Özel bölüm 1

En başından başla
                                    

-Ee neler kaldı bakalım ne yapacağız?

-Pasta yapacağız. Keki hazır sadece yapması kaldı.

-Getir ben keki üçe keseyim sende kremayı hazırla.

Ben kremayı hazırlarken o da keki kesmişti.

-Savaş.

-Söyle hatunum.

-Ne zamandır Masal'a gidemiyoruz ona gitsek ya yarın. Ama papatya alalım onsuz gitmeyelim.

Eğlenceli halinden eser kalmamıştı. Bir anda ciddileşti. Adem elmasının yukarı aşağı hareket etmesinden yutkunduğunu anladım. Yavaş adımlarla yanına gidip adem elmasından öptüm. Kollarını belime dolayıp saçlarımdan öptü.

-Tamam güzelim gidelim. Papatyalardan da alalım.

-Üzdüm mü seni?

-Yok güzelim sadece Masal aklıma geldikçe durgunlaşıyorum şuan Poyraz kadar büyümüş olacaktı. Bir kızımız daha olacaktı. Ela ile oynayan ben değil o olacaktı. Ela ya baktıkça aklıma Masal geliyor. Ama artık alışıyorum biliyor musun en çokta bu üzüyor beni Masal'ın yokluğuna alışmak. 

-Baba Masal kim? Nereye gitti?

Poyraz elindeki oyuncak silah ile mutfak kapısında durmuş bizi izliyordu. Savaş ile gözlerimiz birbirini buldupunda ne yapacağımızı şaşırmıştık. Bİz henüz Poyraz'a Masal'ı anlatamamıştık. Savaş gözlerini benden çektiğinde Poyraz'a bakmaya başladı.

-Sen oturma odasına git paşam ben gelip sana anlatacağım.

Poyraz oturma odasına yöneldiğinde bizde birbirimize bakıyorduk.

-Gerçekten anlatacak mısın ona?

Ellerimizi kenetlediğinde üzgün suratı ile bana bakmıştı.

-Birlikte anlatacağız.

Oturma odasına girdiğimizde Poyraz oturmuş bizi bekliyordu. Savaş öksürdükten sonra konuşmaya başladı.

-Bak oğlum Masal..

-Evet baba?

-Masal senin ablan.

Poyraz'ın gözleri kocaman açılmış bize bakıyordu.

-Ablam mı? E nerede baba? Nereye gitti getirsenize onu ben ablamı görmek istiyorum.

Gözlerimden akan yaşlara engel olamamıştım. Masum oğlum benim.

-Getiremiyoruz paşam. Kaybettik biz onu.

Oturduğu koltuktan hızla kalktı masada duran telefonumu aldı ve Savaş'a getirdi.

-Baba ara polis amcaları bulsunlar onu. Hem bak annemde çok üzülüyor.

Hıçkırıklarıma engel olamamıştım.

-Bak oğlum ablan şuan cennette seni bekliyor.

Poyraz ağlamaya başlamıştı.

-Ama ben oraya gidemem dimi?

Poyraz'ı kucağıma alıp sıkıca sarıldım.

-Gideceksin kuzum ama daha zamanı var.

Dolu dolu gözlerini yukarıya doğru kaldırmış ve konuşmaya başlamıştı.

-Ablacım bekle beni tamam mı geleceğim ben.

-------

Poyraz konuşmanın ardından koşarak odasına gitmişti. Bizde Savaş'la kendimizi topladıktan sonra pastayı yapmış ve masayı hazırlamıştık. Çocukları giyidirmek ve hazırlamak için yukarıya çıktığımızda Poyraz'ın sesi duyuluyordu. İlk Poyraz'ın odasına baktığımız da orada olmadığını gördük. Ela'nın odasına baktığımızda hayretler içinde kalmıştık. Poyraz Ela'nın saçını tarıyor ve onunla birşeyler konuşuyordu.

-Kardeşim biliyor musun bizim bir ablamız varmış.

-Abla?

-Evet ablamız.

-Nerede?

-O bizi bekliyor canım kardeşim benim.

-Bizi bekliyor?

-Evet bekliyor.

Saçlarını bırakıp Ela'nın yüzünğ görebileceği kadar eğildi.

-Ama bak ağlama tamam mı biz gideceğiz onun yanına ama daha zamanı varmış annem öyle söyledi.

Ela kalkmış Poyraz'ın elini çekiştiyiyordu.

-Hadi kalk abii.

-Nereye canım kardeşim.

-Ablaya.

-Gidemeyiz ki zamanı varmış.

Odaya girdiğimde ikiside sustu. Akan gözyaşlarımı silip gülümsedim.

-Hadi bakalım Poyraz bey baban seni bekliyor giyinecekmişsiniz. Bizde prensesi hazırlayayım.

------

Yemek masasına oturmuş EmreZ'yi bekliyorduk. Buse çok değişmişti. O kadar güzel bir kız olmuş ki Emre'nin hayır demesi söz konusu bile değil. Kapı çaldığında ayaklandım.

-Ben bakarım.

Kapıya vardığımda hemen açtım.

-Nerde kaldın yahu sorumsuz?

-Ya yenge kızlar salmadı bir türlü.

-Bak artık bu tek gecelik ilişkilerini bırakıyorsun bir türlü toparlanamadın Merveden sonra. Neyse sana yeni birini bulduk içeride oturuyor.

-Yine mi ya bıkmadınız mı?

Oflaya puflaya ve bıkkın bir surat ifadesi ile içeriye girdi. Fakat Buse'yi gördüğünde gözlerinde kalpli emojiler belirdi. Şaşkın ya.

-Yenge bu melekte kim? Ya da dur anlatma ben tanışırım.

Hızla gidip Buse'nin yanındaki sandalyeye oturdu.

-Merhabayın efendim cennetten mi geldiniz acaba?

Buse anında elini çekti.

-Yalaka erkeklerden nefret ederim.

Emrenin durat ifadesine en çok Savaş gülmüştür herhalde.

-Lan ne oldu Tavşan eti yemiş vejeteryan gibi kaldın?

-Abicim sonra konuşalım mı?

-Tabi koçum.

Savaş hala gülmeye devam ediyordu. Tüm yemeğimiz kahkahalrla ve bolca Savaş-Emre atışmalarıyla geçmişti. Buse Emre den pek hoşlanmamıştı bakalım zaman ne gösterecek?


BAKICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin