Uzun bir süre yeni bölüm atmıyordum ama artık kitaba devam edeceğim . Okul yüzünden zaman kalmıyordu , neyse iyi okumalar bebeklerim ...
Burnuma gelen kokuyla gözlerimi araladım . Emre'nin yatağında olduğumu yeni anlamıştım .
Yataktan hızla doğrulup merdivenlerden inmeye başladım .
Koku mutfaktan geliyordu , mutfağa girip kapıya yaslanarak patatesleri yakıp çöpe atmakla uğraşan Emre'yi izlemeye başladım .
Bu hali çok komiğime gitmişti . Bu haline gülümseyip Emre'nin beline sarıldım .
Bu davranışımla afallamıştı " günaydın " dediğimde gülümseyip " günaydın " dedi .
Ondan ayrılıp sandalyeye oturdum . Yanmış patatesleri gösterip " beni zehirlemeye mi çalışıyorsun " dediğimde kahkaha atıp " Selim aradı o ara ocağı kapatmayı unutmuşum " dediğinde neden aradığını merak etmiştim .
Aklıma dünün gelmesiyle elimi Emre'nin anlına koydum " ne oldu " dediğinde elimi anlından çekip " ateşin düşmüş mü ona baktım , düşmüş zaten " dediğimde olumlu anlamda başını salladı .
Yanmayan patatesleri sofraya koyup yanıma geldi . Kahvaltıya başladığımızda çatalını masaya koyup bana döndüğünde bende yemek yemeyi bırakmış ne diyeceğini bekliyordum .
Dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı " dün için çok teşekkür ederim " dediğinde kaşlarımı çatıp " birdaha bana teşekkür etme , teşekkür edilecek birşey yapmadım " dediğimde sandalyesinden kalkıp yanıma geldi .
Kollarını belime doladığında bende ayağa kalkıp sarılmasına karşılık verdim . " Yanımda olduğun için çok mutluyum , sen olmasaydın belki de şuan hayatta olmazdım " dediğinde kaşlarımı çatıp ondan ayrıldım .
" Ne demek hayatta olmazdım " dediğimde gözleri dolmuştu " uzun hikaye " dediğinde kapiyi gösterip " sen içeri geç otur ben bunları toplayıp geliyorum .
Geldiğimde herşeyi anlatacaksın bana tamam mı ? " dediğimde başını olumlu anlamda salladı .
Masanın üstündeki kahvaltılıkları dolaba yerleştirip tabakları bulaşık makinesine yerleştirdim .
Elimi kurulayıp mutfaktan çıkıp Emre'nin yanına oturdum .
" Anlatırken lütfen sözümü bölme yoksa anlatamam tamam mı ? " dediğinde başımı olumlu anlamda salladım . Derin bir nefes alıp anlatmaya başladı .
" Aslında benim ikizim vardı ama doğarken ona birşey olmuş , benim yüzümden öldü de denebilir . Küçüklüğümden beri babam benden nefret ediyor .
Annem ise ben 14 yaşındayken kanserden öldü .
O öldükten sonra babam yüzüme bile bakmaz oldu yurt dışına taşınmış ve duyduğuma göre evlenmiş benden daha çok sevdiği bir oğlu bile olmuş .
Senle tanıştığımız gün aslında intihar edicektim . Şu dünyada beni seven tek kişi bile yoktu yalnızdım ama sen varsın artık , seni olmayan kız kardeşimin yerine koydum .
Sen olmasan şuan bende olmazdım " bölmeden onu dinlemiştim . Çok zor zamanlar geçirmişti . Elleriyle yüzümü sildiğinde ağladığımı yeni anlamıştım .
Kollarımı beline sarıp kulağına fısıldadım " herşey geride kaldı , daha güzel günler seni bekliyor " gülümseyip ellerini belime sardı . Telefonuma gelen mesajla sevinçten yerimde zıpladım .
" Abimler gelmiş hadi hemen gidelim " dediğimde başını olumlu anlamda salladı .
Doğrulup dışarı çıktık Emre'nin arabasına binip yola koyulduk .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Kızı
HumorHayatın bir bin tonu vardı . Bazen gri bakardı hayata , bazende siyah . Pembe düşlerini ise çocukluk hayallerinin içine koyup yakmıştı Azra . Kahverengi gözleri huzur verirken bakanlara , hiç huzur bulmamıştı başka gözlerde . Uzak ve yalnızdı sığınd...