1.BÖLÜM

926 32 16
                                    




Jane mesai bitimi merkezden ayrıldığında gece yarısı olmuştu , çoğu iş arkadaşı çoktan evine gittiğinden merkez sessiz ve terk edilmiş gibi kasvetliydi , çalışma ortamında her ne kadar ürkünç olsa da bu kasveti gizemli ve çekici buluyordu , garajdaydı ve F bloğuna aynı gizem peşini takip ederken yaklaşıp aracının uzaktan kumandalı kilidiyle açınca binip çalıştırdı .

Merkez evine 40 dakika mesafedeydi , yorgundu iki haftadır üzerinde çalıştıkları cinayette bugün kendisi sayesinde çözüme kavuşmuştu . Evine girdiği zaman bir fincan bitki çayı içip yorgunluğu üzerinden atıp küçük bir kutlama yapmaktı hedefi , alkol almıyordu istese de çoğunluğun yaptığı bazı şeyler onunla uyumsuzlardı özel bir kutlamada yada bir kokteylde ki merkezde çok yapılıyordu şeker ilavesiz doğal meyve suları yada içecekleri tercih ediyordu , alkolden uzak durmasının önemli bir sebebi de yalnızca damak zevkini bozuyor oluşu değildi henüz gençlik yıllarında büyük bir soruna sebep olduğunu keşfetmişti pişmanlığını telafi etmek için içmekten vazgeçmiş ve bir daha tekrarlamamaya ant içmişti . Alkole karşı bünyesinin geliştirdiği garip bir tepki vardı ve doktorlar rahatsızlığına hala bir tanı koyamamışlardı sekiz ayda bir kontrol yaptırıp kan verse de görünen hastalığının eşi benzeri yoktu en azından bilindik ... Yalnızca özel bir sendrom ve özel bir kadında çıkagelen rahatsızlık demişti en son başvurduğu doktoru , her hangi bir geçmiş travması yada psikolojik bir olgu sonrası oluşmuş olduğunu dile getirmişti ama şimdilik ne yazık ki bir tedaviye sahip değildi .

Neyse ki Jane yol boyunca sevdiği şarkıları dinlemekten usanmadığı gibi korkunç düşüncelere saplanmadan keyifli bir yolculuk geçirmişti . Şimdi evine adım atarken sensörlü lambaların devreye girmesiyle aydınlanan holden geçti , gözlerine duvar saati ilişti , saat gece yarısını çoktan geçmişti trafik yok denecek kadar seyrek olsa da yorgunluk ve tedbirin verdiği özveriyle hızdan uzak durarak uzatmıştı mesafesini . Mesleği gereği her şeyde tedbirli olmayı başlarda çok zorlanmış olsa da öğrenmişti , Jane her zaman insanların onu sıkıcı ve paranoyak bulacağı kadar tedbirli davranıyordu .

 Holden geçtiğinde aracında uykudan neredeyse gözlerini zar zor açan Jane'n uykusu bir anda yok oldu . Üzerini bile değiştirmeden önce mutfağa yöneldi ve ocağı açıp raftaki bitki çayları standından karışım kavanozunu kaptı 



Evinden ayrılmadan önce diğer tüm kapıları gibi kapalı olan odasının kapısını açıp içeri girdi , dolabından  bej renkli ipeksi pijama takımını giymek üzere yatağa bıraktı ve kirli çamaşırlarını çıkarıp yenileriyle değiştirdi . Üzerinde şimdi en sevdiği takım vardı ve genellikle büyük bir iş başardıktan sonra eve geldiğinde onu üzerine geçirmekten zevk alırdı çünkü kendini o takım ile ödüllendirdiğini hissediyordu . Hindistan seyahatinde özel bir hediye olarak verilmişti . Makul bir mağaza vitrininde gördüğü takım ilgisini çekince mağaza sahibi bir süre sonra peşinden birini gönderip bu hediyeyi ona vermelerini istemişti , ilginçti ancak ne kadar misafirperver bir belde olduğunu daha önceden duyduğu için yadırgamadan kabul etmişti . Takımın üzerinde Hint kültürünü yansıtan işlemeler vardı en önemlisi ipeksi dokusu ve yıllardır geçmeyen ferah parfümlü kokusu ona nedense Hindistan'ı çağrıştırıyordu . Aynada bedenine göz gezdirdi bu takımın içindeyken ne kadar zarifti öyle sari giymiş gibi güzelleşiyordu .                                                                                                   

Tekrar mutfağa gittiğinde hazır olan çayı demleme makinesinden çıkardı ve yine Hindistan seyahatlerinin birinden aldığı fincan takımı bardağına koyup salondaki krem rengi süet dokulu koltuğuna oturdu , çayından leziz ilk yudumu almadan önce bacak bacak üstüne attı ve yudumladı , hızlı bir rahatlık hissi damağından tüm bedenine yayılıyordu . Uykudan sonra kısa süreli de olsa yorgunluk hissini de başından savmıştı , salon duvarında asılı panoyu hep yaptığı gibi incelemeye başladı . 

KuklalarWhere stories live. Discover now