mucizelere inanmamak

208 34 26
                                    

Medya: Wanda, Erin, Natasha ve Sharon

Bölüm Parçası: Hugh - Direction


İç organları bir kez daha dışına çıkacakmış gibi öğürdüğünde bir an için gözleri kararmıştı. Kusmaktan nefret ederdi ve sanki evrenin bir kaç aydır onu cezalandırma yöntemleri tükenmiş gibi her sabah kusuyordu. İkizi Pietro ve eşi Erin onu yüzlerce kez doktora götürmek istese de o her seferinde karşı çıkmıştı. Özellikle bir kaç ay önce aldığı o haberden sonra doktorlara ve hastanelere karşı bir soğukluk oluşmaya başlamıştı kendisinde. 

Yorgunlukla klozetin kapağını kapatıp sifonu çekerken burnuna gelen ağır kokuyla yüzü buruştu. 

"Erin lütfen burnumun dibine ne soktuysan çeker misin?" dedi bulantıyla kapadığı gözlerini açmadan. 

"Hayır, çekemem. Bulantının geçmesi ve birazcıkta olsa yemek yemek için bu şeyi içmen gerek."

Wanda gözlerini yarımda olsa açarak Erin'in bir kaç santim ilerisinde tuttuğu kupaya baktı. İstemeyerek de olsa kupayı alırken içindeki sıvıdan bir yudum aldı. Sıcak sıvı boğazını yakarak aşağı inerken yüzünü yine buruşturdu. 

"Bu ne be? Şeker bile yok bunda."

Erin kapı eşiğine yaslanarak gülümsedi. "Nane-Limon ve şekeri olmaması gerek zaten olayı bu."

"Bu tadının berbat olduğu gerçeğini değiştirmiyor."

"Alidia'ya hamileyken sabah kusmalarıma iyi gelen tek şeydi bu."

Wanda'nın bir anda kaşları çatıldı. "Hamile olabileceğimi düşünmüyorsun değil mi?"

"Yani şimdi," dedi omuz silkerek Erin. "Tıpkı benim Alidia'da olduğum gibi sabah bulantıların var, sürekli yorgunsun, burnuna gelen her kokudan iğreniyorsun... Daha saymamı ister misin?"

Wanda sarsak adımlarla yerinden kalkarak, "Erin saçmalama. Buraya ilk geldiğimde dediğim gibi hamile kalamam." dedi. "Sonsuza kadar." diye ekledi sertçe.

"Bende sana tek bir doktorla karar verme diyorum. Hem o barmen adamdan bahsettin. Her şey olabilir."

Wanda, Vision'un aklına gelmesiyle bir an için duraksadı. Onu evde öylece bıraktığından beri sıkça adamı düşünmüştü. Sonuçta yaptığı korkaklıktı ama durumu göz önünde bulundurulduğunda ona boş umut vermek istememişti. Belki ilişkileri kaçmasa o gün son bulabilirdi ama Wanda ihtimallere yer vermek istememişti. 

Konudan kaçmak istercesine elindeki kupadan bir yudum almak için ağzına yaklaştırdığında burnuna dolan kokuyla bir kez daha yüzü buruştu. "Lanet olsun."

Erin derin bir iç geçirerek gözlerini devirdi. Artık Wanda'nın bu inadını kırma vakti gelmişti onun için. Arka cebindeki telefonu çıkarıp hızla rehberden iki numaraya mesaj attı. Genç kadın anlamayan gözlerle onu izlerken Erin zaferle gülümsedi. 

"Kime mesaj attın sen?"

"Nat ve Sharon'a." Erin sakince. "Hani dördümüz aynı üniversiteye gitmiştik, çok iyi arkadaştık ve sen bizim çöpçatanımızdın. Bana Pietro'yu, Nat'e Bucky'i ayarlamıştın hatta düğünlerimizde baş nedimemiz olmuştun. Gerçi Sharon'a da Steve'i ayarlamıştın ama şu an onların ilişkileri resmen boka sarmış durumda."

"Hey," dedi Wanda sözünü keserek. "Yeğenim ev sınırları içerisindeyken lütfen küfür etmeyelim. Hem annesi olarak sana yakışmıyor bunlar."

"Öncelikle yeğenin şu an hipnotize olmuş bir şekilde odasında oyun oynuyor. Yer yerinden oynasa bile duymaz. Dahası konuyu dağıtma üstüne bir şey giy doktora gidiyoruz."

unexpected ►wanda+visionWhere stories live. Discover now