neyse benim çıkmam gerek. Görüşürüz.

   Anıl: Görüşürüz.

    Telefonu yatağa fırlattım. Ve oldugum yerde zıplamaya başladım. Ulan çok mutluydum be.

   Bu bölümde bu kadar.
  Mizah içinde 800 e girmişiz.

   💓