Pardon? •Texting•

-2-

Öylece masadaki telefona bakıyordum ki telefon birden titremeye başladı.
Ekranda kendi numaramı görünce tekrardan iyiki telefonuma şifre koymadığıma sevindim ve kendimi bir kez daha alkışlama isteğim doğarken aramayı açtım.

Karşıdaki kişiden 'Hangi masa?' Diye bi soru gelince, bu adamda konulara birden dalmaya ne meraklı ya diye düşünmeden edemedim.

"Şimdi kalkıcam ve el sallıyacağım... Görüyor musun?" Bi yandan konuşurken bir yandanda eksenim etrafında dönerken kulağında telefonla bir adam görüp ona el sallamaya çalışıyordum. En sonunda başım dönünce geri oturdum.

Yaklaşık otuz saniye sonra yanımda hareketlilik hissettim.

"Merhaba!" Dedi "Merhaba." Elindeki telefonu masadaki telefonun yanına bıraktı ve diğerini çantasının içine koydu.

Minnettarlıkla baktım, "Buralara kadar geldiğiniz için teşekkür ederim, zamanınız varsa bir kahve içebiliriz."

Saatine baktı. "Neden olmasın..."
Diyince yanımızdan geçen garsonu durdurup spariş vermeye başladık.

~~~~~

Güzel bi 1 saatten sonra kafenin üstündeki apartman dairemde oturmuş kitap okurken telefonuma mesaj bildirimi geldi.

Giray Ender -tkk- : Selam, kafedeyken söylemeyi unuttum. Kendi numaramı kayıt etmiştim belki lazım olur diye.

Mesajı okuyunca telefonları karıştırdığım kişi olduğunu anladım ve gülümseyerek mesaj yazmaya başladım...

~~~~~

Geç bir bölüm daha... Ama kendimi aştım ve 30 kelime daha yazdım alkış banaa
Bu bölüme pek texting denemez ama diğer bölümler güzel olacak inanın bana
Vote verip, yorum yaparsanız beni mutlu edersiniz