|Vierundsechzig Jahren|

91 10 1
                                    

Ludwig, hasta yatağındayken yanı başında onunla ilgilenen oğluna baktı.

"Sorun yok Günther. Ben iyiyim."

Günther gözlerinde endişe ile yaşlı adamı izliyordu. Onu henüz küçükken evlatlık almış olan bu adamı hiçbir zaman anlayamamıştı, yaşamını onunla geçirmiş olmasına rağmen. Asla kimse ile bir ilişkisi olmamıştı, Günther ve birkaç arkadaşı hariç kimseyle konuşmazdı. Odasında her yere astığı, gittikçe mükemmelleşen çizimlerde siyah üniformalı açık renk saçlı genç bir adam vardı ve çocuk onun kim olduğunu asla sormamıştı.

Şimdi hayatının sonlarına yaklaşmasına karşılık, düğüne gider gibi sevinçliydi.

Günther onun kısık gözlerini yavaşça açtığını fark etti.

"Gilbert."

"Baba, iyi misin? Burada sadece ben varım."

"Benim için geldin... Seni çok özledim."

"Baba?"

Yaşlı adamın yüzünde Günther'in yaşamı boyunca görmediği bir mutluluk ifadesi oluşmuştu. Kollarını havaya kaldırdı, sevilen ve çok özlenen birini kucaklar gibiydi.

Ağlamaya başlayan oğlan, babasının omzuna dokunduğunda, onun boşluktaki kollarının arasında çizimlerdeki genç adamı görür gibi oldu. Sanki bir anlığına babası da gençlik haline geri dönmüştü. Parlak ışığın ortasında iki genç, mutluluk ve şaşkınlık karışımı bir ifadeyle birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı. Günther şaşkınlıkla elini çektiğinde Ludwig, yüzünde bir gülümseme ile cansız yatıyordu.




Küçük çocuk neşeyle koşturuyordu. Elinde tuttuğu mavi çiçeği, salıncakta oturan sarışın oğlanın eline tutuşturdu.

"Çok güzel, teşekkür ederim..." dedi oğlan. Öne doğru eğilip beyaz saçlı oğlanın yanağına bir öpücük kondurdu.

Der Schutzengel (PruGer)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora