UMUTSUZLUK

77 9 3
                                    

Takip edildiğimi farkettiğim anda önce etrafı gözümle taradım.
Maalesef sokaklar düzensiz,karışık ve üstüne tenha olunca pek şansım olmadığımı anladım.

Son umut ışığımı hızlı koşmama bağladım.eğer yeterince hızlı koşarsam ve caddelerden birine cıkarsam kurtulabilirdim.

Var gücümle koşmaya başladım.Sanki koştuğda acılarım dahada azalıyordu.Sanki yolun sonunda mutlu bir hayat bekliyormuş beni. Ciğerlerim yanmaya başlamıştı.

Ama pes etmedim , ben pes etmedim ama hayat bana bir kazık daha attı. Önüme çıkan taşla tökezledim ve bu beni takip eden adamlarla aramızdaki mesafeyi kapatmamıza neden oldu.

Arkama bakmaya korkuyorum.Ama aramızdaki mesafetide bilmek zorundaydım.Omzumun üstünden baktımki her şey o zaman başladı.
Beni bekleyen mutlu hayat yok oldu,hayallerim tavandan düşen avize misali parçalandı,umutların umutsuzluğumun başlangıcı oldu.

Beni zor çekiştirmelerden sonra arabaya bindirdiler ve patronun olduğunu öğrendiğim villaya götürdüler.

Beni-yine zorla- villadaki odaların birine soktular.

Aralarından kaslı olanı yapmacık kibarlıkla konuşarak resmen benimle alay ettiler.

Piç herifler

Arkadan birinin bagirmasiyla resmen hazır ola geçtiler. Gördüğüm kadarıyla patrona baktım. Genç yakışıklı,uzundu.Zayıf ama güçlü bir şeye benziyordu.

Allah bilir o tişörtün altında ne kaslar vardı. Bunu düşününce içimden kendime yeni ürettiğimiz bir küfür ettim.

Kitap okuya  okuya bu hale gelmiştim.

Adam beni kaçırıyor ben geçmiş adamın yakışıklılığı hakkında iç sesimle konuşuyordum

Beni kendi iç sesimden ayıran patronun sesi oldu.

Düşümcelerimle birlikte ruhumun bedeninden ayrılmasınıda sağlayacaktı. Eğer dediklerini yapmazsam annemi öldürecekmiş.Hemde işkence ederek.

Gözlerim dolmaya başlamıştı.
Ama akmalarina izin vermedim.
Bu kadar çabuk pes edemezdim.
Karşısında bu kadar aciz görünemezdim.
Ağlamak benim için hiçbir zaman acizlik olmamıştır ama bu sadece benim düşüncemdi.

Böyle bir pisliğin karşısında ağlamak sadece onu eğlendirirdi ve bu benim daha çok ağlamamak sebep olurdu.

Beni odadan bırakıp çıktı. Bir süre gidişini izledim.

Ne yapacağımı bilmiyordum. Dahada arkasından bakıyordum.
Bir çıkış yolu buraya çalışıyordum ama sanki zihnim benden uzaktaydı yada her yerde evimde, çalıştığım yerde ,annemde , abimde , fırında çalışan amcada , bakkalda çalışan hüseyin abide , az önce giden patronda , vefat eden babamda...
Bu olaydan nasıl çıkacaktım.
Neden hayat bu kadar zordu ki .

Bazen hayatımın toz bembe değilde kendi halinde olmasını isterdim.
Yemek yapan bir anne , işten gelen yorgun bir abi , okuldan aç dönen yemek için sabırsızlanan bir ben.

Çok mu şey istiyordum

Hayır...

Ama hicbir zaman öyle olmadı .Yan gelip yatan bir Abim, felçli yatalak bir annem,evi geçindirmeye çalışan bir ben.Bu halde bile basıma boyle bir olay geldi.
Odada yatak olmasına rağmen yere uzandım.
Artık gözyaşlarımda boğulabilirdim çünkü dayanamıyordum. İçinde bulunduğum durum girdap gibi büyüyecekti.
Neler yapacaktım. Belki yaptıracağı şeyler ruhumu bazense bedenimi sattıracaktı.
Bende boyun eğecektim.
Çünkü karşı çıkarsam annem...Bunu düşünürken bur hıçkırık çıktı ağzımdan. Elimi yumruk yapıp ağzıma koydum.

TUTSAKWhere stories live. Discover now