Başka ''AŞK''

Sıradan

-''Dikkatli öpersen sevinirim az önce vahşice  ısırdığın dudağım fena halde sızlıyor.'' dedi ve küçük bir gülümsemeden sonra dudaklarını dudaklarıma örttü.

Kendimi geriye çektiğimde onunla öpüştüğüme hala inanamıyordum, bir süre gözlerinin içine bakakaldım. Bu değişik bir histi. Kalbimin atış sesi odayı doldurmuştu resmen . O kadar çok şey hissetmiştim ki buraya neden geldim, napıyorum hepsi aklımdan uçup gitmişti. Patch'in ayağa kalkmasıyla kendime biraz olsun gemiştim. 

-Artık gitsen iyi olur.

-''Ahh, evet.'' dedim ve oturduğum yerden kalkmaya çalıştım, fakat ellerim hala bağlıydı. Kafamla ellerimi işaret ettim. 

Hemen eğilerek ellerimi çözdü. Ayağa kaktım tam birşey söylecektim ki

-''Birdaha buraya gelmesen ve benden uzak dursan iyi olur''. deyip eliyle çıkışı gösterdi. Hızlı adımlarla ordan çıktım. Hiç birşey söyleyememiştim.

Eve geldiğimde kendimi direk yatağa attım. Ellerim dudaklarıma gitti birden. Az önce ben onunla öpüşmüştüm. Aylarca kurduğum hayal ne kadar kötü bir şekilde olsa da gerçekleşmişti.Bu çocuk ne kadar uzmursamaz ve kötü birisiydi böyle. Onu ruh ikizim olarak hayal ederdim hep. Ama o bayağı bir zıt yöne kaymış bir şekilde karşıma geçti.

Off bana ne oluyordu böyle. Onunla öpüştükten sonra yumuşamış olamazdım. Bana yaptıkları affedilir birşey değildi zaten oda af dileyecek bir tip değil, beni zorla öpmüştü . Aslında zorla değil, yani zorla ama... Kendine gel Em! Banyoya giderek yüzümü yıkadım. Tekrardan yatağa döndüğümde saatin 2ye geldiğini farkettim. Zaman ne çabuk geçmişti böyle. Işığı söndürüp uykuya daldım.

Alarmın sesiyle yatağımda birden zıpladım. Gözlerimi açıcak halim yoktu, saat 7yi geçiyordu, tekrar uyumak için kafamı yastığa gömdüm.

Mianın çatlak sesi kulaklarımı tırmalamaya başladı, bu saatte uyanmış olamazdı. Kalkıp saate baktığımda 12ye geliyordu. Ne kadar çok uyumuştum böyle? Tabi dün gece olanlardan sonra hiç uyanmasam yerinde olurdu. Kalkıp mutfağa gidip kahve suyu koydum . Elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Mia  müziği son ses açmış dans ediyordu, yine ne olmuştu bu kıza? 

Yanına gidip müziğin sesini kıstım. 

-Günaydın uykucu, dün gece geç uyudun sanırsam haa ?

-Ahh evet kitap okumaya dalmışım saatin hiç farkında değildim. 

Mia'ya anlatmalımıydım acaba. Anlatsam beni soru yağmuruna tutucaktı ve ben bunu sabah sabah kaldıramayacaktım. Dün gece yaşananları sonraya bırakıp, neden bu kadar mutlu gözüktüğünü sormaya karar verdim. Gerçekten normal bir mutluluk değildi bu.

-Evet anlat bakalım ne oldu. Bu günkü enerjini neye borçluyuz böyle?

- ''Tom'la yapamadığımız tatili bu hafta içi yapmaya karar verdik, biliyorsun ayrılmıştık.'' diyerek ağzını büzdü.

-Anlaşıldı, çok güzel . Yarın mı gidiyorsunuz?

-''Evet yarın sabah yola çıkıyoruz, pazar günü gelmeyi düşünüyoruz. Çok mutluyum Em .'' diyerek ellerini çırpıp tekrardan dans etmeye başladı.

Mutlu olmasına gerçekten seviniyorum, keşke onun kadar birşeyleri umursamaz olabilseydim.

Günü Mia'nın bavulunu hazırlamakla geçirdik. Bugün kendimi çok yorgun hissediyordum bu yüzden erkenden uyuma kararı aldım.

Uyandığımda saat sabahın 7siydi.Mia bugün gidecekti ve ben kendimi daha fazla yalnız hissedicektim. Kalkıp direk Mia'nın odasına gittim telefonda konuşuyordu heralde Tommy'di. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Mutfağa gittiğimde bir kahvaltı masasıyla karşılaştım. Mia kesin dün hiç uyumamıştı. Gülümseyerek masaya oturdum, peşimden Mia'da geldi. 

-''Gitmeden önce birlikte kahvaltı yaparız diye düşünmüştüm.'' dedi ve masum gülücüklerinden bir tanesini yüzüne yerleştirdi.

-''Bu kahvaltı şeysini sanırım bir hafta önce yine yapmıştık.'' diyerek bilmişçesine Mia'yabaktım.

-''Ahh evet çok bilmiş, fakat bu sefer Eyfel kulesinin en tepesinde yemek yiyor olacağım burda seninle oturuyor değill. 

Ona kocaman bir kahkaha attım.

-''Haa birde bu sefer işimi garinteye aldım, havalimanına ayrı ayrı gitmiyoruz, Tom beni almaya buraya gelicek ve böylece geç kaldığım için benimlekavga edemicek ve ayrılmak içinbir sebebimiz olmayacak.'' dedi ve göz kırptı.

-''Eminim başka birşey bulursunuz, bu konuda oldukça iyisiniz.'' diyerek tekrardan gülmeye başladım Mia'da bana katılmıştı. 

Biz gülerken kapı zili duyudu. Mia bu Tom diyerek kapıya koştu. 

Kapıyı açtığında Tommy birden kucağına alıp Mia'yı döndürmeye başladı.

-''Gitmeye hazır mısın bebek? '' dedi ve Mia'yı tekrar yere bıraktı. Mia mutluluk çığlıkları atarak;

-''Kesinlikle evet , içeriden çantamı alıp geliyorum ve sende kahvaltı yap.'' dedi ve koşarak odasına gitti.

-''Naber Tommy?'' dedim yüzüne hiç bakmadan.

-''Emily, Tom dersen sevinirim Tommy ismini sevmiyorum dedi.'' masumca bir gülücük göndermeye çalıştı.

-''Ama maalesef ki adın Tommy ve bende isim kısaltmayı sevmediğim için sana böyle seslenmek zorundayım .'' dedim ve ona dil çıkardım.

Bu çocuğu pek sevdiğim söylenemezdi, ama Mia'yı mutlu ettiği için ona iyi davranmak zorundaymış gibi hissediyordum. 

Mia ben hazırım hadi çıkalım, uçağı kaçırmak istemeyiz değil mi? diyerek Tommy'nin yanına geldi. 

-''Kesinlikle.'' diyerek ayağa kalktı. 

Mia'yla uzunca sarıldık ,bir an gözyaşlarımın gözlerimi doldurduğunu hissettim . Alt tarafı bir hafta yoktu, sanki hiç bir zaman dönmeyecekmiş gibi düşünmek çok saçmaydı. 

-''Seni seviyorum Em, gider gitmez seni arayacağım, sürekli arayacağım sanki hep yanındaymışım gibi hisseddeceksin.'' diyerek gülmeye başladı.

-''Bundan hiç şüphem yok.'' diyerek ona katıldım.

-''Birde şu karşı dairede ki çocuğa dikkat etsen iyi olur''. dedi ciddiyetle.

Karşı dairede ki çocuk, bu sabah ilk defa onu düşünerek uyanmamıştım. Mia ondan bahsedince bir tuhaf olmuştum.

-Ahh tabi kendime dikkat ederim, hadi sizde gidin artık . 

- ''Görüşmek üzere Tom.'' diyerek yanağına bir öpücük kondurdum. 

Ona Tom dediğim için mutlu olmuşa benziyordu. 

Kapıyı kapatım kahvaltı masasını toplamaya başladım. İşlerimi bitirdikten sonra yıllık ödevi için internette araştırma yapmaya başladım. Biraz çalıştıktan sonra müzik dinleyip rahatlama ihtiyacı duyarak odama gittim. hafif bir sesle ''One Republic - Come One'' adlı şarkısını açtım ve yatağıma uzandım..