1.bölüm~~Başlangıç

Start from the beginning
                                    

"Serpil bundan tam beş yıl önce bizim eve geldi. " Gözleri uzaklara dalmıştı. O günleri hatırladığı belliydi. "Sen evde yoktun. Bende bağrışma seslerini duyup aşağı inmiştim. Serpil bir yandan ağlıyor bir yandan yalvarıyordu." Aras duyduğu isimle kaşları çatılmış ve bir hüzün dalgası geçmişti gözlerinden ama yinede babaannesinin sözünü kesmeden dinlemeye devam etti.

"Onlara gözükmeden dinledim. Serpil annene yalvarıyordu. Lütfen ondan ayrılamam seviyorum onu gibi şeyler söylüyordu. Annense eğer senden ayrılmazsa ailesinin başına geleceklerden sorumlu olmayacağını söylüy" Nefesi kesilince yine maskeyi takmak zorunda kalmıştı. Bu sırada Arasın eli yumruk halini almıştı.

"Sen ne demeye çalışıyorsun babaanne! Serpil benden annem yüzünden mi ayrıldı! Ben onun son günlerinde yanında olamadım bunlar annem yüzünden miydi!" Aras kendini tutamamış ve bağırmıştı. Ayağa kalmış sinirli sinirli volta atıyordu.

"Oğlum hepsi buda değil, beni dinle lütfen! Bu veballe öbür dünyaya gitmek istemiyorum." Aras tekrar sandalyeye oturdu ama sinirle dizini sallıyordu ve elleri hala yumruk halindeydi. Bir an önce gidip annesine hesap sormak istiyordu ama babaannesi hepsi bu değil demişti. Daha ne olabilirdi merak ediyordu.

"Serpil son çare annene söylememesi gereken birşeyi söyledi. Yapamam hamileyim dedi." Arasın şaşkınlıktan dili tutulmuştu resmen ne diyeceğini bilemez bir halde babaannesine bakıyordu. "Evet oğlum senden ayrıldığı sıralar senin çocuğuna hamileydi. Annen hamile olduğunu öğrenince bir takım konuşmalar geçti aralarında anlayamadım. Daha sonra annen kapının dışında bekleyen adamları çağırdı ve onlara yapmaları gereken şeyleri söyledi. "

"Ne-ne söyledi?" Aras belkide hayatında ilk defa kekelemişti. Korkuyordu, endişeliydi.

"Adamlara serpili dövmesini özellikle karnına vurmaları gerektiğini söylüyordu. Bu sırada serpil kendini tutan adamlardan kurtulmaya çalışıyordu. Annen Serpili adamlarla gönderirken bende mutfak kapısından çıktım ve arabamla onları takip edip serpile birşey yapamadan kurtardım ellerinden." Aras derince nefesini verdiğinde farketmişti nefesini tuttuğunu. Babaannesi ise yine maskeyi takıp derince bir nefes almıştı.

"Serpili bir eve yerleştirdim. Bebek zaten yaklaşık beş aylıkmış. Ayda bir kere onu ziyarete gidiyor ihtiyaçlarını karşılıyordum. Bir gün gittim kapısını çaldım ama açan olmadı. Ev sahibine sorduğumda doğum sırasında öldüğünü söylediler. Bebek yaşıyormuş ama annesi ölmüş. Bebeğin yaşadığınıda zor öğrendim zaten." Aras allak bullak olmuştu. Ne düşüneceğini ne yapacağını bilemez haldeydi.

"Bebeğin nerde olduğunu sorduğumda serpilin bir arkadaşının aldığını söyledi ama kim olduğunu söylemedi. Bende biraz araştırdım ama bulamadım. Çocuk serpilin üstüne kayıtlı değildi. Bende belkide en iyisi budur dedim ve fazla kurcalamadım. Ama oğlum senin bir çocuğun var. Seni seven kadından, sevdiğin kadından, bir çocuğun var onu bul oğlum." Maskesini tekrar taktı ve elini yatağın yanındaki komidine attı çekmeceden bir kağıt çıkardı ve eline tutuşturdu.

Aras kağıda baktığında bir adresin yazılı olduğunu gördü. "Bu serpil için tutuğum evin adresi komşularına, ev sahibine git sor. Bul çocuğunu!"  Maskesini tekrar taktı ve derin birkaç nefes aldı. Herşeyi anlatmış olmanın rahatlığıyla gözlerini kapattı. Kendini fazla zorlamıştı dinlenmesi lazımdı. Aras oturduğu yerden yavaşça kalktı. Ağır adımlarla odanın çıkışına doğru gitti ve kapıyı açıp dışarı çıktı. Tüm bu zaman boyunca. Herşeyi tekrar tekrar zihninden geçirmişti.

Serpilin bir anda ondan ayrılması onu bir türlü bulamaması ve aylar sonra aldığı ölüm haberi. Tüm bunlar aklına geldikçe siniri dahada arttı. Bir çocuğu vardı ve ondan yıllar sonra haberi olmuştu. Kim bilir kimlerle büyümüştü. Kime anne baba demişti? Yada büyümüş müydü gerçekten! Ya öldüyse? Bu ihtimali düşünmek istemiyordu. Belkide yetimhanede büyümüştü. Bir kimsesiz gibi. Çok acı çekmişti belkide, çok ağlamıştı. Terk edildiğini sanmıştı belkide. Bütün bunların tek bir sorumlusu vardı, ANNEsi! Nasıl bir anne yapardı bunu evladına. Merdivenleri nasıl indiğini yada salona gidip annesinin karşısına ne ara dikildiğini hatırlamıyordu. O kadar öfkeliydiki şu an bu evi annesinin üzerine yıkabilirdi.

BIRAKAMAM!Where stories live. Discover now