BÖLÜM 11

6.5K 572 27
                                    

Matt, utangaç küçük periyle girdiğinde içeri Daisy ve Rin' in öfkeli bakışları anında onların üzerine dikilmişti. Buna karşılık hala tam olarak kaybetmiş sayılmazlardı. Rase, kolunu Rin' in omzunda oturuyordu. Arada bir kulağına bir şeyler fısıldıyor ve onu güldürüyordu. Tam bir sevgili tablosu çiziyorlardı.

Rin' in bakışları arada Natalie' ye kayıyordu ama elf tamamen kendi dünyasına göçmüş görünüyordu. Her zamanki gibi bir kayanın üzerinde oturmuş ve başını arkaya atmıştı. Esintiyle beraber o kadar güzel bir portre oluşturuyordu ki Rin' in içi kıskançlıkla kasılıyordu.

Rase, onun çenesini kaldırdı ve kendi gözlerine bakmaya zorladı. "Neden bu kadar asık suratın?"

Rin ilgiyle ona baktı. "Senin Natalie ile ilgilendiğini sanıyordum" dedi. "Bir süredir gözlerini ondan ayırmıyordun"

"Soğuk nevale" dedi Rase gülerek. Başını eğdi. "Nişanlı küçük elfler ilgimi çekmiyor. Bunun yerine müsait melekleri tercih ederim."

"Yani bir bakıma seni de reddetti" dedi Rin gülerek.

Erkek onun çenesini tuttu. Bakışlarında yoğun bir şey vardı. Öyle ki Rin' in gülüşü söndü. "Beni kimse reddedemez" derken erkeğin sesi tehlikeli bir fısıltıyla çıkmıştı.

Rin zorlukla yutkundu. Bu arada Rase ayağa kalktı. Daisy ile göz göze geldi. "Sizden bir şey isteyeceğim kızlar" dedi ve aynı anda her iki kadınında zihnini eline aldı.

Matt, Rika' nın çenesini tutup yüzüne bakmaya zorladı. "Bu kadar utangaç olman çok sevimli" diye fısıldadı kulağına doğru. Nefesi tenine karşı gizli öpücükler yolluyordu. Öyle ki Rika kendini tutamayıp daha da fazla kızardı.

Erkek bunun üzerine güldü. Bir şeytan için bu masumiyet çok tuhaftı. Matt bunu ilk defa prensleri Jase' in eşi Janet' de görmüştü. Sonra da komutanları Carl' ın karısı Suni' de.

Bu tuhaf bir şekilde Matt' i çekiyordu. Onun bu tuhaf, tatlı masumiyeti Matt' i heyecanlandırıyordu. Rika, öfkeyle dudaklarını sıktı. "Lütfen, dalga geçme benimle" dedi hafif kırgın bir sesle.

Matt, güldü. "Dalga geçmiyorum" dedi. "Şu kızarmaların çok sevimli doğrusu" dedi. "Beni heyecanlandırıyor"

Onun bakışları o kadar yoğundu ki genç kadın içlerinde kaybolabileceğine emindi. Matt, onun bir saç tutamını parmağına doladı ve oynamaya başladı. Sanki bilinçsizce yapıyormuş gibi tutamı dudaklarına sürtüyordu.

Rika düşünceli bir şekilde ona baktı. Çok yakışıklıydı doğrusu. Neden kendisi gibi basit biriyle zaman kaybettiğini bilmiyordu. Ancak çok mutluydu. Dudakları utangaç bir gülümsemeyle kıvrıldı. Bir gün onu bıraktığında Rika' ya mutlu anılar bırakacağına emindi. Genç kız ona güveniyordu.

Matt, kolunu onun beline sardı. "Çok dalgınsın" diye fısıldadı kulağına. "Ne düşünüyorsun?"

Genç kız, başını eğdi. Bunu ona söyleyemezdi. Onu bırakmasını istemiyordu. Genç kız başını yavaşça yana eğdi ve onun göğsüne yasladı. Gözlerini sımsıkı yumdu. Matt, onu kendinden esirgemedi. Kolları arasına aldı. Saçlarını nazikçe okşuyordu.

"Sevgilim" diye fısıldadı kulağına doğru. "Rika"

Genç kız gözlerini açtı ve başını kaldırıp ona baktı. Matt, onun yanağını okşadı. Başını aşağı eğdi ve dudaklarını onun dudaklarına bastırdı. Rika öpücüğün etkisiyle gözlerini kapadı.

"Hey, aşk pıtırcıkları" dedi Rase neşeyle.

Genç kadın yerinden sıçradı ve kıpkırmızı bir yüzle ona baktı. Matt, öpüşmelerinin kesilmesiyle öfkelenmişti. "Burada ne işle meşgul olduğumu görmüyor musun, Rase?"

Rase, güldü. "Bu küçük masum kızı" derken parmağıyla Rika' yı gösteriyordu. "yiyip bitirmekle meşgulsün" dedi. "Zevkine hep güvenirim doğrusu. Bu küçük hanım gerçekten çok güzel"

Rika, patlıcan moruna dönmüştü. Matt, kolunu sahiplenircesin onun omzuna atmıştı. Kızı kendine doğru çekti ve sert bir şekilde Rase' a baktı. "Dostum şansını zorlama. Bu güzellik benimle fazlasıyla meşgul"

Erkek kıkırdadı. Ellerini teslim olmuş bir şekilde kaldırdı ve Rika' ya baktı. "Ondan bıktığın zaman haber ver" dedi. "Her şekilde emrine amadeyim"

Rika kıkırdarken Matt öfkeyle hırladı. "Yapacak işlerin olmalı" dedi. "Kız arkadaşların seni özlüyorlar"

"Onlara aldırma" dedi Rase arkasına bakarak. Rika ve Daisy aralarında sohbete dalmışlardı. Sonra döndü. "Rika, mümkünse şeytancığını birkaç dakika çalabilir miyim? İnan bana çok sürmez"

Genç kız başını salladı ve Natalie' ye doğru yürümeye başladı. Matt, onun ardından bakarken dudaklarını büzdü. "Senin Rin ile bu kadar yakın olmanız beni şaşırttı. Natalie için ölüyordun. Yoksa anıların seni soğuttu mu?"

"Bu mümkün değil" dedi genç adam. Ancak bugün içinde kadına hiç bakmamıştı. O adamın ona dokunduğunu görmeye tahammülü yoktu. "Ancak bildiğin gibi benim soytarı genlerim uzun zamandır uslu durdukları için çığlık atmaya başladılar."

Şeytan tek kaşını kaldırdı. "Aklında ne var, Rase?"

"Kaos" dedi erkek.

Bu Matt' in de hoşuna gitmişti. Gülümseyerek ona baktı. "Ne yapacağız?"

"Bekleyeceğiz" dedi erkek ve arkasına baktı. Natalie, başını kaldırdı ve yarı kapalı gözlerle ona baktı. Erkeğin gözleri parladı. "Bu okulu yerle bir etmek zorunda olsam bile istediğimi alacağım" dedi.

Rase, gece odasından çıktı. Sessiz bir şekilde koridorda ilerledi.

Genç kadın o, odanın kapısına gelince kapıyı açtı ve erkeği hızla içeri çekti. Rase kollarını onun bedenine sardı ve dudaklarını dudaklarına bastırdı. Öpüşmeleri büyüdüğünde kadını duvara yasladı. "Bugün seni çok özledim" derken sesi boğuktu.

"Hiç bana bakmadın" dedi genç kadın. Ellerini saçlarının içinden geçirerek. "Bütün gün o melekle kucak kucağıydın. Delireceğimi sandım."

Erkek onun kıskançlığına karşı gülümsedi. "Rin için endişelenme" diye fısıldadı. "O küçük oyuncakla birazcık işim var." Kızın saçlarını geri itti. Yumuşak, ince askılı tişörtünün altındaki tene dokunmak istiyordu. Ancak bunu yaparsa duramazdı. "Korktum" dedi onun gözlerine bakarken. "Bir kez o güzel gözlerine bakarsam bir daha bakışlarımı başka bir yere kaydıramam"

Onun öpücükleri genç kadını baştan çıkarıyordu. Erkeğin elleri tişörtünün içinden beline geçti. Belindeki iki küçük gamzeyi okşadı. "Sana olan özlemim sona erecek" diye fısıldadı erkek.

Natalie, inledi. Kendini çoktan onun ellerine teslim etmişti. Rase, onun alnına bir öpücük kondurdu. "Kızımızı birlikte büyüteceğiz, Natalie" dedi. "Kimsenin bir daha bizi ayırmasına izin vermeyeceğim" dedi ve onun kokusunu içine çekti.

Bedeni acı çekse bile de arkasını dönüp ondan uzaklaştı ve çıkıp gitti. 

Tanrılar Okulu #2Where stories live. Discover now