Farklı Dünya'nın İnsanları

278 7 0
                                    

cem aslanın verdiği korkuyu hala üzerinden atamamış olacaktı ki birkaç dakika kadar yerden kalkamadı bir süre sonra ayak sesi duydu başında bir kız durdu ve gülmeye başladı dalga geçercesine sonra birden gülmeyi kesti ve iyimisin? diye sordu ve devam etti garip,genelde erkekler bu tür kolay aslanları elleriyle paramparça ederler ama sen tabanı yanık it gibi kaçıyordun diyerek hafifçe gülümsedi ve ekledi aaa bu arada özür dilerim ben derya senin ismin ne ? 

cem'in dikkatini deryanın konuşurken sölediği birşey dikkatini çekmişti genelde erkekler bunun gibi kolay aslanları elleriyle parçalar bu ne demekti yani nasıl olurdu en başta kendisinin dünyada tek olmamasına sevindi ama sanki insanlar yıllardır şehirlerde aslan avlıyor gibi konuşmuştu derya. cem tüm bunlarla derinlere dalmışken derya omzuna dokundu cem'in ve bu düşüncelerden sıyrılmasını sağlayıp sorusunu yineledi heeyy ismin diyorum dilsizmisin yoksa sen ???

cem demin ve dünden beri yaşadılarının biriktirdiği korkuyla olsa gerek hafif kekeleyerek yanıtladı,cem ismim cem. 
memnun oldum cem diyip bir gülücük attı derya sonra yolarına devam ettiler bir süre sonra cem kendine gelmiş o şoktan ve korkudan sıyrılmıştı ve nereye gittiklerini merak etti buraları hiç görmemişti deryaya oldukça meraklı bir sesle nereye gidiyoruz diye sorar sormaz derya kocaman bir kahkaha patlattı ve olduğu yerde gülme krizine girdi oysa cem oldukça ciddiydi ve bu soruda gülüncek hiçbişi görememişti ve buna çok kızmıştı sert bir ses tonuyla sorusunu tekrar sordu. derya birden gülmeyi kesip cem'e döndü ve sen ciddisin cidden nereye gittiğimizi bilmiyorsun zaten giyimin de çok farklı o aslanla çocuklar dahi kapışırken sen ondan kaçtın bu çok garip sanki bu zamandan değil gibisin tarih derslerimizde anlatılan geçmişteki insanlara o kadar çok benziyorsunki 
cem iyice afallamış kafası allak bullak olmuştu bir sabah uyanmıştı ve etrafta kimseyi bulamamıştı sonra bir aslandan kaçarken kendiyle yaşıt elinde bir bora 12 taşıyan ve oldukça iyi kullanan bir kız tarafından kurtarılmıştı gerçektende kendini çok yabancı hissetti bir an, daha iki gün önce yaşadığı dünyadan çok farklıydı bura yanında birisinin olmasının verdiği güvenle kendini toparlayan cem etrafı daha detaylı icelediğinde dünya sanki yıllardır kullanılmıyor gibiydi herşey güzel görünüyordu dükkanlar açılmış tabelalar yanıyor raflar dizilmiş ama herşey oldukça eskiydiki etrafdaki çimenler uzamış yollar çatlamıştı ve cem bunları daha yeni farkediyordu bir an kendinin kötü bir kabusta olduğunu düşündü yine bu derin düşüncelerden deryanın onu sarsmasıyla sıyrıldı cem o kadar yorulmuştuki hiçbirşey duymak düşünmek kurcalamak istemiyordu sadece uyumak saatlerce uyuyup iyice dinlenmek istiyordu deryaya döndü ve dediki uyuyabileceğim bir yer çok yorgunum bütün aklımızdaki soruları birbirimize yarın sorup konuşsak ama şimdi lütfen uyuyacak bir yer bulalım dedi derya tekrar güldü çadırımı kurmamı istiyorsun dedi cem biran duraksadı ve çadırmı ? diye sordu evet çadır dedi derya ve ortaya küçük kare bir şey attı attığı şey birden kat kat açılıp demirden neredeyse bir ev genişliğinde çadır oluşturdu cem iyice kafayı yicek gibi oldu sonra derya içeri girdi ancak cem cesaret edemedi daha sonra cem'in çadıra girmekten çekindiğini farkeden derya cem'i tuttuğu gibi kolundan çadıra soktu sağ taraftaki yatağı gösteren derya sen orda bende sol taraftaki yatağı gösterip burda uyuyacağım dedi cem çadırı incelemeden tüm merakını yarına saklayıp kafayı koyduğu gibi derin bir uykuya daldı.

Dünyada Tek BaşınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin