Dediğimi tınlamayıp önüne dümdüz bakarak yürüyordu.Aklıma gelen şeyle sessiz sessiz ona sövdüm.''Hödük.Aptal.Odun.Kütük...''Okulun kapısına geldiğimizde susmak zorunda kaldım çünkü Poyraz'ın dediği şeyle şuan sevinçten zıplıyordum.

''Arkadaşım olabilirsin.Abartmadığın sürece bu böyle kalır.''

Lalalalala Poyraz Akın'la bildiğiniz arkadaştım.Hani şu hiç arkadaşı olmayan Poyraz.''Ne yani affettin mi beni şimdi!?''

Hafifte olsa tebessümünü hissettim ama sanki gülümsemek kötü birşeymiş gibi hemen silindi yüzünden.Artık içimde sevinç nidaları atarken sınıfa doğru ilerliyorduk.Sınıfın kapısına geldiğimde içeride gördüğümle bir an geriye dönmeyi düşündüm.Çünkü sınıfta üç adet kızgın boğa gibi duran Kumsal,Duru ve Benay vardı.Ben onları aramayı hepten unutmuştum.Poyraz'ın yanındayken de telefonuma bakmak aklımın ucundan bile geçmemişti.Bir yandan da haklıyım nasıl geçsin yani ,yıllardır böyle yakınlaşmayı beklemişken.

Poyraz önümden sırıtarak geçince hem utandım hem sinirlendim.Onun önünde bir de azar yiyemezdim.Daha da rezil olurum dün gecenin üstüne.Derin nefesler alarak sınıfa adımı attım.Devamını da getirebildim ve kızların yanına gelince durdum.Kafamı kaldırıp da hepsine sırayla baktım.Ellerini kollarında birleştirmiş vaziyette sorgularcasına bana bakıyorlardı.Odak noktası olmaktan nefret ediyorum.

''Günaydın Alesya'cım.Dün görüşemedik anlatmak ister misin canım benim?''Duruya birşey dememesi için gözlerimle Poyraz'ı işaret edip susmasını söyledim.''Günaydın kuzularımm.Hadi gelin kantine gidelim.Sıcak çikolata ısmarlayacağım.''deyip kollarına girip sürükledim onlarına.Kantine geldiğimizde etrafı en boş olan köşedeki masayı işaret edip oraya geçtik.

''Evet anlat çabuk Alesya.Kafanı patlatmak istiyorum.Bir telefonunu çıkartıpta neler gelmiş okur musun!''Kumsal öyle bir hırıltıyla söylemişti ki bağırsa bu kadar etkili olmazdı.''Kızlar anlat-''Sözümü Benay kesti.

''Kızıl kafa o güzelim kafanı patlatmadan Kumsal'ın dediğini yap.''

''Tamam be.Bir dövmediğiniz kalmıştı.Kızıl kafa da demeyin bana ayrıca.''Dedikten sonra telefonumu çantamda olduğunu düşündüm ve çantamı kurcalamaya başladım.Bulamamıştım.Tam elimi çantamdan çıkarmıştım ki onun sesini duydum.

''Bunu mu arıyorsun?''Arkamı döndüğümde Poyraz elinde telefonumla bana bakıyordu.Ama sırıtmıyordu.Öyle bir soğuk bakıyordu ki korktum.Elinde ki telefonum çalmaya başladı.Kalkıp telefonumu almaya giderken o benden önce davranıp telefonu elime bırakıp gitti.

Kimin aradığına baktığımda ise gizli numaraydı.Cevap vermedim ve kızlara döndüm.Gizli numaradan gelen aramayı reddettiğimde ekrana baktım.Ama ekranda gördüğüm şeyle ağzım istemsizce açıldı.Tamı tamına 40 arama vardı.Parmak izimi okuttuktan sonra kilit açıldı.Annemden 7 ,Duru'dan 10,Kumsal'dan 12,Benay'dan ise 11arama vardı.Utanarak başımı kaldırıp kızlara baktım.Resmen gözleriyle dövüyorlardı.

Onların sinirlerinin yatışması için doğruyu söylemem gerekiyordu.Ben yalan söylemeyi beceremiyorum onlarda en yakın arkadaşlarım olduğu için yalan söylediğimde nasıl tepki verdiğimi ya da nasıl davrandığımdan çözebiliyorlardı.

''Pekala.Başlıyorum.''dedikten sonra sorarcasına gözlerimi önce Duru'ya sonra Kumsal'a en sonunda ise Benay'a çevirerek onaylamalarını bekledim.Hepsi aynı anda kafalarını salladılar.

''Hastanedeyken Poyraz'a beni affetmesi için yalvarırken 'düşman olmayalım arkadaş olalım lütfen' dedim.O da 'tamam affedicem seni,arkadaş olalım.İddiaya girelim 'dedi sonra bana 'bugün ve yarın evde bakarsan kabul 'dedi.El mahkum kabul ettim.Akşam eve gittik.Şey sonra...''

Ölümün Tutkusu #Wattys2018Место, где живут истории. Откройте их для себя