28

1.6K 220 248
                                    

Kurgunun bundan sonraki kısımlarını değiştirdim, en baştan yazdım. En azından siz de varlığınızı belli edin. Okuyan yüzlerce kişi olduğunu görüyorum ama ne oy var ne yorum, etkileşim birkaç kişiden ibaret, o kişilere de teşekkür ederim. Fic 30. bölümde bitiyor, hayalet olmaya devam ederseniz gerçekten kırgın bir şekilde bitireceğim. İyi okumalar 💔




Jongin karşımda kızgın bakışlarla dikiliyordu.

"Bilincin yerinde değilken baban ortalığı birbirine kattı, seni bu hale getiren kişinin Chanyeol olduğunu düşünüyorlar, haksız da sayılmazlar çünkü Chanyeol'ün evinde kirli enjektörler bulundu. İkinize de uyuşturucu testi yaptılar."

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes almaya çalıştım ve sesli bir şekilde yutkundum, biz bitmiştik, bu sonumuzdu. Chanyeol enjektörlerini ulu orta yere koymazdı, onları nasıl hemen bulmuşlardı? Konuşamadım, dilim damağım kurudu. Chanyeol'ü ve beni sorgulayacaklardı, artık iş ciddiye binmişti. Problem yazdığım kitap olmaktan çıkmış, ikimizin hayatları haline gelmişti. Jongin bana yarım bardak su uzattı, zangır zangır titreyen ellerimle tuttum. Halimi fark etti, bardağı tutmama yardım edip sudan birkaç yudum almamı bekledi.

"Şu an bu halde olduğun için ailen seni üzmek istemedi ama her şeyi öğrendiler. Bense burada emniyet adına bulunuyorum, olanlara göz yumamam. Testlerin sonuçları çıkana dek aileni kaygıyla bekletmek yerine bana bir cevap ver, uyuşturucu kullandın mı?"

Bardağı başucumdaki masaya bıraktı, evet ya da hayır diyebilirdim, ikisi de doğru olurdu. Kullanmıştım, hem de neredeyse aşırı dozda fakat bunu bilinçli olarak yapmamıştım. Üstelik bir bağımlı da değildim ama "Bana zorla verdiler," desem inanmazlardı, hem bu cevabı verirsem bana o maddeyi verenler hakkında bildiklerimi anlatmak zorundaydım.

"Bunun cevabını şu an veremem," dedim. Bunun tatmin edici bir cevap olmadığının farkındaydım. "Uyuşturucu bağımlısı olmadığımı bilsen yeter. Bunu sana söylüyorum, hyung, Memur Kim Jongin'e değil. Beni biliyorsun, ben hâlâ aynı Baekhyun'um."

"Aynı Baekhyun olduğundan hiçbirimiz emin değiliz artık."

"Böyle söyleme."

Sesimin kırgın çıkmasına karşın Jongin'in ifadesi hiç değişmedi. "Öyleyse en azından şundan emin olayım, sana şiddet uygulayan biriyle mi görüşüyordun?"

"Hayır."

"Daha önce seni hırpaladığını gördüm, marketin önünde."

"O gün onu sinirlendirecek bir şey söylemiştim, çok üstüne gittim. Bana vurmadı, Chanyeol bana hiçbir zaman vurmadı, o öyle biri değil. Sadece biraz huysuzdur."

"Yani seni öldüresiye döven kişi Chanyeol değildi. Evet ya da hayır."

"Hayır, o değildi."

"Başka biriydi."

"Evet, başka biriydi."

"Evdeki enjektörleri kim kullanıyordu?"

"Hyung, lütfen duralım artık. Şu an gecenin bir yarısı olmuştur. Çok yoruldum, uykum var ve canım yanıyor." Gözlerimi yeniden kapattım, ağrı kesicilerin etkisi çok çabuk geçmeye başlamıştı. Nefes alırken kaburgalarım ağrıyor, karnımdaki çürümüş etler yüzünden kılımı bile kıpırdatmamaya çalışıyordum. Göğsümdeki kabloları saklamak için örtüyü üstüme doğru çekmeye çalıştım. "Biliyorum, batırdığımı düşünüyorsun ama ben ceza almamı gerektirecek hiçbir şey yapmadım. Suçum ispatlanmadan bana böyle yabancı ve suçlu biriymişim gibi davranma. İfademi daha sonra al, en azından bu gece biraz dinleneyim."

EtkiKde žijí příběhy. Začni objevovat