21. Gülümsediklerinde

51.5K 1.2K 212
                                    

"İşte bitti," dedi Stacey, Scottie'nin dergi okuyarak kendisini beklediği ön kısma yürürken.

Çocuk onu görünce ayağa kalktı ve sırıttı. Kızın kötü ve düzensiz kesilmiş dalgalı saçları kısaltılmış, şimdi omzunun biraz yukarısına düşüyordu.

"Olmuş mu?" diye sordu Stacey, tereddütle.

"Farklı olmuş," dedi Scottie. "İyi anlamda farklı."

Kız ona minnettar bir şekilde gülümsedikten sonra saç kesiminin parasını ödemek için tezgaha döndü ve Scottie de kenarda duran askılığa yürüyüp ceketini aldı. Stacey ile birlikte kuaförden çıktılar.

Scottie kızın bu soğuk havada yalnızca kot pantolon ve kısa kollu bir tişörtle gezdiğini görünce kaşlarını çattı.

"Senin ceketin nerede?" diye sordu.

"Dolabımda," diye yanıtladı Stacey. "Almaya gittiğimde bazı problemler yaşadım."

"Problemler, ha?" Scottie, Stacey ile aynı anda arabasına bindi.

"Eskim," diyerek açıkladı Stacey. "Aslında, erkek arkadaşım değildi — onun için eski bir arkadaş desem daha doğru olur. Yani o daha çok..."

"Eskin işte," dedi Scottie. Stacey güldü.

"Evet," dedi. "Eskim işte."

"Sen iyi misin?" Scottie'nin sorusuyla Stacey omuz silkti.

"Evet, iyiyim," dedi. "Aramızdakiler biteli baya oldu, atlattım yani."

Scottie gülümsedi ve arabanın motorunu çalıştırdı, arabayı yumuşak hareketlerle park yerinden çıkarıp ana yola sokarken Stacey de uzanıp radyodu açtı. Bir şarkı çalmaya başlayana kadar kanallarda gezinip durdu.

"Ah, bu şarkıya bayılıyorum." Stacey sırıttı ve radyonun sesini açtı.

Scottie'nin gözleri şaşkınlıkla açıldı. "Nirvana dinler misin?"

"Tabii ki!" Stacey dudağını büktü. "Pembe giyiniyorum diye Nirvana seviyor olamaz mıyım?"

Scottie yüzünde eğlenen bir ifadeyle başını iki yana salladı ve Stacey bilmediği sözleri mırıldanarak şarkıya eşlik ederken (ki kız şarkının çoğunu bilmiyordu) arabasını sürmeye devam etti. Kısa bir süre müziğin sesini biraz daha açtılar ve Scottie de Stacey'e eşlik etmeye başladı.

Şarkı bittiğinde ikisinin de yüzünde kocaman parlak gülümsemeler vardı. Bir kahkaha patlattılar. Nihayet durulduklarında Stacey gözlerinde yumuşak bir ifadeyle Scottie'ye baktı.

"Seninle takılmayı seviyorum Scottie, bunu biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum," dedi çocuk. "Ben de seninle vakit geçirmeyi seviyorum."

"Beni o akşam yemeğine neden götürdün Scottie?" Stacey'nin sorusuyla çocuğun kasları kasıldı. Çok olmasa da, Stacey'nin dikkatini çekecek kadar gerilmişti.

Scottie tekrar genişçe gülümsemeden önce yüzündeki gülümseme titredi. "Çünkü yalnız görünüyordun."

"Ne yani, bana acıdın mı?" Stacey güldü.

"Hayır, sen..." Scottie kendini durdurdu. "Eğlenceli birine benziyordun. Ve haklı da çıktım, ne zaman etrafımda olsan çok mutlu oluyorum."

Stacey gülümseyerek camdan dışarı baktı ve buğulu cama parmaklarıyla desenler çizmeye başladı. Ancak Scottie'nin gülümsemesi, kız kafasını çevirir çevirmez solmuştu. Yüzünde ters bir ifadeyle önündeki yolu izlemeye başladı.

 Yüzünde ters bir ifadeyle önündeki yolu izlemeye başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
The Girl He Left BehindHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin