39. Bölüm: Yanmak

2.1K 127 2
                                    

Finale geri sayım. Son 1 bölüm!

Kaza gecesiyle ilgili gerekli ifademi verdikten sonra ifademi alan polisin, "Çıkabilirsin." demesiyle ayağa kalkıp dışarı çıktım.

Babam duvara başını yaslamış bir vaziyette beni bekliyordu. Odadan çıktığımı görünce doğrulup yanıma gelmişti.

Babam, "Nasıl geçti?" diye sorduğunda sorusunu duymamış gibi davranıp karakolun çıkışına doğru ilerledim.

Tam yanından geçtiğim kapı aniden açıldığında kapı bana çarpmasın diye geri çekilmiştim. İçeriden çıkan kişinin Birkan olduğunu görünce ona bakmadan çıkışa doğru ilerlemeye devam ettim.

Karakoldan çıktıktan sonra babamın arabasına şöförün açmasını beklemeden kapıyı açıp arabaya binmiştim. Babamda arabayı eklendiğinde şöför kendi yerine geçmiş ve arabayı çalıştırmıştı.

Yol boyunca kafamı cama yaslamış ve yolu izlemiştim. Eve vardığımızda arabayı duraklatan şöför bu kez hızlı davranmış ve kapımı açmayı başarabilmişti. Evin bahçesine girmiş ve hızlı bir biçimde kapıya doğru ilerlemiştim. Dün yağan yağmurdan kalan su birikintilerinin birine bilmeden ayak bastığımda pantolonumun ıslandığını hissedebilmiştim.

Kapıyı çaldığımda kapıyı Şeker teyze açmıştı. Bana, "Hoşgeldin." dedikten sonra kenara çekilmiş ve kapıyı sona kadar açmıştı.

Eve girdikten sonra yönümü salon olarak belirleyip salona girmiş ve bir koltuğa çökmüştüm. Arzu salona elinde bir tepsiyle gelince ona çevirmiştim gözlerimi. Tepsinin üzerinde iki adet süt dolu bardak vardı. Tepsiyi sehpaya bıraktıktan sonra bir bardağı alıp diğer bardağıda tepsiyle birlikte bana doğru ittirmişti.

"Sağ ol." diye mırıldandım.

Doğrusunu söylemek gerekirse bu soğuk havada benimde süte hayır diyesim gelmemişti. Dışarısı o kadar soğuktuki... Sütü tepsiden alıp elimde beklettim.

Düşünmeden edemiyordum. Elçin'i. Dün yaşananlar aklımdan çıkmıyordu. Düşünmek istemiyordum. Aklımdan çıkarmak istiyordum ama olmuyordu.

Ben onu aklıma almamıştımki. Kalbime almıştım.

Biri vücudumdan bir parçayı ayırıyor ve bana acı çektiriyor gibi hissediyordum. Son günlerde sürekli yaşadığım şeydi. Acı çekmek.

Kan tadını dudaklarımda o kadar gezdirmiştimki artık bu olağanca sıradan geliyordu. Acı çekmek ne kadar sıradanlaşabilirse o kadar sıradanlaşmıştı.

Ben nereden bilebilirdimki gördüğüm bir şeyi görmemiş gibi davranmanın bana bunları yaşatacağını?

"Dün yaşananları duydum, canım." dedi Arzu söylesem mi, söylemesem mi? diye düşünmekten bıkmış bir yüz ifadesiyle. Başımı salladım. Konunun nereye geleceğini merak etmiyor değildim. "Ben, konuşmak isteyip istemediğini merak ettim." dediğinde başımı iki yana olumsuz bir şekilde salladım.

"Üzgünüm ama bu günlerde birileriyle konuşmak isteyebileceğim son şey." dedim.

"Peki, tatlım." diyen Arzu, sütünü yudumlamaya devam etti.

Kapı çaldığında kapıyı açmak için koşturan Şeker teyze dikkatimi çeksede ona bakmak yerine sesi kısılmış olan televizyona bakmayı tercih etmiştim.

"Buyrun," Diyen Şeker teyzenin sesi kulağımla buluştuğunda gözlerini televizyondan çekip oraya çevirdim. Şeker teyzenin sesinin ardından içer Kıymet ve Umut girmişti.

SİYAHIN ÖZGÜRLÜĞÜ (TAMAMLANDI)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang