Playing With Fire

Bölüm 25

Bölüm şarkısını size bırakıyorum. Her bölüme bir şarkı bulmaya çalışıyorum ama bu bölüme nedense bulamadım. Yorum olarak yazabilirsiniz müziği ekleyerek düzenlenmiş haliyle yayınlarım 😊 İyi okumalaar..

Jisoo

Lisa'nın hiçbir şeyi hatırlamamasının iyi yanları olmasına rağmen hepimiz şaşkınlık ve üzüntü içindeydik. Durumunun daha iyi olması ve normal odaya alınmış olması da iyi yanlarından biriydi. Sabah olmuştu. Ne kadar süredir bu hastahanedeyiz onu bilmiyorum ama Lisa'nın çabuk iyileştiğini düşünüyorum. Ben içerde baş ucunda oturmuş uyanmasını bekliyordum. Rose'yi eve yolladıktan sonra Jennie ardından gelmişti. Ancak o da çok yorgun olduğundan onu da evine yolladım. O yüzden tek başımaydım. İçeriye doktor geldi. Hala uyanık olmadığını görünce kontrollerin yapılabilmesi için onu uyandırdı. Bütün işini hallettikten sonra odadan çıktı. Ben de hemen peşinden çıktım. Dışarıda ona seslendim.

"Doktor bey. "

Arkasına dönüp bana baktıktan sonra iyice bana doğru dönüp dikildi.

"Ben Lisa'nın durumunu soracaktım. "

"Şu an gayet iyi. Düşündüğümüzden daha çabuk iyileşti. Sağlam bir bünyesi varmış. Bir sorun olursa zaten size haber veririz. "

"Peki hafıza kaybı. Düzelecek mi? "

"Evet o konu. Araba içinde kafasını çarptığından dolayı olmuş. Kısa süreli hafıza kaybı. Zaten uzun süreli olsa alzhemire derdim. Merak etmeyin. O da düzelecektir. Ancak sizin çabanızla. Bu aralar çok zorlamayın ama eve döndüğünde bişeyleri hatırlamasına yardımcı olun. "

"Tamam teşekkürler. "

Resmen dizi hayatı yaşıyoruz. Birisi gelsin de bizi kameraya çeksin. Belki izlenme rekorları kırmaz ama izleyeceklerine eminim. İşin sonu nasıl bitecek onu merak ediyorum. Lisa'nın odasının kapısına yöneldiğimde yan taraftan birisi daha çıktı. Gözüm onu bir yerlerden tanıyordu ama kim olduğu bir türlü aklıma gelmiyordu. Belki de hiç görmemişimdir diyecektim ki Lisa'yla beraber kaza geçiren iki kişinin başında bekleyenin o olduğunu hatırladım. Birkaç gündür buralarda görünmüyordu. Odadan çıktığına göre o iki kişi iyi durdurma olmalı. Merakıma yenik düştüm. Koridorda ilerleyeceği sırada yanına adımladım.

"Merhaba. Jisoo ben. "

"Merhaba? Sizi tanıyor muyum? "

"Tanımanız gerekmiyor. Ben Lisa'yla beraber gelen o iki kişinin durumunu soracaktım. "

"HoSeok normal odaya alındı. Jungkook ise hala yoğun bakımda. "

Dediği isimleri tanımıyordum. Ama anladığım birinin iyi olduğu diğerinin ise hala yoğun bakımda olduğuydu.

"Anladım. "

"Şimdi izin verirsen biraz hava alacağım. "

"Tabi tabi. Pardon. "

Arkamı dönüp ilerledim. Lisa'nın odasına girdikten sonra doktorun uyandırması üzerine tekrar uyumadığını gördüm. Bana bakıyordu. Ve bu bakış gerçekten beni üzüyordu. Çünkü beni tanımadığı gözlerinden belli oluyordu. Bunca zamandır arkadaşım olması ve kısa bir sürede bir kaza sayesinde beni unutması inanılır gibi değil.

"Nasıl hissediyorsun? "

"İyiyim. Neden hemen çıktın? Bir sorun mu var benimle alakalı? Ya da hastalığımla? "

"Hayır hayır. Hiçbir sorun yok. Sadece durumunu öğrenmek istedim. Sen bişeyler hatırlıyor musun? "

"Hayır. "