3 ► Waller and First Day ◄

En başından başla
                                    

Kaşlarını çatıp kafasını iki yana salladı.
"Ben yanındayken sakar olamazsın, büyüye gerek yok."

Ah demek öyleydi.
En azından üniversiteye gidebilecektim o halde.

"İşaretin ne alemde?" Sandiviçin son lokmasını ağzına atıp tabağı yanındaki masaya koymuştu.

Kaşlarımı çatıp suratına bir süre baktım.
"Ne işareti?"

Elini yüzüne hafifçe çarpıp derin bir nefes aldı.
Daha sonra tekrar bana dönmüştü, parmağıyla kolunun iç kısmını gösterdi.

"Hani işaret var ya! Tanrım hiç merak edip bakmadın mı?"

Anlamamış bir ifadeyle bakışlarımı koluma indirdim ve hırkamın kolunu yukarı sıyırdım.
Gözlerime inanamazken bunu nasıl fark etmediğimi düşünüyordum.

Kolumun içinde, birkaç gündür kaşınan yerde parıldayan bir tilki sembolü vardı.
Parmağımı sertçe üzerinde gezdirip kaydırdım, elime hiçbir şey gelmemişti.

Parmağımı sertçe üzerinde gezdirip kaydırdım, elime hiçbir şey gelmemişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"O asla silinmez, ancak ben ölürsem ya da sen ölürsen siyaha dönüşür."

Hala şaşkındım, bütün bu olan bitenin benim başıma gelmesi çok anormal geliyordu.

Ben bön bön koluma ve dövme benzeri şeye bakarken tekrar konuşmasına devam etti, ayağa kalkıp karşıma kadar gelmişti.

"Ancak ben bir şans ruhuyum, bu şekilde bir sürü ruh var. Biz insanlardan çok daha fazla yaşıyoruz, senden önce bağlı olduğum 3 kişinin ölümüne tanık oldum, büyük ihtimal seninkine de eşlik edeceğim, sonra belki bir kişiye daha yardım ederim ve büyük ihtimalle benim de sürem dolacak o zaman."

Bu biraz üzücü gelmişti, bağlı olduğu kişinin ölümüne tanık olması zor olmalıydı.

"Neden öldüler?"

Parmağını kolumdaki sembole değdirdiğinde sembol turuncu ışıklar saçmaya başlamıştı.

"Dediğim gibi, sizden uzun yaşıyoruz. Çocukluklarına, gençliklerine, yetişkinliklerine, yaşlılıklarına ve ölümlerine tanıklık ediyoruz. Hepsi normal bir şekilde öldü, yaşlılıktan zamanları gelince ayrıldılar."

Bir şeyi hatırlamış gibi iç çekti ve cama doğru baktı, gözleri mi dolmuştu anlayamamıştım.
Sanırım birini hatırlıyordu.

"zaten benimle bağlı bir insanın başına başka bir şey gelip ölemez, adı üstünde şans ruhuyum. Bir kaza geçirmeleri olası değil, hepsi yaşlılıktan öldü yani."

Onu dikkatle dinlerken bir anda bana bakmış ve gülümsemişti.

"Hiç onu kaybetmemek için gerçekten çabaladığın biri oldu mu?"

Gözlerimin içine baktı  bir süre ve camın karşısına doğru gitti, ben de ayağa kalkıp yanına doğru gittim.

Saat oldukça geç olmalıydı, bugün dolunay vardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 12, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Little Red Tail | vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin