Stacey Williams her zaman Axel Teller'ı sevmişti.
Ama Axel ona hiçbir zaman istediğini tam olarak veremedi. Stacey anlamsız takılmacalardan daha fazlasını istiyordu. Gösterdiği sevgiyi karşı taraftan alabilmek istiyordu. Axel'in de onu sevmesini ist...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Stacey Williams ilk kez on üç yaşındayken Axel Teller'a aşık olduğunu hissetmişti.
Sekizinci sınıfın yarısı bitmişti, ve caddenin sonunda yaşayan koyu saçlı çocuk uzun zamandır onun dikkatini çekiyordu. Stacey her zaman onun postayı almak için posta kutusuna yürümesini izlerdi. Okulda ise ona sadece uzaktan bakabiliyordu.
Axel onunla hiç konuşmamıştı.
Stacey, çocuğun onun varlığından bile haberi olmadığından neredeyse emindi. Onlar on yaşındayken Axel bu semte taşınmıştı ve o zamandan beri aynı okula gidiyor olmaları hiçbir şey değiştirmemişti.
Stacey ne kadar yakınlaştıysa da, Axel onu görmemişti.
Sanırım sevdiğiniz çocuğun kim olduğunuzu bile bilmediğini, ve büyük ihtimal yüzünü bir ya da iki kez gördüğü halde okuldaki diğer kızlarla kıyaslayınca sizde hiçbir fark görmediğini en sonunda kendinize itiraf etmek canınızı birazcık acıtabiliyordu.
Ama maalesef, Stacey bir savaşçıydı. Ve yaptığı her şeyi yapmaya devam edecekti. Axel dokuzuncu sınıfta sevgili yaptığında bile bu değişmedi. Neredeyse tüm okul onun bakirliğini kaybettiğini öğrendiğinde bile Stacey için fark etmedi.
Axel kırdığı kalpten habersiz - önünde bir sürü kızı öperken bile Stacey aldırmadı.
Ve bir gün -on aydır çıktığı kız arkadaşından ayrıldıktan bir gün sonra- Axel, Stacey'i fark etti.
Onun güzel, eğlenceli, kibar ya da zeki olduğunu düşündüğünden değildi. Stacey ona sırılsıklam aşık olduğu için de onu fark etmemişti. Onu fark etmişti çünkü Stacey oradaydı.
Onu fark etmişti çünkü Stacey kolay görünüyordu.
Ama Stacey bunların hiçbirini düşünmedi. Mutluydu. Halinden memnundu.
Axel onu kullanabilirdi ve Stacey gözünü bile kıpmazdı. Kendisine içinden çıkamayacağı bir çukur kazdığı gerçeğinden habersizdi. Tüm bunların sonunda kalbinin paramparça olacağından habersizdi.
Stacey bir savaşçıydı - ve bu en sonunda onun çöküşüne neden olacaktı.
