BD -10. BÖLÜM: ÖN SÖZ VE SON SÖZ

Start bij het begin
                                    

"Hazırsan Selman gelince çıkalım"

"Hazırım" o sırada Selman yanımıza doğru aheste aheste yürüdü. Gözlerinden keyifli olduğu anlaşılıyordu. Ellerini cebine yerleştirmiş adım attıkça keyifle kabaran göğsü adeta ben buradayım diye bağırıyordu.

"Kardeşim biz çıkıyoruz"

"Eve mi gideceksiniz?"

"Yok, Aslışah ile nişan için alışverişe çıkıyoruz"

"Ben de sizinle geleyim. Nişan hediyesi alacağım ama aklımda bir şey yok yardımcı olursunuz" adam zorla kendisini bizim planımıza dahil etmişti ya bu tavrı karşısında şapka çıkarmak şart olmuştu. Ofisten çıktığımızda iki araba ile alışveriş merkezine doğru ilerledik. Ben kendi kafamdan planı yapmıştım. Önce Selman' ın hediyesini alacaktık, daha sonra Selman gidince benim elbisemi seçecektik. Bu fikir bana mantıklı gelmişti ve iş abim ile Selman' ı ikna etmekteydi. Güvenlikten geçtik, mağazalara doğru ilerledik.

"Bende Selman bey' in hediyesini önce alalım. Benim elbisem baya uzun sürecek onu bekletmeyelim" Abim Selman' a bakınca tilki kadar zeki olan adam hemen savuşturdu bu hamlemi.

"Önce kadınlar tabi ki. Neden erkek olarak dünyaya geldik kadınları beklemek için tabi ki." pişkince sırıttı ve önümüzden yürümeye başladı. Daha fazla itiraz edemeden bir mağazaya girdik. Ben elbiselere bakarken abim beni takip ediyor Selman farklı bir yerde bakınıyordu. Elime geçen pembe renkli elbiseyi inceledim. Omuzlardan volanlıydı. Elbisenin kumaşı dantelden oluşuyordu. Seçenek olarak elime aldım ve daha detaylı incelemeye başladım. Bu defa annemin almasından korktuğum yeşillikte bir elbise dikkatimi çekti. Tamamen payet işlemeli, boydan ve göğüs kısmında bir dekoltesi vardı. Onuda alarak beraber kabine girdim. İlk denediğim pembe elbise ile çıktığımda abim çok beğendiğini söylemişti. Aynada kendime bakmak istedim. Aşırı uzun sayılmazdım ama bu elbise ile kısa görünmüştüm sanki. Eteklerinden dolayı da şişmanlamıştım. Hemen kabine girerek diğer elbiseyi denedim. Üzerime giydiğim andan itibaren bu elbise benim diyordum. Abim oturduğu yerden ellerini kaldırdı ve bana süpersin dedi. Selman ise hala ortalarda görünmüyordu. Ben aynadan kendimi görmek için döndüğüm sırada Selman' ın sesi duyuldu.

"Nişan memlekette olmayacak mıydı? Bu elbise olmaz" böyle içimden bir yerlerden bir şeyler kopup gitmişti. Sebebi olmamış demesine değildi, haklı oluşunaydı. Bu elbise ile çok komik dururdum. Ortama uygun olmayabilirdi. Buruklukla onayladım ve kabine girdim. O sırada kabinin kapısı çalındı ve görevli kadın bana bir elbise uzattı. Payetli değildi , kadife bir elbiseydi.

"Az önce denediğiniz elbisenin simli olanı. İsterseniz bir deneyin" bu defa gelen renk siyahtı ve güzel duruyordu. Keyifle denedim. Kabinden çıktığımda abim ilk defa kocaman gülümsemiş ve ' Harika durmuş. Kesinlikle bunu alıyorsun' demişti. Şuan için tek sorun yırtmaç aşırı derindi. Abim bu konuya dikkat etmemişti sanırım önünde fazla hareket etmediğimden olsa gerek. Kabine girdim ve üzerimi değiştirdim.

"Aslışah ben kasadayım gelirsin" abim ben inat edip ödemeyeyim diye kendisi gitmişti. Kabinden çıktığımda az önce ki görevli kadın yeniden geldi.

"Elbisemizin modeli bu şekilde ama beyefendi yırtmacın kapatılmasını söyledi. Elbisenizi yarın alırsınız" Selman yanımıza doğru gelirken kadının ondan bahsettiğini anlamıştım.

"Yarın kaç gibi alabiliriz?"

"Akşam üzeri 5 gibi hazır olur" benim elbisem hakkında Selman fikir beyan ediyordu. Selman benim elbiseme karışıyordu.

"Elbisenizde yırtmaç olduğunu neden söylemediniz Selman bey? Size de yenisini alırdık"

Alışverişin olduğu gece eve geldiğimizde saat gece yarısını çoktan geçmişti ve odama geçerken abime belli etmeden göz yaşlarımı akıtmaya devam ediyordum. Karanlık gözlerimi saklarken içimden akıp giden acı sözleri gizleyemiyordu. Odamın kapısını kapattım ve bir adım dahi atamadan olduğum yere çöktüm. Kendi silahımla vurulmanın acısı bedenimi esir almıştı. Kalbimden sızan kan damlaları ayak uçlarıma damlarken tüm ses odamı dolduruyordu. Bileğimde duran incecik ip parçası beni dağılmaktan kurtaracak gibi varlığını hissettiriyordu. Hayali çizilmiş bir çizgi ruhumu alevlerde yanmaktan koruyordu. Bir kaç saat önce yaşadıklarım ve kulağıma fısıldananlar yeniden gözümde canlandı.

AFİLİ ÂŞIKLAR SERİSİ 1-2 (DÜZENLENİYOR)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu