Hissetmek

34 0 0
                                    

Derin bir iç çekerek kanepeye oturdum. Gözüme sehpahanın üzerinde duran Tatlı Bela kitapı ilişti. Aklıma yeniden o geldi. Neden herşeyde aklıma o geliyorduki. Artık onu düşünmek yoktu. Patch diye birisi yoktu.

Ben düşüncelerimle savaşırken kapı zili çaldı. David olmalıydı heralde birşeyini unutmuş olmalı. Kapıyı açar açmaz tanıdık bir yüz hemen boynuma dolandı.

Mia'yı karşımda görünce çok şaşırmıştım

-Sen yarın gelmiyor muydun? Diyerek ona kaşımı kaldırıp baktım.

-Öyleydi ama Tom'un işi çıktı ve biz erkenn dönmek zorunda kaldık. Erken geldiğime sevinmedin mi yoksa.'' diyerek dudaklarını büzdü.

-Deli misin sen? Çok sevindim , seni çok özledim iyiki Tom'un işi çıkmış.'' diyerek onu kendime çekip tekrardan kocaman sarıldım.

Birer kahve yapıp koltuğa kurulduk.

-Eee anlat bakalım nasıldı Paris ? Neler yaptınız? 

-Beni boşver asıl sen anlat, telefonda  geçiştirip duruyordun ama şimdi benden kaçamazsın. 

Klasik Mia neler olduğunu en ince ayrıntısına kadar anlatmadan beni rahat bırakmayacaktı o yüzden hepsini sırayla anlattım. Beni ağzı  yere düşmüş bir şekilde dinlemişti. Arada ben konuşurken küfürleri aralara sıkıştırıyordu.

-Demek öyle haa. Bak sen şu piç kurusuna. Ben ona gösteririm gününü, kimse benim en yakın arkadaşımı üzemez, kimse!

-Boşver, nasıl birisi olduğunu anladım, en azından şuan kandırılmıyorum. Öyle olsaydı daha kötü olurdu demi ama.

-Orasıda öyle ama bunu sana yapma hakkını kimse ona vermiyor, senin onunkinin aksine bir kalbin var. Onun içinde kocaman bir taş varsa biz ne yapalım . Ben yinede ona haddini bildiriceğim.''diyerek son sözünü söyledi.

Şimdilik birşey dememeye karar verdim. Ona David'den bahsednce biraz olsun sinirleri yatışmıştı

-İnanamıyorum, bir buluşman oldu ha. Nasıl birisi , ben tanıyor muyum. Hadi bana nasılbirşey olduğunu anlat.

-Şimdi onu nasıl anlatabilirim ki , biraz daha erken gelseydin buradaydı o zaman görebilirdin.'' diyerek ona sırıttım

-Neeeeee! Onu eve mi attın ! Kızım sen aştın kendini, bununların olması için benim evden gitmem mi gerekiyordu. Eğer istersen Tom'un yanına taşınabilirim. dedi ve bana sinsi sinsi baktı

-Saçmalama bir yere gitmiyorsun. Masada duran çiçekleri göstererek dün akşam için benden özür dilemek için gelmiş  o kadar bişey olduğu yok. Sadece partiye gittik ve bitti o kadar arkadaşız yani.

-Seni öpmedi mi?

-Tabiki de hayır.

-Ama bu daha sonra öpmeyeceği anlamına gelmiyor değil mi.?

-Miaaa !

-Tamam tamam birşey demedim'' diyerek ağzını kapattı. 

Uzun uzun konuştuk. Paris'in çok güzel ve Tommy'nin oraya yakışır bir şekilde romantik birisi olduğunu anlatıp durdu. Hiç inanasım gelmiyordu açıkçası. Yemeği dışardan söyledik. İkimizinde yapıcak hali yoktu. Mia yorgun olduğu için erkenden yattı. Bende Greg'i arayıp ona işe başladığımı haber verdim. Buna gerek olmadığını söyleyip durdu ama gerek vardı. Araba bakmaya başlamamı ve istediğim zaman anlabileeceğimi söyledi.  Biraz oturduktan sonra bende uyumak için yatağıma gittim.

Pazartesi günü 

Hızla yataktan kalkıp Mianın odasına koştum, okula geç kalıcaktık. Zar zor Mia'yı uyandırıp hazırlanmaya başladık. Duş alıcak vaktimiz bile yoktu. Üzerime sade birşeyler geçirdim ve şekle girmesi imkansız olan saçlarımı topladım, hiç uğraşıcak değildim. Dişlerimi bir çırpıda fırçalayıp Miayı sürükleyerek evden çıktım. 

Başka ''AŞK''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin