40.Bölüm- FİNAL-Hayal Et Sevgilim

Start from the beginning
                                    

"O da seni özledi Derin. Ama ağlarsan ona yardımcı olmazsın."

Dudaklarım titredi.

"Neden sen geliyorsun da o gelemiyor?" diye sordum.

"Şu an benim gözlerimin nereyi gördüğünü merak ediyor musun Derin?"

Onun gözleri Hesim'deydi...

Hesim'in bulunduğu yeri görüyordu.

Başımı salladım.

"Demir parmaklıklar."
O an sarsıldım.
Elimi ağzıma bastırdım.

"O, o bunca zamandır zindanda mı?" diye sordum.

"Beni ona götür."

"İmkansız?"

"Lütfen. Onu görmek istiyorum. Onu bir kere de olsa görmeye ihtiyacım var."

Bir an olsun teması kesmediğim gözleri sımsıkı kapattı. Açtığında göz rengi bal rengine dönüşmüştü.

"Derin bu imkansız bunu asla yapamam."

"Lütfen. Bak seni bana göndermiş. Beni görmek için. Nasıl olduğumu bilmek için. Beni görmeye ihtiyacı var. Ona ihtiyacım var."

Yalvardım...
Çok yalvardım.

"Bak bu çok tehlikeli. Oraya girip bir daha çıkamayabilirsin."

Omuz silktim.

"Ben buradan da çıkamıyorum ki! Bu Dünya bana güzel mi sanıyorsun sen!"

"Bak sağlıklı düşün."

Birden kollarımı bıraktı.

"Bana ayrılan sürenin sonuna geldim." dediği an hava kararır gibi oldu.

Birden yukarı doğru yükselmeye başlayınca bacağına tutundum.
Çok hızlı bir şekilde yukarı çekilirken beni itmeye çalıştı.
"Derin bunu yapma!" diye bağırdı.

Aynı Hesimle onun dünyasına gittiğimizde geçtiğimiz yerden geçtik. Kolumdaki iz beni tüm şeylerden korurken bedenim karıncalandı sadece.

Kollarımdan tutup beni kendine çekti.
Sımsıkı bir şekilde kapkaranlık bir yere düştük.
Gözlerimi açtığımda karşımda onu gördüm.

Parmakların arkasındaki kanlı canlı Efran...

Beni görünce yüzünün aldığı şekil, özlem miydi korku muydu çözemedim.

Emekleyerek parmaklıklara doğru gittim.
Kolunda bir zincir vardı.

"Efran." diye fısıldadım. Yüzüne dokundum.

"Ben bilmiyordum." dedim. "Ben burada böyle bir durumda olduğunu bilmiyordum."

"Ağlama." diye fısıldadı.

"Neden getirdin onu buraya!" diye bağırdı arkamdaki adama.

"Ben getirmedim Efran o bir anda-"

"Düşüncelerini okuyabilirdin!"

O da ağlıyordu.

"Nasıl gidecek buradan?" diye sordu.

"Nasıl gidecek düşündün mü?"

"Efran! Buradayım. Senin için önemli olan nasıl dönecek olmam mı?" diye sordum dehşetle.

"Evet. Bu Derin. Ben seni özlüyorum deli gibi. Ama bu senin hayatını riske atmak! Burada geçireceğin her saniye seni mahvedecek!"

HESİM "Hayalet Sesim"Where stories live. Discover now