BÖLÜM 5

6.6K 597 15
                                    

Loki, tahtında oturmuş şarabını yudumluyordu. Evlerindeki özel divanda kurulmuştu ve hizmetkârlar önünde dört dönüyorlardı.

Bu, Rase' ın görmeye çok alışkın olduğu bir manzaraydı. Telepat denilen bu küçük yaratıklar görüntülü bir şekilde konuşmayı sağlıyorlardı. Rase, geldiğinden beri babasıyla konuşmamıştı. Ancak ilk kez de olsa onun yardımına ihtiyacı olduğunu hissediyordu.

"Merhaba, baba" dedi Loki' nin görüntüsüne karşı.

Loki, esneyerek ona baktı ve gülümsedi. "Uzun zaman oldu evlat" dedi. "Tam bir okul çocuğu gibi duruyorsun. Yoksa Persephon' ın tahmin ettiği gibi uslandın mı?"

Rase hüzünle gülümsedi. "Pek sayılmaz" diye mırıldandı. Dalgındı.

Loki başını yana eğdi. "Sorunun ne?" derken sesi ilgisiz ve sıkılmış çıkıyordu. Doğrusu Loki onunla ilgili her durumu sıkıcı bulurdu. Sanırım, Rase' ı sadece şikâyet etmek için var olan bir parazit olarak görüyordu.

Bir baba ve koca olmaya uygun bir tanrı sayılmazdı...

Rase, derin bir nefes alıp verdi. Bu soruyu nasıl soracağından emin değildi. "Elfler" diye başladı sözüne. "Elfler hakkında ne biliyorsun?"

Loki' nin dikkatini çekmişti. Adam doğruldu ve ciddi bir şekilde ona baktı. "Neden soruyorsun?"

Rade, etrafına bakındı. Kimse yoktu. Odada özel konuşabilmesi için ayrılmış kabindeydi ve kimse onu duyamazdı. "Bir elf var burada" dedi. "Onu tanıyor gibiyim" diye devam etti. "Baba, elflerin zihinle oynayabilme yetenekleri var mı?"

Loki kaşlarını çattı ve etrafındaki kölelere baktı. Onlara çıkmasını söyledikten sonra ayağa kalktı. "Eğer yüz yaşını doldurmuşsa ve yeterince güçlüyse yapabilir" dedi ama cevabını temkinli vermişti. "Bu elfte seni bu kadar tedirgin eden ne?"

"Onu tanıyor gibiyim" dedi Rase sessizce. "Sana yemin ederim baba onu tanıyorum. Daha önce ona dokunmuş olmalıyım. Her şeyi çok tanıdık çok bilindik. Ancak hatırlaması çok zor."

Loki' nin burun delikleri aldığı nefesle genişledi. Bu da onun sinirlendiği anlamına geliyordu. Rase elinde olmadan gerildi. Babasının bu halini sadece bir kez daha görmüştü. O zaman bedelini annesi ödemişti. Üstelikte hayatıyla...

Ancak Loki aniden gülümsedi. "Belki de elfin güzelliğinden büyülendiğin için böyle düşünüyorsun" dedi her zaman ki umursamaz ve neşeli sesiyle. "Bilirsin ki elflerin güzellikleri büyüleyicidir ve herkesi etkilerler." Sonra durdu. "Sana karşı tavrı nasıl peki?"

"Genel olarak soğuk" dedi Rase. Gözlerini sabırsızlıkla kapadı. "Dün gece onu öptüm" dedi en sonunda. "O da karşılık verdi."

Loki artık gerçek anlamda çok sinirlenmişti. Öyle ki telepat acıyla çığlık attı ve aniden kapandı. Rase, bir an kafasından dumanlar çıkan telepata baktı. Ne olduğunu anlamaya çalışarak. Başını iki yana salladı ve acı çeken telepatı önemsemeden arkasını dönüp dışarı çıktı.

Natalie, kendini rahatlatmaya çalışıyordu. Rika onun normalden daha gergin olduğunun farkındaydı. Elini onun elinin üzerine koydu. "Yine gerginsin" dedi. "Son zamanlarda hep huzursuzsun."

Elf başını çevirip ona baktı. "Sadece karışık duygular" dedi kısık sesiyle. Sonra gülümsedi. Elini çekti ve Rika' nın saçları içinden geçirdi. Genç kızın nefesi kesildi. Natalie, çok nadiren geniş bir şekilde gülümserdi. Elf güzelliğinin büyüsü o zaman çevrelerindeki herkesi sarardı.

Tanrılar Okulu #2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin