Bütün bu olanlar beni fazlasıyla sarsmıştı.Ne yapacağımı hatta ne düşüneceğimi bile bilmiyordum.Sanem Hanım'ın evine dönünce hava almak bahanesiyle kendimi dışarı attım. Amaçsızca yürümeye başladım. Beldeye hakim olan tepeye iyiden iyiye tırmandım. Yukarılara çıktıkça rahatlatan bir esinti insanın yüzünü okşuyordu.Ne kadar yürüdüm bilmiyorum ama bir an yorulduğumu hissettim. Kafamı kaldırıp şöyle bakınınca kafe benzeri bir mekan gördüm. Görünüşe bakılırsa şuan hizmet veren bir yer değildi.Ama zaten amacım soluklanmak değil miydi? Beş dakika otursam yetecekti. Mekana yaklaşınca bir adamın manzaraya karşı oturduğunu fark ettim.Fakat yalnız değildi.Kucağındaki hatunla bir işler karıştırıyordu.Hatun da gayet halinden memnundu, fosforlu renkteki ojeli ellerini adamın sırtında ya da saçlarında dolaştırıyordu.O an Ufuk aklıma geldi ve o görüntü.
Hırsımdan ne kadar hızlı yuruduysem başımı kaldırdığımda pansiyona gelmiş olduğumu fark ettim. Eşyalarımı toplayıp gitmeyi planlıyordum. Pansiyona girdiğimde ortalıkta kimsecikler yoktu.O esnada karşı odadan ,o gece şiddete maruz kalan kız çıktı. Kısa bir hal hatırdan sonra o da, Sanem Hanım'ın kendini o adi adama karşı nasıl koruduğunu anlattı. Kafam tamamen karışmış vaziyette Şerry'i sordum.Bir üst katta olduğunu öğrenince soluğu yukarıda aldım. Cebimdeki son parayla borcumu ödedim. Artık Sanem Hanımlarla vedalaşıp buralardan gitmek tek arzumdu.
Sanem Hanımlara vardığımda kötü bir sürpriz ile karşılaştım.Evde bir misafir vardı: Sanem Hanım'ın ortağı. Ama bu adam ,bu fosforlu ojeler... Evet ,Sanem Hanım, Engin Bey'i bu adamla aldatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Ben, Bir Bebek...
Non-Fiction"Yaşanmış bir hikayeden esinlenilmiştir." Onunla aramızdaki aşk mı, tutku mu?Yoksa o ,sadece bebeğimin babası mı?Bilemiyorum ama bu ilişkinin başıma açtıklarını okudukça nasıl bir tercih yapacağımı göreceksiniz.Ya bu yolda yalnız yürüyeceğim ya da...
