"Biriyle konuşurken yüzünü görmek isterim, Jimin." Jimin yüzünü buruşturdu ve eski pozisyonuna döndü.

"Sinir bozucusun." Yoongi şirince gülümseyerek ondan tarafa döndü.

"Biliyorum." Birlikte güldüler.

Kendilerini oldukça yoran konu hakkında konuşmayı erteleyerek başka şeylerden bahsettiler. Birlikte yaptıkları güzel şeylerden ve tatlı günlerden. Asla unutamadıkları anılarından konuştular, bolca güldüler. Geriye doğru yaslanarak, yeşil çimenlerin üzerine serdikleri örtüye uzandılar. Ufak bir meltem geçti üzerlerinden. Geldiklerinden beri olduça zaman geçmiş ve bu sürenin nasıl geçtiğini anlamamışlardı. 

Uzun konuşmalarının ardından oluşan kısa sessizliği Jimin bozdu. Gözlerini açarak yanında uzanmış olan Yoongi'ye döndü.

"Yoongi?"

"Hm?" 

"Mesajlaşmalarımız sırasında bana bir şey söylemiştin..şu ben seni tanımadan önce bile beni tanıdığın ve benden hoşlanman ile ilgili olan."

Büyük olan gözlerini açmadan kafasını sallarcasına onayladı. 

"Nasıl?" 

Jimin'in sorusuyla Yoongi gözlerini açtı ve küçüğüne döndü.

Jimin biraz yerinde kıpırdandı, heyecanlıydı, sorunun cevabını merak ediyordu.

"Çok klasik. Duymak istediğine emin misin?" 

Küçük olan hızlı hızlı kafasını salladı. 

Yoongi düşünür gibi yapsa bile aslında hepsini hatırlıyordu.

"Tanışmamızdan bir kaç ay önceydi, ikimiz de onlu yaşlardaydık. Mahalleye yeni taşınmıştık ve ailem beni hemen Jin ile tanıştırmış ve arkadaş olmamız için dışarı yollamışlardı, ki işe yaradı..neyse, mahallede gezinirken bir iki kişiye daha rastladık. Sıcak davranıp oyunlarına davet ettiler. Onlarla oynarken köşede bir arkadaş grubu daha oynuyordu ama daha sonra birden onların olduğu tarafta hafif bir hareketlenme oldu. Merakımızdan biraz yaklaştık.

Arkadaş grubundan bir-iki kişi dönmüş birini azarlıyor o kişiyle oynamak istemediklerini bizzat ine o kişiye söylüyorlardı. Çocuk fazlasıyla üzgün duruyordu-"

"-Taehyung.." Diyerek hatırladığı anı ile birlikte sözünü böldü Jimin, Yoongi'nin.

"-Evet, Taehyung. Affet ilk başta seni fark edememiştim. Diğerlerine kıyasla daha geride duruyordun ama seni fark ettiğim an.." Yoongi hatırladığı görüntüyle gülerek Jimin'in eskisi kadar tombul olmayan yanaklarını sıktı.

"..o kadar tatlıydın ki! Dudaklarını büzmüş Taehyung'a üzgün bir şekilde bakıyordun. Çocuklar Tae'yi aralarına almadan gittiği zaman onlarla gittikten bir kaç dakika sonra koşarak geri gelişini hatırlıyorum. Ondan özür diledin ve biraz oturup konuştunuz. Neşelendirmek için sergilediğin tavırlardan sonra o güldüğünde elinden tutup kaldırdın az ileride olan parkı gördüğünde koşarak oraya gittiniz. Bütün gün güldün tatlı tatlı.  Oynadınız orada ikiniz. Ama ben oyun boyunca seni izlemekten başka bir şey yapamamıştım."

Derin bir iç çekti. O zaman hissettiği duyguları hatırlıyordu.

Jimin, Yoongi'nin kendisi hakkında konuşurken böyle içten gülümsemesini seviyordu. Sevilmeyecek gibi değildi gerçi.

Gerçekten ikinci bir şans istiyordu. Her şeyi düzeltmek ve onu şu ana kadar tüm sevemeyişlerinin özrünü dilercesine sevgisini göstermek istiyordu ona.

Umutla büyük olana baktı. "Cevap verecek misin?"

Yoongi anlamayarak küçük olana baktı. "Cevap verdim ya." 

"İlk sorumdan bahsediyorum..seni ikna etmek için ne yapabilirim?" 

Doğrusu Yoongi için çok büyük şeylere ihtiyaç yoktu artık. Sadece çok uzun zamandır istediği ve Jimin tarafından yapılırsa nasıl hissetireceğini öğrenmeyi arzuladığı bir şey vardı.

Yüzlerini yaklaştırdı. Şimdi burunları birbirlerine değiyordu. Kalplerinin atışları göğüs kafeslerini zorluyordu. Jimin heyecandan öleceğini hissetti.

Yoongi en sonunda cevap verdi.

"Beni..öper misin?" 

Evet, kesinlikle Jimin heyecandan ölecekti. Yüzleri bu kadar yakınken ve dudaklar tam dibindeyken fazla beklemenin bir anlamı olmadığını biliyordu.

Yaklaştı ve dudaklarını ince dudaklarla birleştirdi. 

Uzun bir öpücük değildi. Kısa sürmüştü, belki on saniye kadar. Eğer Jimin sayıları o anın heyecanıyla karıştırmadıysa, evet, on saniye kadar sürmüştü.

Kısa bir öpücüktü ama ne Yoongi, ne Jimin bu saniyeleri başka hiç bir şeye değişmezler gibi hissediyorlardı. 

Sıcacıktı ve sevgi doluydu. Yıllar ve mutlu, üzgün anılar doluydu.

Bu öpücük birbirlerine verdikleri ikinci bir şanstı.

___________________

Ve bitti..

Umarım final bölümünü sevmişsinizdir.

Açıkçası bu kitabın bitmiş olduğu gerçeğini kabul edemiyorum çünkü her ne kadar acemice bile olsa benim sevdiğim bir kurgu oldu en başından beri.

Gösterdiğiniz ilgi için size çokça teşekkür ederim.

Sizi seviyorum~♡

Başka Yoonmin kurgularında görüşmek üzere~

Yoonmin ile kalın~~

let me tell you a secret ര yoonminOù les histoires vivent. Découvrez maintenant